Levent Özeren @lvntozrn yazdı:

Günlerdir AKP Kongresi bekleniyordu.

Özellikle Karadeniz illerinde "lebaleb" kongrelere gelen tepkiler sonrası, ben de AKP yönetiminin Büyük Kongre'yi nasıl hazırlayacağını merak ediyordum.

Bekliyordum ama bu kadar olacağını beklemiyordum açıkçası.

Kalabalıktan bahsetmiyorum.

20 Yıldır iktidar olan AKP'nin, kalabalık toplamak ile ilgili bir zorluğunun olmayacağı malûm.

Aynı salonda en son 1 Nisan 2018'de İYİ Parti henüz 5 aylıkken, tüm baskılara, medya ambargolarına rağmen yapmış olduğu kongredeydim.

5 Aylık İYİ Parti'nin kongresi, AKP'nin kongresinden kat kat daha kalabalık ve coşkuluydu.

Bahsettiğim;

Kibrin, vurdumduymazlığın, vicdansızlığın, kural tanımazlığın, AKP Kongresinde bu kadar zirve yapacağını beklemiyordum.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kaç gün öncesinde ifade ettiği "yapacağım kongre konuşması manifesto olacak" sözünden sonra "bu kez şapkadan nasıl bir tavşan çıkacak" diye de beklemedim değil!

Yeni bir müjde mi?
Yeni bir reform mu?
Yeni bir siyaset anlayışı mı?
Yeni bir zeytin dalı mı?
Yeniden milleti kucaklama mı?
Yeni bir balkon konuşması mı?
Bay Kemal'siz bir konuşma mı?

Bu sorulara alacağım cevapların beklentisi ile konuşmayı dinledim.

Cevap bulmak için boşuna beklemişim.

AKP Genel Başkanı'nın yapmış olduğu konuşma, hem de günler öncesinden "manifesto" olacağını iddia ettiği konuşma tam bir hayal kırıklığı yaşattı.

Kongrede Divan Başkanı olarak değerlendirilen kişi bile kongrenin ipucunu vermeye yetti.

İstanbul seçiminde, herkes tarafından dalga geçilen ismin Divan Başkanı olması çok ilginçti.

AKP Kongresi ve kongre konuşması gösterdi ki;
Heyecan bitmiş,
Argüman bitmiş,
Müjde bitmiş,
Kadro bitmiş,
Vaat bitmiş,
Umut bitmiş,
AKP bitmiş,
"Bay Kemal" bitmemiş..!

Bittiklerinin farkında oldukları için, insanların sağlıklarını dahi düşünemeyecek kadar gözlerini karartmışlar.

"Kime ne olursa olsun, yeter ki biz büyük kalabalık toplayıp güç gösterisi yaparak, teşkilâtlarımıza gaz verelim" şeklinde acımasızca, vicdansızca düşünmüşler.

AKP'yi yönetecek(!) olan MKYK listesi de evlere şenlik!

Sosyal medyada ve ekranlarda troll gibi AKP'yi savunanlar, hatta biri yapmış olduğu bir hata nedeni ile, bir süre ekran yasağı bile alan isim MKYK listesinde.

Kadro bulmakta zorlanır hale gelen bir AKP görüyoruz.

Anlaşılan kadro sıkıntısının başka bir yansımasını da bugün yarın açıklanacak yeni kabine listesinde de göreceğimiz anlaşılıyor.

Tansu Çiller'in Dışişleri Bakanı olabileceğinin konuşulması dahi kadro çaresizliğinin bir göstergesi değil mi?

Sonuç olarak;

Bu yazıyı yazmadan önce olduğu gibi yazarken de ben hala "manifesto" arıyorum...

Kaynak: Tansu Çiller'in Dışişleri Bakanı olabilme ihtimali - Levent Özeren