Adalet Bakanı Gül,Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen Ceza Hukukunda Alternatif Çözüm Yolları Sempozyumu'nun açılışında Hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, adaletin tecellisi ve tutuklama konularında, ideal ve olması gereken yerinde ve doğru değerlendirmeler yaptı(!)
Adalet bakanının bu değerlendirmelerini 16 yıldır söyleyen,
söylemeye devam eden ülkemizin elit hukukçuları FETÖ üyesi ve vatan haini olmakla suçlandıklarında,adalet bakanının neden sessiz kaldığını sorgulamakta görevdir.
Buna rağmen bakan beyin geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamaya aynen katılıyorum.Ancak öncelikle;
Yargıtay 5. Ceza Dairesinin "Futbolda Şike Davası" hakkında verdiği kesin hükmüne uymayan ve yeniden yargılama kamuflajı altında tam kanunsuz bir karara imza atan İstanbul 13.Ağır Ceza mahkeme hakimlerine,reform taslağından önce Hakimler Savcılar Kurlunca suç duyurusu yapılmalıdır...
YETMEZ!
Belki de buna benzer yok hükmünde verilmiş binlerce karar örneği vardır.
Takipçilerim çok iyi bilirler;
Bu hesap sahibi,ülkedeki tüm siyasi parti vekillerinin eylem ve söylemlerini inandırıcı bulmaz.
Buna rağmen Anayasa mahkemesinin lehlerine hak ihlaline karar verdiği vekil Enis Berberoğlu ve iş insanı Osman Kavala kararlarını tanımayan İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri üyeleri için de,hem Anayasa Mahkemesi hem Adalet Bakanlığı suç duyurularında bulunmalıdırlar.
SONUÇ;
Tam kanunsuzluk ile "YOK HÜKMÜNDE KARARLAR veren sözde hakimler YARGI ERKİ'nden tasfiye edilmedikçe,uygulayıcı olarak kaldıkça;
EVRENSEL BİR HUKUK REFORMU yapılsa da, sadece hukuk kitapları içinde dolgu malzemesi olarak kalır.
Unutulmasın ki; HAK; HUKUKCA KORUNAN TOPLUM YARARIDIR.
YORUMLAR