ATATÜRK BAŞKA NE SÖYLESİN
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

ATATÜRK BAŞKA NE SÖYLESİN

02 Kasım 2022 - 00:03


Necdet Topçuoğlu

Millet gerekirse hükümeti düşürür. Her zaman Millet, hükümetin bekçisi olmalıdır. Çünkü Hükümetlerin icraatı kötü olup da, millet itiraz etmez ve o hükümeti düşürmezse, millet bütün kusur ve kabahate ortak olmuş demektir. Hakikaten şunun bunun oyuncağı olabilen milletler, haklarını idrak etmemiş demektir. Böyle bir millet de baskı altında bulundurulmaya müstehak olur.”

Meclis millete boyun eğmelidir. “Türkiye Büyük Millet Meclisi yalnız ve yalnız milletindir. Milletin seçtiği milletvekillerinden oluşur. Bu meclis yalnız ve yalnız milletin emrine boyun eğmek zorundadır. İsmi ve makamı ne olursa olsun millet bu hakkını bir şahsa ve makama teslim edemez.”

Birileri çıkar dini kullanarak menfaat elde ederler. “Şu unutulmamalıdır ki, milletin egemenlik hakkını bir kişide ya da sayılı kişilerin elinde bulundurmaktan yararlanan cahil ve saf insanlar vardır. Hükümdarlar kendilerini hayali bir gücün temsilcisi tanırlar ve bundan zevk alırlar. Ama onların etrafındaki çıkarcılar bunu dinsel bir görünüme büründürerek tüm ulusu aldatmaya ve karanlığa sürüklemeye çalışırlar. Nitekim şimdiye dek öyle olmuştur. Giderek ulusun kulağı o laflara alışır ve yapılan telkinleri gerçeğin kendisi zanneder. Bu kişilere ‘mürteci' ve yaptıklarına da ‘irtica' denir.

‘’Ulusal egemenliğimizin bir damlasını şu ya da bu biçimde kayıt altına almak isteyenler en koyu mürtecilerdir. Öylelerine karşı milletin yapacağı şey, onları parçalamaktır.”

Vatan hainleri yönetime sızabilir. “Pekiyi bilirsiniz ki sultanlarla ve halifelerle yönetilmiş ve yönetilen ülkelerde, vatan için ve millet için en büyük tehlike, sultanların ve halifelerin düşmanlar tarafından satın alınmalarıdır. Bu, çok defa kolaylıkla sağlanabilmiştir. Meclis'le yönetilen ülkelerde ise en tehlikeli durum, bazı milletvekillerinin yabancılar adına ve çıkarına, çalınmış ve satın alınmış olmalarıdır. Millet Meclislerine kadar girebilme yolunu bulabilen vatansızlara her zaman rastlanabileceğine, tarihin bu konudaki örnekleriyle hükmetmek zorunludur. Bunun için millet, kendi vekillerini seçerken çok dikkatli ve titiz olmalıdır.”
Meclisler diktatör yönetime dönüşebilir. “Bizim çok korktuğumuz ve daima korkarak kendimizi koruyacağımız bir şey vardır ki, herhangi bir şahsın, daha ziyade herhangi bir heyetin diktatör yönetimine dönüşmesidir. Çünkü şahıslar gibi Meclisler de diktatör olur. Ve Meclisin diktatörlüğü şahısların diktatörlüğünden daha tehlikeli ve daha öldürücüdür.”

Başa getirilenleri daima irdeleyin. “Baylar, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın.”

Büyük önder Atatürk'ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanları çocuklara armağan etmiştir. 23 Nisan, TBMM’nin kuruluşu ve Türkiye milli tarihinin yeni bir dönüm noktasıdır. Atatürk, ‘’Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır, o da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.’’ demiştir.
Aziz Atatürk’ün yukarıda belirtilen tarihi uyarılarına rağmen, ne millet ne de milletin seçtiği vekiller, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin sahip olduğu yetkileri koruyamamışlardır. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir temel anlayışından, Hakimiyet Reisindir anlayışına geçilmiştir. İş işten geçtikten sonra akıllar başa gelmiş, muhalefet bloku kolaylıkla devrettikleri yetkileri bin bir zorlukla bedel ödeyerek geri almaya çalışmaktadırlar. Başarılıp, başarılamayacağı henüz belli değildir. Demir tava geldi kömür bitti, akıl başa geldi ömür bitti.

Bu yazı 411 defa okunmuştur .