Sayın Cem Uzan ile görüşmemiz ilk defa 2002 yılında olmuştu. O tarihlerde bir siyasi parti kurma hevesi içinde olduğunu basından izliyordum. Ne de olsa zengin iş adamı, partinin tüzüğü ve programının hazırlanmasını bir şirkete vermişti. Bu şirketin uzmanları beni aradılar, birlikte bir yemek yiyebilirmiyiz diye sordular. Bende onları tanımadığımı, görüşmemizin ancak Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’ndaki odamda olabileceğini söyledim. Randevu alıp geldiler. Biz Cem Uzan’dan parti tüzüğü ve programı hazırlama işi aldık, tarımla ilgili konularda yardımcı olurmusunuz dediler.
Çok şaşırmıştım. Daha partinin adı bile belli değildi. Bunlara gerek olmadığını söyledim. Mademki muhteremin siyasete bakışı böyle, iktidara gelirse Türkiye’nin yönetimini bir şirkete versin, olsun bitsin dedim. Sonuçta gelenlere yardımcı oldum. Bu arada samimiyeti de ilerletmiş olduk. Bir gün tekrar buluştuk. Sizi Cem Uzan Bey ile tanıştırmak istiyoruz dediler. Balgat’taki Genel Merkez binasında görüştük. İlk defa karşılaşmıştım ve ilginç bir karakter olduğunu anlamıştım. İnsanlara maraba olarak bakıyordu. Zenginliğin verdiği güç zehirlenmesi ile asıp kesiyordu. Biraz sohbet ettikten sonra, karşısındakini dinlemek aklına gelmiş olmalı ki, makul bir süre dinlemede kaldı.
Genç Parti kurulduktan sonra, birçok arkadaşım o partiden aday olup seçimlere girdiler. İlk girdikleri seçimlerde %7,5 oranında oy aldılar ve Türk siyasetini alt üst ettiler. Seçimleri kaybettiler ama işin peşini bırakmadılar. 2007 seçimlerine girdiler ve hayal kırıklığına uğradılar. Artık herkesin burnu sürtülmüş ayakları yere basmıştı. Arkadaşların talebi ile Sayın Cem Uzan ile Balgat’ta tekrar görüştük. Artık karşısındakinin de bir insan olduğu noktasına gelmişti. Kaybetmiş ve yıkılmıştı. Uzun sayılacak bir sohbetten sonra, biz niye kaybettik, bundan sonra ne yapmalıyız diye sordu. Bu sorunuzun cevabını size yazılı olarak vereyim dedim. Çok memnun oldu. O tarihten bu güne virgülüne bile dokunmadığım notlarımı okuyucularımla paylaşmak istedim.
GENÇ PARTİ NEDEN BAŞARISIZ OLMUŞTUR?
- Genç Parti ideolojik bir parti olmadığı için, ideolojik oy oranı sıfır kabul edilmektedir. Sosyolojik oyları ise alabilecek etkiyi yaratamamıştır.
- Genç Parti geride kalan 5 yıl içinde profesyonelce kurumsallaşma yoluna gidememiştir. Şayet gitmişse bile bunu seçmene yansıtamamıştır.
- İmar Bankası, Motorola ve ÇEAŞ-KEPEZ’e el konulması olaylarını seçmene yeterince anlatamamıştır. Bu konulardaki iktidarın haksız ve maksatlı tutumu konusunu net bir şekilde seçmene izah edememiştir.
- Seçim, seçim kararı alındıktan sonra gösterilen çabalarla kazanılamaz siyaset bir süreçtir. Gelişen siyasi olaylara zamanında tepki vererek siyasi çözümler üretilmesi bir partinin etkinliği açısından önemlidir. Genç Parti böyle bir tavır içinde görülememiştir.
- Bir siyasi partinin muharip güçleri, finansman güçleri, meclis güçleri ayrı ayrı organize edilmelidir. Açık bir ifadeyle seçim çalışmalarını yürütecek, afiş asacak, bildiri dağıtacak, propaganda yapacak, halkla bire bir ilişkide bulunacak güçler bir siyasi partinin muharip güçleridir.
TBMM’ye gönderilecek kadrolar siyasi bilinci yanında sektör bazında bilgi donanımına da sahip olmalıdırlar.
Genç Parti böyle bir görüntüyü verememiştir.
- Seçim Kararı alındıktan sonra başlatılan ittifak çalışmaları seçmende %10 barajına takılma kaygısını oluşturmuştur.
- Bir siyasi partiyi ayakta tutanlar o partiden beslenenler değil, mütevazi katkıları ile o partiyi besleyenlerdir. Parti finansmanına halkın katkısını sağlamadıkça kalıcı olmak çok zor görünmektedir.
- Genç Partinin kuruluş aşamasında davullu zurnalı, dönerli ayranlı mitingler sağlıklı bir başlangıç olmamıştır. Türk seçmeninde siyasi bilinçten çok kalabalık psikolojisi hakimdir. Bu kalabalıklar bir kez yemeye alıştılar mı bu arzuyu dindirebilmenin yedirmekten başka bir yolu yoktur. Bu seçimde imkansızlıklar sebebiyle yiyecek içecek verilemeyince sonuç değişmiştir.
- Parti üst yönetiminde çekim merkezi oluşturacak bir vitrin oluşmamıştır. Sadece Genel Başkanın popüler olması vitrin için yeterli görülmemiştir.
11-İktidar olmaya talip olan, Türkiye’yi yönetmeye niyetlenen bir partinin öncelikle bütün Türkiye’yi kucaklayacak temel politikasının ve buna bağlı olarak, teşkilatlanmasının olması zorunludur. Bilindiği gibi Türkiye farklılıkların çok olduğu bir ülkedir. Genç Parti böyle bir görüntü verememiştir.
12-Bir siyasi partinin arşivi, AR-GE’si ve strateji geliştirme birimleri yoksa ülke sorunlarını tespit etmesi ve bunların çözümü için siyaset üretmesi mümkün değildir. Genç Parti böyle bir görüntü verememiştir.
13-Genç Parti maksatlı ve kasıtlı olarak Medyadan destek görmemiştir. 2002 seçimlerinde Televizyon ve Gazete desteğinin çok büyük katkısı olmuştur. Bu seçimlerde düşük oy alınmasının önemli sebeplerinden birisi de budur.
14-Seçmen İbrahim Tatlıses tercihini sıcak karşılamamıştır. Sanatçı olarak sevilmesine rağmen politikaya uygun bir kariyerinin olduğunu söylemek mümkün değildir.
15-Genç Parti’nin seçim kampanyası boyunca ciddi bir miting yapmaması seçmen tarafından eksiklik olarak karşılanmıştır. Seçmen mitingleri, siyasi partilerin güç gösterisi olarak değerlendirmektedir. Bu avantajı en iyi AKP kullanmış ve sonucunu almıştır.
BUNDAN SONRA NELER YAPILMALI!
Siyaset, inanç, iddia ve sabır işidir. Bu konudaki inancını iddiasını ve sabrını yitirmeyenlerin başarılı olmamaları için hiçbir sebep yoktur. Genç Parti, seçmen tarafından ismi, Lideri ve amblemi dikkate alındığında çok sempatik karşılanmaktadır. Ancak eksiklerinin çokluğu bilinen bir gerçektir.
- Partinin Yetkili Kurulları toplanarak başarısızlığın sebeplerini açık şeffaf ve samimi bir şekilde masaya yatırmalıdır.
- Siyasete devam kararı alınacaksa bu derhal güçlü bir şekilde açıklanmalıdır.
- Partinin finansmanı için halkın katkılarını da sağlayacak bir sistem geliştirilmelidir.
- Parti üst yönetiminde seçmenin ilgisini çekecek bir vitrin kadro oluşturulmalı,
- Başarısız ve ilgisiz kadrolar tasfiye edilmeli, yerlerine titizlikle inançlı kadrolar oluşturmalı, küçülüp daralmadan aksine genişleyerek yola devam edilmelidir.
- Arşiv, AR-GE ve strateji geliştirme merkezi kurulmalı,
- Bir gölge kabine kurularak Hükümetin bütün faaliyetleri mercek altına alınmalı tepkiler zamanında etkili bir şekilde gösterilmelidir.
- TBMM çalışmalarını inceleme ve takip komisyonu kurulmalı, Yasa ve denetim çalışmaları konusunda etkin bir meclis dışı siyaset üretilmelidir.
- Seçim Kanunu ve Partiler Kanununun değiştirilmesi için etkin çalışma yapılmalı %10 barajının düşürülmesi için kamu oyu oluşturulmalı, iki dereceli dar bölge seçim sistemi savunulmalıdır.
- Türkiye’nin temel sorunlarını esas alan parti manifestosu yeniden hazırlanmalı,
- Seçim işbirliği ve ittifak konuları seçim zamanına bırakılmamalı. Yapılmayacaksa şimdiden kesin bir dille karşı çıkılmalı,
- Çok güçlü bir “Gençlik Kolları” kurulmalı, hücre sistemiyle halka yönelik çalıştırılmalı.
- Kadın Kolları çok etkin çalıştırılmalı, kadın etkinliğinden ve enerjisinden yeterince faydalanamayan partilerin seçim kazanması zordur.
- Siyasette ebedi dostluklarda yoktur. Ebedi düşmanlıklarda. Bu sebeple değişen şartlara göre yeni ilişkilerin kurulması faydalı görülmektedir.
- Partinin, demokrasi yönünden gelişmiş ülkelerin partileri ile ilişki ve dostluk oluşturması, uluslar arası tecrübenin artırılması bakımından gerekli görülmektedir.
- Seçim sonuçları dikkate alınarak hedef kitle yeniden tespit edilmeli. Bu kitle ile ilişkiler seçim olsun olmasın sıcak ve aktif tutulmalıdır.
- Siyasetin sermayesi fikir ve düşüncedir. Fikir ve düşünce yeteneği olan elemanlar bulunup partiye kazandırılmalıdır. Türk siyasetinde itaat ve kapıkulu anlayışı ön planda tutulduğundan bu tür insanların siyasete kazandırılması mümkün olamamaktadır. Bu anlayışın kırılmasına Genç Parti öncülük etmelidir. Partiden güç alan değil, partiye güç katan elemanlar tercih edilmelidir.
Bu günlerde yazılı basında Sayın Cem Uzan’ın açmış olduğu yüklü tazminat davasını kazandığını okudum. O görüştüğümüz günler aklıma geldi. Arşivime baktım ve o tarihlerde hazırladığım değerlendirme raporunun onlarla ilgili bölümünü sizlerin bilgisine sunmak istedim.