MEHMET TAN'I ARARKEN! HAYRETTİN HACISALİHOĞLU

Yıl 1967...
Kavgalarla, sancılarla Trabzonspor kurulur... 
Herkesin tek ortak düşüncesi vardır o da; Trabzonspor nasıl yücelir, nasıl büyür, bu kulübe nasıl katkı sağlarız?..
O dönemde herkes amatör. Sembolik ücretler ödense de, hocalar, futbolcular, personel, doğal olarak yöneticiler ve taraftarlar... 
Sonucunda maaş alsalar da gazeteciler de tabii. 
Tümü halisane Trabzonspor sevdalısı. 
Eğer bu kulüp bu kadar büyüyüp, sayısız kupa kazandıysa bunda taraftar, yönetici, teknik adan ve futbolcular dışında Mehmet Tan ve o'nun gibi Trabzonspor aşığı az sayıdaki gazetecinin de önemli katkıları vardır. 
Trabzonspor olmadığı için o günlerde Trabzon'da gazetecilerin sayısı bir elin parmakları kadar azdır.. Tümünü rahmetle anmakla birlikte konumuz olan MEHMET TAN’a gelelim.
 * * * 
Trabzonspor'la ilgili bir konunun gerçeğini mi öğrenmek istiyorsun; onun yazılarını oku!... 
Geçmişle ilgili bir konuyu mu merak ediyorsun O'na sor!... 
Bir meseleyi mukayese mi etmek istiyorsun, O'nunla tartış!... 
Üstelik bunları yaparken ne cep telefonu, ne internet, ne bilgisayar var. Sadece ve sadece merakı, yanılma kaygısı, işine saygısı sonucu oluşturduğu arşivleme yöntemiyle bu bilgileri depolardı... 
Güven kaybetme kaygısı ve sorumluluğuyla olayın mutlaka gerçeğini öğrenme gayreti içinde olurdu. Bir konuyu karşıt muhataplarından defalarca teyit eder, sonra gönül rahatlığıyla yazar, kimse de itiraz edemezdi. 
Hiçbir yazısını kininden, nefretinden, birilerini karalamak, birileriyle hesaplaşmak için yazmazdı. Tersi davranan gazetecileri de azarlardı. 
O'nun tek kaygısı bu kulübün iyi yönetilmesi, yanlış yapılmaması, daha da önemlisi kullanılmamasıydı...
Mesleğini icra ederken, en yakın dostlarından biri olan ben dahil hiç kimseye hatırı, gönülü yoktu. Bir hemşehricilik, arkadaşlık, akrabalık ayırımı hiç olmazdı... 
Menfaat ilişkisinin ise lafını bile edemezsiniz!..
Hem Trabzonspor'u korumak, kollamak, ilkeli ve dürüst davranma anlayışında olacaksın, hem de bu mesleği en üst seviyede, saygın, itibarlı bir şekilde yıllarca sürdüreceksin; kolay iş değil elbette. 
 * * * 
Günümüzün Trabzonsporlu meraklısı gençlerine, O'nun yazılarını , tespitlerini, tenkitlerini okuyamadıkları için gerçekten üzülüyorum. 
Hatırlıyorum yıllar önce yazdığı, ”Siyasal İslam'ın, Spora Entegrasyonu”  yazısını... 
Herkes gibi bizde dudak büküp, "nereden çıkardın bunları?" demiştik. 
Meğerse,ne kadar haklı, ne kadar ileri görüşlüymüş. 
 * * *
Örneği, emsali ve aynı etkisi olmasa bile yine de O'nun bu tarzını,o lezzeti, işte mesleki anlamda yetiştirdiği Altuğ Atalay ile evinde büyüttüğü Levent Tan'ın yazılarında hissedersiniz.... 
Allah rahmet etsin, nurlar içinde yatsın!. 
Seni çok özledik, çok arıyoruz. .. 
Ne yazık ki, bu günlerde sana çok daha fazla ihtiyaç var Mehmet abi. 
Ruhun şad olsun!..