Bizim kuşağı yavaş yavaş ölüme terk ettiğinizi biliyorsunuz değil mi? Sakın bilmiyoruz demeyin, her ne kadar taşıdığınız unvanların sorumluluğunu idrak etmiyor olsanız da, aşağıda yazdıklarımı bilmemeniz mümkün değildir.
Ölüm, kaçınılmaz sondur. Hepimiz bunun farkındayız. Sevdiklerinizi bırakıp gitmek, yapmak istediklerinizi tamamlayamamak ya da bilinmeyene doğru bir yolculuk yapmak biraz ürkütücüdür. Bir anda öleceğimizi düşünürüz ama, öyle olmuyor maalesef. Normal şartlarda bir ölüm, kendini 3 ay önceden belli edermiş. Bunu sizin gibi hekimlerden öğreniyoruz. Mesela ölümün aslında anlık olmayıp, üç ay önceden başlayabileceğini yine sizlerin yazdıklarından öğreniyoruz.
Birçok dostumla görüşüyorum artık her şeyi terk edip aşağıdaki süreci yaşadıklarını söylüyorlar. İzin verilen günde bile dışarı çıkmamak için direndiklerini öğreniyorum. Bunun sebebi başlangıçta aldığınız tutarsız kararlardır. Bu kararları siz tavsiye etmiyorsanız neden halen o kurulda olduğunuzu bize açıklamak durumundasınız.
Bir insan ölümün yaklaştığını fark etmeye ve onu kabul etmeye başladığı zaman çevresinden çekilmeye başlarmış. Dünyadan ve dünyanın içindekilerden ayrılma sürecini başlatırmış. Arkadaşlarının, komşularının ve hatta aile üyelerinin bile ziyaretini geri çevirebiliyormuş. Bunu yaşamaya başlayan dostlarım var. Bu davranışlar bizi zorla evde tutmak için yargısız infaza dönüşen tavsiye kararlarınızdan sonra meydana gelmiştir.
İştahları azalan, sürekli kilo kaybettiklerini söyleyenler var. Bedenleri yavaşlamaya başlayanlar çoğunlukta. Yiyeceklerden enerji alma gereksinimini duymayanlar var. Bir zamanlar çok keyif aldıkları şeyleri terk edip sadece uyuma arzusunda olanlarımız var. Vücut kimyamızın değiştiğinin farkındayız. Bütün bunlar, sizin bizim yaş kuşağını dışlayan, yok sayan karalarınız yüzünden.
Size göre yaşamak sadece günün belli saatlerinde hava almaya çıkmaktan mı ibarettir? Bu insanların yaşamın devamını sağlamak için başka ihtiyaçları yokmudur? Bu tavsiye kararlarını alırken hiç vicdan muhasebesi yapıyormusunuz? Yoksa vicdanlarınızı terk mi ettiniz? Sizlerin hiç aile büyükleriniz yok mu ?
Yaş dediğiniz bir rakamdır. Önemli olan sağlıktır. Amacınız bizi korumaksa, insanlar sokağa çıkınca Corona Virus, çiftçi ya da esnaf belgesi mi soruyor. Bu nasıl tavsiye kararı. Bunun bilimsel izahını bizlere yapın, bizde inanalım. Hem virusun kronik hastalığı olan yaşlıları öldürdüğünü söylüyorsunuz, hem de toptancı bir anlayışla 65 yaşın üstündeki bütün insanları eve tıkan tavsiye kararlarını veriyorsunuz. Sadece kronik hastalığı olanların sokağa çıkmasını yasaklayın o zaman. Hiç olmazsa açıklamalarınız ile bağdaşan bir karar olsun, bizde inanlım.
Heyetinize hiç saygı duymuyorum ve emeklileri ölüm sürecine terk eden anlayışın karar vericileri olarak değerlendiriyorum. Ben ve benim gibi uzun bir ömrü geride bırakanların size hayır dua etmediklerini bilmenizi isterim. Bu kararları siz vermiyorsanız çıkıp söyleyin. Siyaset kurumu veriyorsa bunun da hesabının görüleceği yer seçim sandığıdır. Her kim bizim kuşağı ölüm sürecine terk ediyorsa hepsini yaratan Allah’a havale ediyorum. Allah bildiği gibi yapsın.
11, Aralık, 2020-Ordu)
YORUMLAR