BİLİMSEL ANKET GERÇEĞİ, SEÇİM ANKETİ BEKLENTİYİ YANSITIR
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

BİLİMSEL ANKET GERÇEĞİ, SEÇİM ANKETİ BEKLENTİYİ YANSITIR

28 Mart 2024 - 10:18



Necdet Topçuoğlu

Anket, belli kişilerin ya da grupların bir konu üzerindeki duygu, düşünce ve deneyimlerini anlamak için belli bir plana göre hazırlanmış olan sorular listesidir. Ben Üniversite öğrenciliğimin son yılına rastlayan yaz tatilinde üç ay Sivas’ın Şarkışla İlçesinde anketör olarak çalıştım. Daha önce işçilik ve amelelikten para kazanmıştım. Ancak beyin emekçiliği yaparak ilk paramı anketörlükten kazanmış oldum. Anket sonuçları bilimsel bir çalışmada kullanılacağı için, son derece dikkat ve sorumluluk gerektiriyordu. Anket çalışmasını iki kişi olarak yürütüyorduk. Yardımcı olarak seçtiğim arkadaşım, benden bir sınıf geride olan sevgili Hasan Güngör idi. Kendisi Tekirdağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümünde Profesör olarak görev yaptığı dönemde vefat etmiştir. Mekânı Cennet olsun. 

Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi ile Almanya’nın Göttingen Üniversitesi Ziraat Fakültesi asında bilimsel işbirliği anlaşması bulunmaktadır. Zaten Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Alman ekolüne göre kurulmuştur. Bu Fakülteden mezun olanlar, farkında olmasalar da Alman eğitim sisteminin disiplini ile yetişmektedirler. Bilimsel işbirliği çerçevesinde Göttingen Üniversitesi Kırsal Kalkınma Enstitüsünden Franz Wagenhauser adında bir hoca araştırma yapmak üzere Sivas’a gelmişti. Araştırmanın konusu, Almanya’da çalışan Türk işçilerinin Türkiye’deki yatırım eğilimlerinin tespit edilmesiydi. Uygulama alanı olarak, Sivas’ın Şarkışla ilçesi seçilmişti. Bunun sebebi, 1977 yılında nüfusuna oranla Almanya’ya en fazla işçi gönderen ilçe olmasıydı.

1977 yılı Haziran Ayında Sivas’ın Şarkışla İlçesinin Yapıaltın Köyüne giderek, Hacı Niyazi amcadan kiralanan toprak damlı odaya yerleşmiştik. Alman disiplininde her şey öncelik sırasına göre yapılıyor, saniyeler boşa harcanmıyordu. Franz Hoca önce bizi tanımaya çalışıyordu. Bütün prensipleri anlattı ve bunlara uyup, uymayacağımızı sormuştu. Ben de bir sorun olmayacağı konusunda güvence vermiştim. Sıra yemek konusuna gelmişti. Köyden bir aşçı tuttuğunu, haftalık menüyü belirlememizi istemişti. Öncelikle hafta da kaç defa et yediğimizi sormuş, biz de zaten öğrenci olduğumuzu, çoğunlukla et yiyemediğimizi söylemiştik. Olmaz öyle şey, tam anlamıyla beslenmezseniz işinizde verimli olamazsınız diye karşı çıkmıştı. Vejateryan değilseniz kahvaltı hariç her öğün et yemek zorundasınız diye söyledi, biz de memnuniyetle kabul etmiştik.

Sıra anket formlarının hazırlanmasına gelmişti. Bir hafta boyunca sürekli çalışarak formları hazırladık. Uygulamasını da önce rahmetli arkadaşım sevgili Hasan Güngör ile aramızda denedik. Sorular çok net ve cevaplanması kolaydı. Her soru bir önceki soruya verilen cevabın doğruluğunu test ediyordu. Artık alana çıkmanın zamanı gelmişti. Sağır, Cemel, Yapıaltın Köyleri sorumluluk alanımız içindeydi. Ancak bilmediğimiz bir sorunla karşılaşmıştık. Alman Hocanın daha önce üç yıl boyunca bu köylere geldiğini ve sonuç alamadığını öğrenmiştik. Köylüler Almanya da çalışan işçiler hakkında bilgi toplandığını, onların maaşlarından kesinti yapılacağı yalanı ile kandırılmışlardı. Anket çalışmasına başlamadan geri dönmüş ve Alman Hocaya durum hakkında bilgi vermiştik. Akşam toplanıp durum değerlendirmesi yapmış, çalışmalara bir hafta ara vererek, Hasan Güngör arkadaşımla birlikte köylerde ikna ziyaretleri yapmaya karar vermiştik.

Gördük ki anket yapmaya çıkmakla anket yapılamıyormuş. Önce çalışmanın altyapısının hazırlanması gerekiyormuş. Bir hafta boyunca önce köylerin muhtar, öğretmen, imam ve kanaat önderleriyle görüştük. Kapı kapı dolaşıp, aileleri muhtar ile birlikte ziyaret ettik. Almanya’dan gelen küçük hediyelerden götürmüş, gönül almaya çalışmıştık. İkna ve gönül alma ziyaretlerinden sonra anket çalışmalarına başladık. İlk on günden sonra bütün sıkıntıları aşmıştık. Mevsim yaz olduğu için her akşam bir yerde köy düğünleri oluyordu. Düğünlere katılıp halay ekiplerinde halay çekiyorduk. Cenaze olan köylerde çalışma yapmıyor, mutlaka cenaze törenine katılıyorduk. Cuma namazlarını birlikte kılıyorduk. Zamanla yabancı olmaktan kurtulmuş, adeta köylülerden bir parça olmuştuk. Sağlamış olduğumuz güven duygusu anket formlarına doğru bilgiler olarak yansımıştı. Sonuçlardan mutluyduk.

Bize verilen üç ay içerisinde listemizde isimleri yer alan ve Almanya da işçi olan aileler ile ilgili anket formlarını başarı ile doldurmuştuk. İşimizin bittiğini ve ayrılacağımızı Köy Muhtarlarına bildirdik. Hayır hemen gidemezsiniz, Buraya kendiniz gelir, biz izin verirsek gidersiniz dediler. Her köyde yüzlerce kişinin katıldığı veda yemekleri düzenlediler. Cemel Köyünde veda yemeğinden sonra halk kuyruk oluşturmuştu. Hepsi ile teker teker kucaklaşıp veda ediyorduk. Ağlayan dostlarımız vardı. Bir ara bizi seyreden Alman Hocanın sesini duydum. Necdet Cemel köyünde muhtar adayı olsan kesin seçilirsin diye şaka yapmıştı. Hayatın neleri getireceği hiç belli olmuyor. Ben Cemel Beldesine tam 22 yıl sonra 1999 yılında, Sivas'lı Tarım Bakanı Sayın Hüsnü Yusuf Gökalp ile birlikte, Müsteşar olarak gitmiştim.

Bilimsel standartlara göre yapılan Anket çalışmaları oldukça zor ve meşakkatli bir iştir. Sorular kolay, anlaşılır ve birbirinin doğruluğunu kontrol eder nitelikte olmalıdır. Örnekler seçildiği kümeyi doğru temsil etmeli, anketörler objektiflik ve tarafsızlıklarını korumalıdır. Soru sorulan denekler üzerinde gerekli güven tesis edilmelidir. Anket sonuçları üzerinde taraflı manüplasyon yapılmamalıdır. 

Sık sık yapılan seçim anketlerini ciddi ve güvenilir bulmadığımı ifade etmek isterim. Ücret karşılığı yapılan anketlerin, kamuoyunu yönlendirme amacı taşıdığı her halinden belli olmaktadır. Gerçeği değil, temennileri ortaya koymaktadırlar. Ayrıca parayı kim veriyorsa anket onun beklentilerini yansıtmaktadır. Sürekli halkın arasında dolaşan bir yurttaş olarak, bu güne kadar soru sorulan bir kişiye rastlamadım.

(28, Mart, 2024-Ankara)

Bu yazı 274 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum