Ahmet Mesut Yılmaz'ı Kaybettik

Yıl 1985, birinci Turgut Özal hükumeti döneminde, Tarım Orman ve Köy işleri Bakanlığının, parlamento ile ilişkiler danışmanı olarak görev yapıyordum.
O dönemde tigem'in yüksel yıldırım adında efsane bir genel müdürü vardı. Kendisi ile abi kardeş gibiydik. Yabancılar gelince ingilizce çeviri yaptığım için, bana tercüman derdi.
Bir gün odama geldi. Zaten benim odam genel müdürlerin uğrak yeriydi. Sayın bakana gelen mutlaka uğrar bir kahve içer sohbet ederlerdi. Rahmetli yüksel yıldırımı biraz üzüntülü görmüştüm. Abi hayırdır niye üzüntülüsün diye sordum.
Sorma dedi. Niye abi dert ortağı deyilmiyiz dedim. Elindeki mapeden bir kâğıt çıkarıp bana uzattı. Baktım ki istifa dilekçesi. Neden abi dedim. Benden kargil için karacabey tigem işletmesinden yer istiyorlar dedi. Şimdi jokey kulübüne verilmiş olan kayseri bölgesini ıstemışlerdi.
Abi kim var bunun arkasında diye sordum. Vural arıkan ile mesut yılmaz var dedi. Bana, ya ver, ya da görevi bırak diyorlar dedi. Önce sayın bakanımız ve müsteşarımıza sordum. Anladım ki, emir sayın özal'dan geldiği için kimsenin karşı çıkması mümkün değildi.
Rahmetli yüksel yıldırım'ın istifa dilekçesini aldım ve masamın gözüne koydum. Hayır abi istifa etmiyorsun, hukuk mücadelesi vereceğiz dedim. Tabi o yıllarda hukuk vardı. Ben meclise geldiklerinde anap kulisinde hem sayın vural arıkan, hemde sayın mesut yılmaz ile görüşüp durumu izah edecegim dedim. Boş ver faydası olmaz, sende sıkıntıya girme dedi.
O yıllarda anap kulisi sanki demokrasi kulisiydi. Özellikle yollarını bekledim. Her iki sayın bakana durumu farklı günlerde anlattım. Hiç faydası olmadı. Hatta haddini bil gibi tavırlarla karşılaştım. Sözle demediler ama vücut dillerinden öyle anlaşılıyordu. Efendim teklif edilen para çok düşük biz kıymet takdiri istiyeceğiz dedim. Cevap dahi vermediler.
Oralı olmadılar ve bir daha da bana eski ilgiyi göstermediler. Kıymet takdiri istenildi ve oldukça yüksek bir rakam ortaya çıktı. Bu defa kargil itiraz edip, kıymet takdiri yapılmasını talep etti. O bilirkişiden de daha yüksek bir rakam gelince, kargil arazi talebinden vazgeçti.
Sonraki yıllarda karacabey tigem işletmesindeki kayseri mevkisi, pansiyon hara yapılmak üzere 49 yıllığına jokey kulübüne kiralandı. Yolu oradan geçenler görebilirler.
Nihayet kargil, mustsfa kemal paşa ilçesinde başka bir arazi buldu ve karacabey işletmesi o dönem için kurtulmuş oldu. Kargil ora da şimdi nişasta bazlı mısır şurubu üretmeye devam ediyor.
Daha sonra anap kulisinde sayın vural arıkan ve sayın mesut yılmaz ile özellikle göz göze gelmeye çalışıyordum ama nafile, ikisi de yüz vermiyordu. Kızgınlıkları her hallerinden anlaşılıyordu.
Bir gün baktım kuliste bizim ordu milletvekilleri nabi poyraz ve şadi pehlivanoğlu, sayın mesut yılmaz ile çay içiyorlardı. Nabi abi beni çağırdı biz ulubey çorak düzündeki top sahasının yerini konuşurken, sayın mesut yılmaz duydu.
Nabi bey, şadi bey sizin bu danışmandan şikâyetçiyim. Kargilin karacabeydeki işine taş koydu dedi. Ama efendim demeye kalmadı, mesut bey, burası hukuk devleti, siz hukukun imkânlarını kullandınız. Siyaset, işleyişi iyi bilen bürokrasiye yenildi. Sonuç ortada dedi.
Rahmetli şadi pehlivanoğlu, senmi yaptın bunu dedi. Dondum kaldım. Ne olacağını bilmiyordum. Mesut bey, evet evet bu yaptı dedi. Ben ayaktaydım, şadi bey eğil bakayım dedi. Ben üzgün ve gönülsüzce eğildim. Beni çekti ve anlımdan öptü. Tebrik ederim, vatan toprağı kutsaldır, yabancılara verilemez dedi. Nur içinde yatsın, öyle yiğit bir adamdı.
Rahmetli yüksel yıldırım istifa etmedi. Sonunda siyasetçiler bunu kompleks yapıp, canımıza okumadılar. Hukuk galip geldi. Onlar da bunu olgunlukla karşıladılar.
Düşünüyorum da şimdi bunlar rüya gibi. Neleri kaybettiğimizi daha iyi anlıyorum. İşte biz o hukukun geri gelmesini istiyoruz.
Sayın ahmet mesut yılmaz sevdiğim bir politikacıydı. Buz dağı gibi bir tavrı vardı ama rahat diyalog kurulabiliyordu. Davudi bir ses tonu vardı. Allah mekânını cennet eylesin. Kendisi ile bir çok anım var. Bu gün bunu paylaşmak içimden geldi.
Yazıda adı geçen ve ebediyete irtihal edenlerin tümüne allah'tan rahmet, hayatta olanlara ise sağlıklı uzun ömürler diliyorum.