BİRLİK VE BERABERLİK BEYİNDE BAŞLAR
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

BİRLİK VE BERABERLİK BEYİNDE BAŞLAR

23 Mayıs 2020 - 00:18

Birlik ve beraberlik son yıllarda çok ihtiyaç duyduğumuz ve birçok insanın dilinden düşürmediği bir konudur. Ancak ne yazık ki toplum olarak çok istememize ve üzerinde çok konuşmamıza rağmen maalesef bu kavramdan gün geçtikçe daha fazla uzaklaşıyoruz. Demek ki çok istemek ve çok konuşmakla birlik ve beraberlik içinde olunamıyor. Toplumun ayrışmasından siyasi ikbal ve istikbal beklentisi olanlar bulunmaktadır.

          İnsanların aynı binada ve aynı kurumda çalışmaları, ekmek paralarını aynı kurumdan almaları birlik ve beraberlik içinde oldukları anlamına gelmez. Asıl olan o kurumda çalışanların, aidiyet duygusu yönüyle aynı düşünceye sahip olmaları, kurumun menfaatleri ve geleceği için tek bir beyinmiş gibi aynı duygu ve düşünceleri hissetmeleridir. 

          Zaman zaman aynı yastığa baş koyanların bile birlik ve beraberlik içinde olduğunu söylemek mümkün değildir. İnsanlar vardır aynı yatakta olsalar bile aralarında kilometrelerce, yine insanlar vardır kilometrelerce uzakta olsalar bile kalpleri bir olabilir. Demek oluyor ki birlik ve beraberliğin mekân ve mesafelerle ilgisi yoktur. Gerçek anlamda birlik ve beraberlik içinde olmak, kalplerde aynı duyguları hissetmek, beyinlerde aynı düşünceleri taşımakla mümkündür.
 
Sevgili Can YÜCEL’in şu dizeleri bu konuyu ne kadar güzel anlatıyor değil mi?
En uzak mesafe ne Afrika’dır
Ne Çin, Ne Hindistan,
Ne seyyareler
Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan,
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir,
Birbirini anlamayan.

          Bir ülkenin sınırları içinde yaşayan, belki de kendisini yaşamak zorunda hisseden insanlarında birlik ve beraberlik içinde olduğunu söylemek mümkün değildir. Birlik ve beraberlik içinde olmanın ön şartı birbirimizi anlamaktan geçer. İnsanoğlu hep başkaları tarafından neden anlaşılmadığını sorgular. Halbuki kendisi başkalarını neden anlamadığını sorgulayabilse herhalde bir orta yol bulma imkânı bulunabilecektir.

          Üstünde yaşadığı toprağı yurt, birlikte yaşadığı insanları da yurttaş bilmek, ayrı inançlara sahip olsalar bile birbirinin inançlarına saygı duymak, farklı diller konuşsalar bile bir resmi dilde anlaşmak, farklı etnik yapıda olsalar bile tek bayrak altında yaşamayı kabul etmek ve bütün bunları kalbinde hissedip, beyni ile onaylamaktır, “Birlik ve Beraberlik” içinde olmak.
Dünya’da meydana gelen olaylardan ders alıp her şeye yeniden başlayarak birbirimizi anlamaya çalışmamız mümkündür.
 
          Yeter ki bunu gerçekten isteyelim. Varlıkta ve yoklukta paylaşmayı bilelim. Farklılıklarımızı ortak kültürümüzün bir zenginliği olarak değerlendirelim. Düğünümüzde oynayalım, cenazemizde ağlayalım. Gelin 83 milyon yeniden birlik olalım.

          Siz, bizi bölmek isteyenlerin, sizi gerçekten çok sevdiklerine inanıyormusunuz? Hayır bu kadar saf olamazsınız. Emperyalizmin sevdiği tek şey onların çıkarlarıdır. Onların çıkarları uğruna işleyemeyeceği cinayet yoktur. Eski Yugoslavya’ya, Afganistan’a Irak’a, Filistin’e, Suriye’ye bir bakın. Buralarda yaşanan insanlık dışı olaylardan ders almıyorsak aynı kaçınılmaz sonun bizi de beklediğini peşinen kabul etmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.

          Aklımızı başımıza toplayıp, tarihimize şöyle bir bakalım. Ne zaman birlik ve beraberlik konusunda zaaf içine düşmüşsek devletimiz yıkılmış. Hep tarih boyunca 16 Devlet kurmuş olmakla övünüyoruz. Halbuki bu 16 Devleti neden koruyamadığımızı ve yıkılmasını önleyemediğimizi sorgulasak belki bu günkü sorunlarımıza daha kolay çözümler üretebiliriz diye düşünüyorum.

          Sonuç itibarıyla birlik ve beraberlik beyinde başlar, yine beyinde biter. Beyin ise her canlıda olduğu gibi her insanda da vardır. Önemli olan onu kullanabilmektir. Bu coğrafyada birlik ve beraberlik içinde yaşamaya devam etmemiz beynimizi kullanmamıza bağlıdır. Haydi o zaman hep beraber kullanalım ve birbirimizi yeniden anlamaya çalışalım. Ayrıştıranlara, ötekileştirenlere ne içeride ne de dışarıda itibar etmeyelim.
 
 

Bu yazı 1087 defa okunmuştur .