Hiç kimse çalınan Trabzonspor’umuzun emeklerini geri almak için baştan beri kral çıplak diyerek mücadelesi veren taraftarlarımızı, arkadaşlarımızı itibarsızlaştıramaz!
Bu mücadelenin başından beri içinde olan Serdar İsaoğlu’nu , Hacı Murat Atılganı’ı hiç mi hiç!
Hiç bir şeye saygınız yoksa verilen emeğe, haksızlığa karşı baş kaldırmaya saygınız olsun.
Trabzonspor başkanının kendini kaybedip sahaya girdiği bir ortamda mücadele ediniz de bizler de biraz kızabilelim. Zira o kadar sıradan, yapmacık işler yapılıyor ki bu mücadeleyi verenler olarak kendimizi arkadan hançerlenmiş hissediyoruz.
Bizler bu mücadeleyi verirken, bizlerden şikayetçi olarak disipline veren sayın yöneticiler daha üyelik aidatlarını bile ödememiş, Trabzonspor’un çıkarları umurlarında bile değildi.
Arkadaşlarımız ne yapmış? Sosyal medyada namus davası dediğimiz ki sayın Başkan Genel Kurulda aynı görüşte idi, ve yöneticiler benzetmede hata olmaz tabiri caizse nerede ise tecavüzcüsüne aşık olmuşluk gibi bir tutum içindeler.
Buna sessiz mi kalalım?
Bilhassa bana bu kulübün eski başkanlarından biri kendisine “ Yıldırım Demirören’in destekleyen biri Trabzonspor’un, benim başkanım olamaz” diye eleştiride bulunduğumdan dolayı ölmüş anama küfretmişti.
Bizim merkezimizde Trabzonspor’un çıkarları vardır. Buna karşı tutum içinde olanlarla kavgalıyız ki kendimden örnek vereyim bir çok sözde ulusal ve yerel basında yazan gazetecilerle, eski yönetici, sözde efsane futbolcu ve bazı taraftarlarla bu mücadeleden dolayı tartışma sonrası konuşmuyoruz.
Sayın yöneticiler, müsaade edin de sizleri de az eleştirebilelim. Bazan amacımızı aştığımız olmuşsa da bunun için hem kendi adıma hem de arkadaşlar adına özür dilerim.
Fakat “artık şike mücadelesi veriyoruz” demeye bizi getirdiniz.
Tabiri caizse nefsi müdafaa durumundayız.
Böyle bir durumdaki eylemler suç teşkil etmemeli.
Tekrar; bizleri disipline verecek yöneticiler en azından bizler kadar Trabzonspor’un çıkarları için mücadele vermeli.
Selamlar
YORUMLAR