Tefsir Ne İşe Yarar
Reklam
Kenan Güzel

Kenan Güzel

[email protected]

Tefsir Ne İşe Yarar

08 Ocak 2023 - 09:46

Kur’an’ı Anlamak

Kur’an’ı Kerim, insanlığa inen son kitap olması bakımından, insanlık için bir hidayet ve mutlu yaşam rehberidir. Kur’an’a bir bütün olarak baktığımızda, onun tevhid, nübüvvet, haşir ve adalet gibi dört esas üzerine oturduğunu görürüz. Bu dört esas üzerinden yola çıkan ilahi kitabımız, insanı ve onun yaşam tarzını bir bütün olarak ele alırken, Peygamber hayatlarını da örnekleri kendinden bir diriliş manzumesi olarak ortaya koyar ve hiç bir sisteme, hiç bir düzene ve hiç bir akıma ihtiyaç bırakmaz. Yüce Allah (cc), "Biz insanı parmak uçlarına  varıncaya  kadar yeniden diriltmeye kadiriz." (Kıyame 4) diyor ise, son peygambere indirmiş olduğu bu kitap, yarattığı eşrefi mahluk olan insana bir kılavuz mahiyetindedir.

Kur'an, bir taraftan insanoğlunun manevi ihitiyacını karşılarken diğer taraftan da sosyal hayatını da düzenler. Çünkü, insanı yaratan Allah, onun neye ihtiyacının olduğunu bilmemesi  akla ve mantığa sığmaz. Fakat bu rehberde alınması gerekenler bazı dersler ayrıntılarıyla değil, genel de esasları ile verilir. Mesala;  küçük bir çekirdekte, ağacın plan ve programının gözle görülemeyecek şekilde yazılı olması gibi, kainatta ve sosyal hayatta  cereyan eden bütün olaylara da ayetlerin derinliklerinde araştırılmayı bekleyen değişik şekillerde bir işaret vardır. ‘’ Yaş ve kuru her şey Kur’an da vardır.’’ (Enam 59) buyurulduğu gibi.

Araştılacak Çok Şey Var
İşte Kur’an’ı Kerimin bu müteşabih anlatımlarından herkes bir şeyler anlayamayabilir. Çünkü, ‘’Oku’’ ayetinin emrini ferdi olarak algılayamayan ve okumayı ve araştırmayı hayatının gayesi haline getiremeyenler, bu kitaptan çok fazla bir şey anlayamaz ve her zaman birilerinin şerhlerine ihtiyaç duyarlar.  ‘’ Mesela, Edison elektriği buluncaya kadar, alemde elektrik yok muydu?. Vardı. Fakat insanlar farkında değillerdi. Edison, elektriği yoktan var etmedi; var olan bir şeyi buldu. Dolayısı ile, Edison, Newton, Arşimet gibi bilginler, tabiattaki kanunların koyucusu değil, bulucusudurlar. Mucidi değil, keşşafıdırlar.’’ Demek ki, elektrik gerçeğini bulmak için bir Edison, yer çekimini bulmak için bir Newton ve suyun kaldırma kuvvetini bulmak için bir Arşimet gibi araştırmacı dehalara ihtiyaç vardır.
 
Yüce kitabımız yol gösterici, eğitici ve ihya edici özelliği ile yaratılışın hayat çekirdeği, varoluşun anayasası ve insanlık aleminin de bir müallimidir.  Bununla beraber, sosyal ve psikoljik hayatın ahlakî ve hukukî  prensiplerin, Rabbe duanın, ubudiyet ve kulluğun gizemlerini içinde barındıran büyük bir hazinedir.
İnsanoğlunu anlayabilmek, onun duygu ve düşüncelerini yönlendirebilmek için onu maddesi ve ruhuyla ele almak gerekmektedir. Çünkü, onun maddi dünyasını olumsuz yönde etkileyen olaylar olduğu gibi, ruh dünyasını da olumsuz yönde etkilen olaylar vardır. Aslında insanoğlunun psikolojik ve ruhi probleri literatürümüze gireli çok olmadı ama, yaşam dengelerini yerine getirmeye çalışırken kendi iç dengelerini de bozmayı başardı. Bozulan bu insani dengeler ruhlarda öyle psiko-sosyo yaralar açtı ki, dengeleri alt-üst olan insanı ihya etmek için ayrı bir bilim dalına ihtiyaç duyuldu. Bu bilim dalı her ne kadar insanın iç yapısıyla alakalı teoriler ve receteler ortaya koysa da, onu bir türlü tedavi etmeyi başaramadı.

Örnek Alınacak Çok Şeyler Var
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, her teknolojik aletbir  kullanma ve bilgi edinme kılavuzuyla üretildi. Çünkü, insanoğlu için baş döndüren bir hızla ilerleyen teknoloji, hayatımızı yeni yeni icadlarla süsledi. İşleme sistemini bilmediğimiz bu cihazlarda bir problem yaşadığımızda ilk müracaat ettiğimiz bu kullanma kılavuzları oldu. Peki ama neden, ruh sağlığı bozulan, hayat düzeni, ticari düzeni, değişik psiko-sosyal hastalıklara maruz kalan insan için bir kılavuz mahiyetinde olan Kur’an bu kılavuz kitapları kadar tercih edilmedi ve anlaşılamadı. ‘’Halbu ki Kur’an, bir yandan umutsuzluk, psikolojik çatışmalar,ruhsal rahatsızlıklar yanında bunları ortadan kaldıracak psikoterapik çözümleri de ortaya koyuyor. ‘’ 
 
Kur’an’ı Kerim, bugüne kadar çok değişik araştırmalara, tefsirlere ve tehvillere tabi tuttulmuş eşi benzeri olmayan bir kitaptır. Halbu ki, İslam alemi olarak yüzlerce tefsir yazılarak, insanların istifadesine sunulmuş olmasına rağmen bu tefsirler, kendi müfessirlerinin ilmi ölçüsünde  değerli ve insanlara yol gösterici olabildiği kadar da faydalı oldu.  Yani, günümüze kadar tefsir üsulu hep aynı kategorilerde gerçekleşti ve yukarıda saydığımız tevhid, nübüvvet, haşir ve adalet ana esaslarına insan hayatına aktarmada belli bir zaman sonra yetersiz kalındı. Bugün elimizde olan tefsirlere baktığımızda, istenilen manada bu kalıbın dışına çıkarak, Kur’an'ın sırlarını ve insan üzerindeki psiko-sosyo yararları yeterince ni insanlığın dertlerine deva olacak sekilde sunulamadı.

Psikolojik Tefsirler Hazırlanmalı
Kur’an ayetleri Peygamberler hayatları ışığında psikolji, ruh sağlığı, sosyal psikoloji, eğitim psikolojisi, aile psikolojisi gibi konular  esas alınarak bir tefsir üsulu ortaya koyulmalıdır. Halbu ki Kur’an, mucizevi yönüne parallel olarak kıssa şeklinde bunlara yer vermiş olmasına rağmen günümüz tefsircileri bu kıssaları psiko-sosyo bir kalıplara tam manasıyla dökemedi. ‘’ Zaman ilerledikçe Kur’an gençleşiyor.’’  Günümüzde gerçek manada bu işin ağırlığını omuzlayamayacak kıvamda bir müfessir olmasa da, mevcut tefsirler işin ehli insanlara tarafından psiko-sosyal yönden tekrar ele alınmalıdır.
Mesela Yusuf suresinde kıskançlık, iffet, iftira, yalan, ekonomi, adalet vb gibi bir sürü problemin çözümüne yönelik inanılmaz ipuşları vardır. Musa (as)’nın hayatı ve İsrailoğullarının karakter yapısı, bugün esir aldığı toplumlar bakımından araştırılmayı bekleyen en önemli konuların başında yer almaktadır.  Süleyman (as) hayatı bu sahalarda şalışma yapan ilim adamları tarafından didik edilmelidir.
 
Kannatimce, bugün tefsir üzerinde çalışma yapan ve Arap dilinin inceliklerine haiz olan müfessirlerle, kendi sahasında söz sahibi sosyal bilimciler, psiyatristler, psikologlar, pedagoglar bir araya gelmeli Kur’an esaslarına bağlı kalmak şartıyla günümüzün ihtiyaçlarına cevap verecek yeni çalışmalara imza atmalıdırlar. ‘’ Kur’an metni incelendiğinde zengin ve çok geniş bir alana yayılabilen psikolojik muhtevayı tesbit etmek mümkündür. Bu araştırmada metin içi yani Kur’an’ın muhtevasındaki Kur’an psikolojisi/Psikolojik tefsir konuları ortaya çıkarılmalıdır.’’ Burada önemli olan şudur ki, yapılacak analizler Kur’an ve Sünnet ışığı altında ele alınmalı ve oryantalist bir düşünce çizgisine asla kaymamalıdır.

Bugün İslam dünyasında bu sahada yapılan araştırmaların olduğu bilinmekle beraber, ayrı ayrı yapılan bu çalışmaların bir bütünlük sağladığı söylenemez. Dünya literatüründe Türkçe, Arapça, Endonezce, Farsça, İngilizce ve Almanca olarak bazı çalışmaların yapılması, ileriye dönük‘’ Psikolojik Tefsir’’ alanında  geniş çaplı araştırmaların yapılacağı inancımızı arttırmıştır. Özellikle Kur’an psikolojisi üzerine yapılan çalışmalar bütün dünyanın hizmetine açılmalı ve her milletten araştırmacılarla beraber entegre çalışmalar yapılmalıdır.

Kendi sahasında psikolojik çalışmalar yapan bilim insanları, evrensel değerleri esas alarak Kur’an ile barışmalı ve  kendi alanında ün yapmış bilim adamları müfessirlerle aynı çizgide buluşarak ortak bir çalışmaya imza atmalıdırlar. Yoksa şu anda kütüphanelerimizde varolan ve varlığıyla öğündüğümüz tefsirler yeni neslin dertlerine ilaç olmaktan çok uzak kalacaktır. Bu tefsirler bir menba olarak görülmeli ve işin ehli insanlar tarafından asrın dertlerine derman olacak şekilde adeta her haneye yeni yeni hatlar çekilerek bu hatlar üzerinde  hırsız kelepçe takmak isteyenlere asla izin verilmemelidir.
 
 ‘’  Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa, bir rahmettir…’’(İsra 82) Kur’an ayetleri yine onun ışığında titizlikle incelenmeli psiko-sosyo, ekonomi, iktisat, tıp, tarım, teknoloji gibi konular  kendi alanında uzman kişilerle ele alınarak şerh edilmelidir. Çünkü ‘’ Zaman ihtiyarladıkça Kur’an gençleşiyor.’’
 
 

Bu yazı 526 defa okunmuştur .