CEVİZ AĞACI YETİŞTİRELİM
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

CEVİZ AĞACI YETİŞTİRELİM

13 Ağustos 2024 - 17:47



Necdet Topçuoğlu 

"Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, insanı erken öldürür" diye uydurma bir söz toplumda yaygındır.
Bu söz nedeniyle ceviz ağacının gölgesinde oturmanın sağlıklı olmadığı zannedilmektedir. Peki bunun neden söylenildiğini hiç düşündünüz mü? Ceviz ağacı sülfür gazı salgılar. Bu gaz havadaki diğer gazlardan daha ağır olduğu için, dibe çöker ve cevizin altında oturanı sersemleştirir. Ceviz ağacının dibinde oturulmaz görüşü, maalesf halk arasında yanlış bir kanaat olarak yerleşmiştir.

Halbuki, Sülfür gazının ozon tabakasını tamir etme gibi bir özelliği vardır. Sadece bu sebepten bile olsa, dünyadaki ceviz ağaçlarının sayılarının artırılması gerekmektedir. Doğa da hiçbir canlı sebepsiz ve gereksiz yaratılmamıştır. Her canlının az ya da çok bir görevi bulunmaktadır. İnsan hariç canlıların doğanın dengesine bir katkısı vardır. Nerede insan müdahalesi varsa orada doğal dengenin zinciri kopmaktadır. Bu durum bilim insanlarına, insan bu gezegene ait mi, yoksa değil mi, sorusunu sordurmaktadır.

Diğer yandan cevizi kırın ve iç meyvesine dikkatlice bakın. Şüphesiz her gören aynen beyine benzetecektir. Meyveler insanın hangi organına benziyorsa, o meyve benzediği organın sağlığı için adeta doğal ilaç özelliği taşımaktadır. Bu nedenle ceviz, beyin sağlığı ve gelişimi için çok faydalıdır. Japonya da gelişme çağındaki çocuklara kahvaltılarda ceviz verilmektedir. Cevizin içinde bulunan amino asitlerin, zekâ gelişimesine katkısı olduğu söylenmektedir.

Ceviz ilginç bir kabuklu meyvedir. İlk dikildiğinde bir kaç yıl gelişme göstermez.  Bu süre içinde köke çalışmaktadır. Önce kendisi için gerekli olan suyu bulduktan sonra, gövde gelişimine yönelmektedir. Eski yıllarda ceviz fidanının aşılanamayacağı sanılıyordu. Ancak, Yalova Bahçe  Kültürleri Araştırma Merkezi'nden bir meslektaşım, geliştirdiği bir teknikle, ceviz de aşı tutturmayı başarmıştır. Bu gelişme ceviz üretiminde devrim anlamına gelmektedir.

Son yıllarda aşılı ceviz fidanı işletmeciliği önemli bir alt sektör haline gelmiştir. Çok sayıda işletmenin kurulmasına fikri katkı da bulunduğumu memnuniyetle ifade etmek isterim. Türkiye bu konuda çok geç kalmıştır. Var olan akarsu ve derelerimizin kenarlarına ceviz ağacı dikilmiş olsaydı, ülkemiz şimdi önemli bir ceviz ihracatçısı ülke olurdu.

Genç olsam kendi topraklarımı, kapama ceviz baçesi yapardım. Fındığa göre her yönden avantajlıdır. Mevcut fındık çeşitleri saçak köklü olduğundan kuraktan olumsuz etkilenmektedir. Halbuki ceviz ağacı kazık köklü olduğundan, derinlerdeki sudan faydalanmaktadır. Ayrıca toprağın her katmanındaki mineral ve besin maddelerini değerlendirmektedir.

Dip sürgünü ve ot problemi yoktur. Bu önemli bir işgücü tasarrufudur. Budama işçiliği son derece kolaydır. Odunlarını her türlü değerlendirmek mümkündür. Yaprak ve bahçe kalıntılarının yeşil gübre veya kompost olarak toprağa geri vrilmesi, gübre tasarrufu sağlamaktadır. Hastalık ve haşerelere karşı dayanıklıdır. Hasat döneminde meyveler ağız açma aşamasına geldiğinde, bahçe dibine file serilerek, işçilikten azami tasarruf sağlanması mümkündür.

Ceviz meyvesinin pazarlama sorunu yoktur. İç piyasa da çok ihtiyaç olduğu gibi, dışsatım imkânları oldukça fazladır. Dünya ceviz üretiminin yarısını tek başına Çin karşılamaktadır. ABD ikinci, İran üçüncü ve Türkiye dördüncü sıra da yer almaktadır. Ceviz üretimi ve kalitesinde Şili'yi ayrı bir yere koymak zorunludur. Söz konusu kalite üstünlüğünde iklim ve toprak yapısının etkili olduğunu ifade etmek gerekir.

Ceviz yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi konusunda, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın dikkatini çekmek isterim. Ayrıca Tarım Sektörüne yatırım yapmak isteyen yurttaşlarıma da tavsiye derim. Ceviz üreticileri bir yandan gelir elde ederken, diğer yandan da iklimin düzelmesine katkıda bulunacaklardır. Bu doğaya paha biçilmez bir hizmettir. Manisa ve Adapazarı'nda tavsiyelerim üzerine büyük ceviz tesisleri kuran dostlarımın başarılarını görmekten oldukça mutluyum.

(13, Ağustos, 2024-Ankara)

Bu yazı 255 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum