Trabzonspor'da yönetim sorgulanıyor: "Tahakküm son bulmalı!"

"...Medyadaki şakşakçılarıyla kulübü maddi olarak düzlüğe çıkardığı imajı pompalanan başkan figürünün arkasındaki asıl odağın kulüp üzerindeki tahakkümü artık son bulmalıdır..." 

2K1ACAST yorumcusu, eleştirmen, yazar, Prof. Dr. Hakan Kulaçoğlu:

Bu yılın ilk haftalarından beri Trabzonspor'daki sorunun tamamıyla hoca meselesi ile açıklanamayacağını, Abdullah Avcı’nın gitmesi gerektiğini ama onun gidişiyle sorunların teker teker çözülmesinin beklenmesinin yersiz olduğunu anlattık. Zira bizim sorunumuz hocayı aşıyordu, Başkan Doğan’ın yönetim anlayışıyla ilgiliydi ve bir spor kulübünde başarıyı ya da başarısızlığı büyük oranda teknik adama bağlamak yanlıştı.
Avcı’nın gidişi ve Güneş’in gelişiyle birden uçuşa geçeceğimizi düşünenleri yayınlarımızda makul düşünmeye ve beklentilerini hemen yükseltmemeye davet ettik. Bugün gelinen noktada Trabzonspor’un oyun yetersizliğini ve fizik perişanlığını tümüyle giden hocaya bağlamak sadece kendimizi kandırmak olur. “Eski Hoca sezon başı kampında bu takımı hiç çalıştırmamış” demek çok yüzeysel bir bakıştır.
Abdullah Avcı, önceki sezonun ortasında görevinden ayrılırken “Burada sağlıksız bir ortam var ve düzelmiyor” derken sadece kendisini kurtarmak istememiş, bilerek ya da bilmeyerek Trabzonspor’un içinde bulunduğu idari boşluğa işaret etmişti. Aslında o sağlıksız ortam şampiyonluk sezonunun Mart ayında oluşmuş ve bir daha asla düzelmemişti. Trabzonspor’da şu an da neredeyse aynı derecede sağlıksız bir ortam mevcuttur.
Zamanında “Avcı gitmelidir; ama Trabzonspor’un Avcı’nın gidişiyle düzeleceğini sanmak yanlıştır” dediğimiz gibi bugün de uyarıyoruz: Trabzonspor sadece oyuncu kadrosu olarak oyundan ve birbirinden kopukluk sorununu, fiziksel eksikliği gidermeye çalışarak düzelemez; bu kulübün, şehrinden, dünyaya yayılmış camiasından, tarihinden, kültüründen, felsefesinden, Türk futbolundaki asli görevinden kopuk halde yoluna devam etmeyi sürdürmesi halinde yarın Ertuğrul Doğan gibi başarısız bir başkanın gitmesi de bizi kurtaramayacaktır. Zira şu an hiç kimsenin Trabzonspor’u gerçeklerle yüzleştirerek doğruyu bulmak konusunda somut bir çabası yoktur. Yarın kongre döneminin sıcaklığı hissedildiğinde en hazır aday sadece seçimin kazanılması konusunda dersini çalışmış durumda olacaktır; asla ötesi değil.
Trabzonsporlular, Trabzonspor’a sahip çıkmak için doğru, akılcı ve gerçekçi çözüm üzerinde çok fazla ve ivedilikle kafa yormak zorundadır. Medyadaki şakşakçılarıyla kulübü maddi olarak düzlüğe çıkardığı imajı pompalanan başkan figürünün arkasındaki asıl odağın kulüp üzerindeki tahakkümü artık son bulmalıdır. Trabzonspor artık kendi bağımsız iradesini oluşturmalıdır. Hedefini gerçekçi şekilde belirlemeli ve çabucak ulaşılacağı anlatılan hedeflerin peşinden koşmaktansa sürdürülebilir bir başarı modeli için çalışmalı, kendi felsefesine ve gerçeğine uygun bir “Başarı Tanımı” yapmalıdır.

#trabzon #trabzonspor