Doç. Dr. Şafak Nakajima
Ahde vefa, verilen sözde durmak, bir bağlılığı ya da dostluğu zamana ve değişen koşullara rağmen sürdürmek, sadık kalmaktır. Birine verilen bir sözün, kurulan bir dostluğun ya da yapılan bir iyiliğin değerini bilmek ve ona sahip çıkmaktır. Günümüz dünyasında ahde vefa giderek unutulan bir kavram. İlişkiler hızla başlayıp bitiyor, insanlar eskisi gibi güçlü bağlar kuramıyor. Bir gün var olan dostluk, ertesi gün bir mesaj bile bırakmadan silinip gidebiliyor.14 yıldır, ne olursa olsun binlerce kilometrelik göç yolculuğunun ardından aynı yuvasına, aynı insana dönen Yaren, sadece bir leylek değil; bize unuttuğumuz değerleri hatırlatan bir sembol. Ne mesafeler ne de değişen koşullar onun vefasını ve bağlılığını değiştirebiliyor. O, her yıl yuvasına dönerken, Adem Amca’nın kayığına da konuyor. Hiçbir söz vermeden, hiçbir beklenti olmadan süren bir dostluk bu…
Hayatın bu kadar süreksiz olduğu bir çağda, Yaren leyleğin her bahar Eskikaraağaç’a dönüşünün bize verdiği güçlü bir mesaj var: Gerçek dostluk zaman aşımına uğramaz, her tür engele rağmen varlığını sürdürür.
Belki de hepimiz böyle bir güvene, böyle bir bağlılığa hasretiz. Bir gün mutlaka dönecek bir dostun varlığına, onun ne olursa olsun geleceğine inanabilmeye… Yaren bize, bağlanmanın bir zayıflık değil, bir güç olduğunu hatırlatıyor. Sadakat ve ahde vefanın sadece eski zaman hikâyeleri olmadığını, hâlâ yaşanabileceğini gösteriyor. Göç yolları ne kadar zorlu olursa olsun, gerçekten ait olduğumuz yere ve sevdiğimiz insanlara her zaman dönebileceğimizi...
Belki de bugün, vefa göstermek için en doğru gündür.
Geç kalmadan, sizin de hatırlamanız gereken bir dost, tutmanız gereken bir söz olabilir mi?
İletişim:
www.safaknakajima.com

YORUMLAR