DEMİREL VE ÇİLLER
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

DEMİREL VE ÇİLLER

15 Şubat 2022 - 00:07


Necdet Topçuoğlu

Tansu Çiller ABD’den döndüğü yıllarda Rahmetli Turgut Özal’ın izlediği ekonomi politikalarına karşı yaptığı eleştirilerle adını duyurmuştu. Türk siyasetinde sistematik bir derinlik olmadığı için, dışarıdan gelenleri alim sanma kompleksi vardır. Kemal Derviş’in alim sanılması da aynı kompleksten kaynaklanmaktadır. 1982 yılından bu yana siyasetin her kanadı ile bürokrat ve danışman olarak çalışma imkanı buldum. Bu süre içinde iki siyasetçide hayranlık duyduğum sistematik derinlik gördüm. Bunlardan birincisi Mustafa Tınaz Titiz, diğeri ise Turan Çömezdir. Bu dostlar ile olan anılarımı vakti zamanı gelince yazacağım. Her ikisine de fırsat verilmemiştir. Bizim toplumumuzda güzel konuşanı iyi siyasetçi, demagoji yapanı da akıllı zannetme arızası vardır. Halbuki beyin bir donanımdır, herkeste bulunur. Akıl ise bir yazılımdır herkeste bulunmaz. Akıllı olmak, düşüncenin mimari bütünlük içinde olmasını gerektirmektedir.

Tansu Çiller, ilk defa Bedrettin Dalan’ın İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde danışman olarak görev yapmıştır. Doğruyol Partisine de vitrin olsun diye alınmıştı. Milletvekili seçildikten sonra 49. Demirel Hükumetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev almıştı. Küçük ve orta ölçekli kobilerin desteklenmesini savunuyordu. ‘’Ulusal Dinamik Denge Modeli (UDİDEM)’’ adını verdiği bir program ile yola çıkmıştı. Her eve iki anahtar vaat ediyordu. 49. Cumhuriyet Hükumeti bir koalisyon hükumeti olmasına rağmen, hükumetin SHP kanadının bu proje hakkında hiçbir bilgisi yoktu. Program Bakanlar Kurulunda sunulunca pek ilgi görmedi. Başta DYP Kurmayları sert eleştiriler getirdiler. Ancak Çiller inatla bu programı kabul ettirmeye çalışıyor, Başbakan Demirel ile sert tartışmalara giriyordu.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 17 Nisan 1993 tarihinde vefat edince, Merhum Demirel Erdal İnönü’nün desteği ile 9. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşküne çıktı. DYP Genel Başkanlığı’na seçilen Tansu Çiller 50. Hükumetin Başbakanı olmuştu. Ben de o dönemde Devlet Bakanı Rahmetli Ahmet Şanal ile birlikte çalışıyordum. Tansu Çiller Manisa Milletvekili Rıza Akçalı başkanlığında bir Ar-Ge kurmuştu. Prof. Dr. Mümtazer Türköne, Hasan Basri Aktan ve Prof. Dr. Atila Yayla gibi Gülen Cemaatine yakın isimleri danışman olarak görevlendirmişti. Başta Hüseyin Kocabıyık olmak üzere genç danışmanlar, TSK’dan Çevik Bir ve Erol Özkasnakçı gibi Orgeneraller ile sürtüşüyorlardı. 28 Şubat Muhtırasına giden taşlar o dönem döşenmeye başlamıştı. Çiller tam bir acemiydi ve kimseyi dinlemiyordu. Bu boşluktan istifade ile Parsadan denilen bir uyanık telefonla Örtülü Ödeneği o zamanın parasıyla 6 Milyar TL dolandırmıştı.

Çiller İngilizce’si kadar, Türkçe’ye hakim olmadığı için konuşmalarında çok pot kırıyordu. Çekiç Güce Çekici Güç, kırmızı ete kara et, konuşmalarının sonunda Allah’ı size emanet ediyorum diyerek alay konusu oluyordu. Gümrük Birliğine girmeyi halka zafer olarak takdim etmişti. Halbuki bu durum Avrupa birliği sürecini kesintiye uğratmıştı. Emniyet Teşkilatının bütün şahinleri onun döneminde sivrilmişlerdi. Faili meçhul cinayetlerin birçoğu bu dönemde işlenmiştir. Hakkari Valisi Kemal Çevik’in bir gece yarısı operasyonu ile Emniyet Genel Müdürü yapılması bir atama skandalı olarak kayıtlara geçmiştir. Ekonomi kontrolden çıkmış, gecelik faizler ve enflasyon çift haneli rakamlara yükselmiştir. Silah kaçakçısı Fettah Tamince o dönemde Resmi Kurumlar ile iş yapar hale gelmiştir.

Doğru Yol Partisinin Meclis Grubunda yıllardır merhum Demirel’in dava arkadaşlığını yapmış olan kurt siyasetçiler bulunuyordu. Bu kadronun Çiller gibi acemi bir siyasetçi tarafından yönetilmesi çok zordu. Onlar Çiller’den çok Demirel ile temas halindeydiler. DYP de Çiller ile başlayan tükenme süreci durdurulamamıştır. ANAP da ise Merhum Mesut Yılmaz partisini toparlayamamıştır. Söz konusu iki liderin çekişmeleri arasında Merkez Sağ çökmüştür. Daha sonra DYP’nin başına Mehmet Ağar, ANAP’ın başına da Erkan Mumcu’nun geçmesiyle birleşme formülleri denenmiş, bu fırsat da çıkar ilişkilerine kurban edilmiştir. Adı geçen bütün siyasetçilerin Türkiye’nin bu günlere gelmesinde sorumlulukları bulunmaktadır.

Son günlerde Tansu Çiller’in yeni bir parti kuracağı konuşulmaktadır. Geçmişteki hikayesini yakından bilen bir bürokrat olarak bunun mümkün olabileceğini düşünemiyorum. Bu şahsın ülke menfaati diye bir derdi olmamıştır. Şahsi ikbal ve istikbalinden başka bir düşüncesinin olmadığını söylemek mümkündür. Ancak AKP’ye katılması söz konusu olabilir. Oraya da bir katkısının olacağını sanmıyorum. Erkan Mumcu AK Parti de Turizm bakanlığı yapmıştır. Kıyı yağmacılığı onun Bakanlığı döneminde başlamıştır. Merhum Mir Dengir Mehmet Fırat ile Dalaman’ın portakal bahçelerini turizm alanı ilan emek için çok çaba sarf ettiler. Ancak dönemin özelleştirmeden sorumlu Başbakan Yardımcısı Sayın Abdüllatif Şener’in ferasetli tutumu ile bu yağma engellenmiştir. Bizim insanlarımız çok çabuk unutmaktadır. Bu nedenle geçmişi hatırlatmak istedim.
 

Bu yazı 567 defa okunmuştur .