AYDIN OLMANIN SORUMLULUĞU
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

AYDIN OLMANIN SORUMLULUĞU

24 Haziran 2020 - 00:01

Son zamanlarda kendilerine “aydın” adını veren fakat kendi önlerini bile göremeyen bazı kimseler kanal kanal dolaşarak ülkemizin ve ulusumuzun geleceği hakkında ahkam kesmektedirler. Bilerek ya da bilmeyerek bu sanal aydınların ülkemize verdikleri zarar konusunda en az onlar kadar ekranlarını onlara açan televizyon kanallarının da sorumluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle bugünkü yazımızda kimlere aydın denilebileceği konusuna açıklık getirmeye çalışacağız.
 
          Bırakınız aydın olmayı, aydını tarif etmek bile son derece cesaret isteyen bir konudur. Bana göre aydin; kendisini aşmış, kişisel egoları bulunmayan, duygularının esiri olmayacak kadar gerçekçi, edindiği bilgi ve tecrübeleri hiçbir ayrım gözetmeden önce kendi yurttaşlarının, sonrada insanlığın hizmetine tarafsız ve önyargısız bir şekilde sunan kişidir. Bu tanımı yaparken kendimin bu tanıma uyup uymadığını çok düşündüm. Ancak bu tanıma uyduğumu söyleyecek kadar cesur olmadığımı gördüm. Halk arasında “cahil cesur olur” diye bir söz vardır. Bu sözü hatırlayarak en azından cahil olmadığım kanaatine vardım.
 
          Aydın diye adlandıracağımız insanlar öyle nitelikler taşımalılar ki, bilginin ışığı ile parlamalı, saçtıkları ışıkla insanların önündeki karanlıkları aydınlatmalı ve insanların kapalı olan yollarını açmalıdırlar. Demek oluyor ki bir insanın aydın olma vasfının ortaya çıkabilmesi için, toplumsal sorunların derinleşmesi ve çözüm arayışlarının yoğunlaşması gerekir. İşte Türkiye tam bu dönemden geçmektedir. Millet olarak yaşadığımız coğrafya zor bir coğrafyadır. İçeride ve dışarıda çözüm bekleyen sorunlarımız artmıştır.
 
Türkiye'nin bu sorunların altından kalkabilmesi için sıradışı bir yol göstericiye ihtiyacı bulunmaktadır. Ulu önder Atatürk “hayatta en hakiki yol gösterici ilimdir” demiştir. Buradan hareketle ihtiyaç duyduğumuz yol gösterici aydınların, ilmi rehber edinen, iç ve dış sorunlarımızı doğru okuyabilen, uluslararası ilişkileri iyi tahlil eden ve milletimizi bu karmaşık sorunlardan esenliğe çıkarmak için çözüm üreten insanlar olması gerekir.
 
          Diğer taraftan aydın olmak bağımsız, cesur ve sorumluluk sahibi olmayı gerektirir. Bağımsız olmalıdır çünkü hiçbir kişi ya da grubun etkisinde kalmadan bilimsel doğruları ifade edebilmelidir. Bildiklerini hiç kimseden korkmadan savunacak ve fikirlerinin arkasında duracak kadar cesur olmalıdır. Hiçbir gücün etkisinde kalmadan milletine karşı imanı gibi sorumlu olmalıdır. Aydın, siyaset üstü olmalıdır. Çünkü siyaset aydınların düşünme alanını daraltır.
 
          Gerçek aydınların ikbal ve istikbal tasaları, hapishane korkuları, can dertleri yoktur. Onların sadece inandıkları doğruları, özgür ruhları ve kararlılıkları vardır. Bu özellikler herkese nasip olmaz. Onların sayıları azdır ama değerleri çok büyüktür. Sığacakları tek yer tarihtir. Öldükten sonra unutulmayacakları için bir anlamda ölümsüzdürler.
 
          Türk Milleti tarih boyunca zor dönemlerinde çok değerli aydınlar çıkarmıştır. Bu konuda Namık Kemal’i örnek verirsek hiçbirimizin itiraz etmeyeceğini düşünüyorum. Günümüzde inandığı fikirler uğruna zindanlarda yatmayı göze alabilecek aydınımız var mıdır? varsa endişe etmemize gerek yok. Şayet yoksa o zaman durum vahim demektir. Aydını olmayan toplum, sütü olmayan anneye benzer. O toplumda gürbüz çocuklar yetişmez.
 
          Televizyonları seyrederken ve gazeteleri okurken bana duyduğum ifadeler hep sahibinin sesi gibi geliyor. Zaten bağımsız bir yayın organı kalmadı. Bağımsız olmaya çalışanlarda sesleri kısıldığı için etkinliğini kaybetti. Güce boyun eğerek fikren mağlup olanların aydın olma hakları yoktur.
 
          Görsel ya da yazılı medyanın, ticari kaygıların ötesinde bu ülkeye karşı bir sorumluluklarının olması gerekir. Sonuçta ticaret yapabilmek için bile ait olunan bir vatana ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Bu sebeple medya kuruluşlarının ekranlarında ve sayfalarında Türkiye'ye zarar verecek program ve yazıları kontrol altına alması hepimizin ortak çıkarınadır diye düşünüyorum.
 
          Netice olarak aydin olmak kolay değildir. Aydin olmak yürek ister, sorumluluk ister, kisacasi adam gibi adam olmak ister.         
 
 

Bu yazı 1157 defa okunmuştur .