Batum ve havalisinde yaşayan ahalinin kahir ekseriyeti Rusya yönetiminde dinlerini ve kültürlerini yaşayamayacakları ve Ruslar tarafından zulme ve dini asimilasyona uğrayacakları düşüncesiyle yüzyıllardır yaşadıkları ata topraklarını terk ederek göç etmeyi tercih etmiştir. Hicret eden muhacirler tarafından çeşitli tarihlerde farklı konularda yazılan dilekçelerde; Batum ve havalisinde yaşayan ahalinin 4 büyük Osmanlı-Rus Savaşı’nda Çarlık Rus ordularına karşı savaşmalarından dolayı Rusların intikamına uğrayacaklarını ve Çarlık Rusya yönetiminde dinlerini ve kültürlerini yaşayamayacaklarını açıkça belirtmişlerdir. Rusların Kafkasya’da din farkı gözetmeksizin yapmış oldukları baskılar hakkında çok sayıda belge bulunmaktadır. Göç eden ahalinin Rusların baskılarına ve haksız uygulamalarına maruz kalacaklarına dair endişelerinde haklı oldukları birçok olayda görülmüştür. Örneğin; 24 Mayıs 1906 tarihinde Batum Konsolosluğu’ndan Hariciye Nezareti’ne gelen 48 numaralı tahriratta Rus askerlerinin Kahaber köyünde yaptıkları baskın ve zulüm hakkında şu bilgi verilmiştir;
“21 Mayıs günü öğle vakti 5. Batarya’nın 7. Bölüğü’ne bağlı iki topçu askeri serbest bulundukları halde, Batum’a üç dört saat uzaklıkta Kahaberi köyüne girmişlerdir. Bu sırada köyün erkekleri cenaze defni ile ilgilenmektedirler. Ahmet Reis oğlu Mehmet adlı şahsın evine giren sarhoş askerler Mehmet’in hamile olan eşi Hatice’ye sarkıntılık yapıp saldırmışlardır. Aynı şekilde diğer üç Rus askeri de başka bir eve girerek kadınlara saldırmışlardır. Kadınların feryatları üzerine Rus askerleri sağa sola ateş etmeğe başlamış ve böylece bir kadın ölmüştür. Civarda bulunan diğer zabıtlar 20 kadar askere silah vererek köye göndermiş ve böylece güya Müslüman köylülerin kendilerine saldırdıkları süsünü verdirmek istemiştir. Köy askerler tarafından ablukaya alınmış ve hedef gözetilmeksizin ateş edilmeye başlanmıştır. Defin işleminin bitmesi üzerine köye geri dönen köylüler ne olduğunu anlamak üzere koşuşturmaya başlamışlar ancak askerler tarafından ateş altına alınmışlardır. Köylülerin evleri yakılmıştır. Köylü kadınlardan biri süngü ile göğsünden aldığı darp ile ve yine bir çocuk süngü ile öldürülmüştür. Çıkan olaylarda kadın erkek olmak üzere 14 kişide yaralanmıştır. Bir Rus askeri ise kendi arkadaşları tarafından yanlışlıkla vurulmuştur. Köylülerin mukavemeti sonucu ise iki Rus askeri yaralanmıştır.
Rus askerleri Kahaber köyünde yaşayan bir Rum’un evini de basmıştır. Aslen Sakız adasından olan ve Osmanlı vatandaşı olan Yorgi Voryaris adlı bu kişi evini basan askerlere Hz. İsa’nın resmini göstermiş ve bunun üzerine askerler bu adam Hristiyan’dır diyerek evden ayrılmıştır. Bununla birlikte Yorgi Voryaris bahçesinin yandığını ve maddi zarara uğradığını beyan etmiştir.
Saat altı gibi Batum Müslümanları konuyu Osmanlı konsolosluğuna iletmiştir. Köye gelen konsolos ölen iki kadının cesetlerini görmüş, ayrıca köydeki yangının da hala söndürülemediğine şahit olmuştur.
Rus Askeri Komutanı da olay yerine gelmiş yaptığı tahkikat sonrasında köylülerin kendi hallerinde insan olduklarını ve askerlerin kabahatli olduklarını kabul ettiğini Osmanlı Konsolosuna söylemiş ve bu olayı Kafkasya Genel Valiliği’ne ve imparatora bildireceğini ifade etmiştir. Ancak bu olay üzerine hiçbir asker mahkeme edilmemiş ayrıca mahalli memurlar olay üzerinde durmamış ve olay örtbas edilmiştir.
YORUMLAR