Daha önceki yıllarda Tayyip Erdoğan ‘ın, bugünlerde Ekrem Imamoğlu’ nun Üniversite diplomalarının orjinal olmadığı yan sanayi olduğu tartışılıyor! Diplomalar kamuoyunda tartışılıyor, siyasi konu meselesi kamuyu biliyor…
Geçmişte 5 hükümet kuran başkan Bülent Ecevit’den bahsetmek istiyorum, Ecevit resmi olarak lise mezunu ( Robert Koleji-1944)
Daha sonra İstanbul hukuk fakültesine kayıt yaptırmış olsa da, devam etmiyor, sonraki yıllarda İngiltere ‘de üniversite ‘ye kayıt yaptırıyor orayı da tamamlamıyor…
Bülent Ecevit, çalışma hayatına 1944'te Basın Yayın Genel Müdürlüğünde çevirmenlik yaparak başladı. 1946-1950 yılları arasında Londra Elçiliğinin Basın Ataşeliğinde kâtip olarak çalıştı…
Daha sonra gazetecilik yapıyor ülkeye dönüp, aynı yıllara ABD ‘ye 1955/1957 gidiyor, Harvard Üniversitesinde 8 ay Ortadoğu tarihi üzerinde incelemelerde bulunuyor tekrar ülkeye dönüyor , siyasite girmesi ve 1974 de başkan oluyor..
Siyasi hayatında akıllarda kalan, Kıbrıs barış harekatının başbakanı, Kenya’dan A.Öcalanın yakalanıp getirşmesi, ekonomik kriz ve yazar kasa olayı…
İyi derece İngilizce bilen, çevirmenlik yapan Ecevit yazar, şair, ana tarafı Osmanlı bakiyesi bir aile baba tarafı Kastamonu ‘lu, Ecevit başbakanlığı döneminde koministliği, masonluğu, dinsiz imansızlığına kadar eleştirilen bu anlamda çok haksızlık uğrayan birisi…
Birisi Amerika ‘da olmak üzere, 6 sefer suikast girişiminde bulunmuş birisi aynı zamanda…
“Osmanlı döneminde Suudi Arabistan'da kutsal toprakların koruyucusu olarak görev yapan Mekke Şeyhülislamı Hacı Emin Paşa, Ecevit'in anne tarafından büyük dedesiydi. Ecevit'in annesi öldüğü için miras kendisine kalmıştır. Mirasla ilgili öteden beri bilgi sahibi olan Ecevit, mirasa sahip olma adına herhangi bir girişimde bulunmamıştı. Ecevit'in basına yaptığı açıklamayla kamuoyunun haberdar olduğu miras yaklaşık 110 dönümlük bir arazi ve bu arazilerdeki taşınmazlardan oluşuyordu. Miras kalan topraklar Mescidi Nebevi bölgesinin 99 dönümlük kısmını oluşturuyordu. Medine Mahkemesi tarafından yapılan gayriresmî değer tespitinde, gayrimenkule 2 milyar dolar değer biçilmişti. Davanın avukatlarından Alphan Altınsoy da arsaların toplam değerinin 2 milyar doları bulduğunu belirtmişti. Ecevit, ömrünün son zamanlarında miras yoluyla sahip olduğu serveti Türk hacıların faydalanması için bağışlamıştı. Ecevit'in bu davranışı ilk bakışta popülist gayelerle yapılmış bir davranış gibi görülebilirdi ancak Ecevit böyle bir mirasa sahip olduğunu ve bunu da Diyanete İşleri Başkanlığına bağışladığını açıkladığında politikada aktif değildi…”(Wikipedi)
Soru şu size böyle bir miras kalsa, aman Araplara niye bırakırım, satar Londra da, Paris’te kaşeneler alırdım mı derdiniz, ya da Ecevit gibi vakfedip , hayrat olarak bırakıp, amel defterime sevap yazılsın mı derdiniz…
Ecevit öldüğünde eşi Rahşan Ecevit’e mütevazi bir apartman dairesi ve emekli maaşı bıraktı!..
Soru 2: sayfamdaki Akemisyen, Prof, doçent, öğretmenlerimize, bizim Liselerde, Üniversitelerdeki yabancı dil eğitim öğretimimiz neden fiyasko? Neden yabancı dil öğrenemiyoruz okullarda…
Arabistan’da, Pakistan’da yabancı dil eğitimi başarılı bizde neden başarız?!
Sözü Can Yücel’e bırakıp bitirelim…
“Bilmelisin ki …
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.”
YORUMLAR