Bu Adam Benim Babamdı
Reklam
Kenan Güzel

Kenan Güzel

[email protected]

Bu Adam Benim Babamdı

22 Haziran 2021 - 12:59

Adam Gibi Adamdı
Bu Adam Benim Babamdı

Bağırır ve sesini duyurmaya çalışırsın zor zamanlarında, hayatının her anını paylaştığın en yakın dost ve arkadaşlarına. Çünkü onlar sana ümit vermis, dost görünmüş ve sırtının yere gelmesine tahammül edememiş yiğitler gibi görünüm sergilemiş. Hava değişir, kara bulutlar semanı sarınca, fırtınalardan korunmak için kendine sığınacak bir liman ararken, kime gideyim, kime sığınayım, kimin limanına demir atayım diye düşünür insan. Aklına ilk gelen  gönül ve duygu bağlarıyla sıkı sıkıya bağlı olduğunu düşündüğün bu yiğit ve  dost görünümlü arkadaşların olur. Çünkü, İnsanın böyle kasırgalara dayanması, ayakta kalabilmesi için sırtını dayayıp güvenle sarılacağı bir dosta, bir yarene ve koca bir çınara ihtiyaç duyar.
 
İşte bu adam, bir lütuf ve nimet olarak girdi hayatımın en zor ve kasırgalı dönemine. Denizler fırtınalı ve dağdağalı, zalimin zulmü ile birleşen kin ve nefret rüzgarları kasıp kavuruyordu ortalığı. Kaptanlar zulme doymuyor, dalgalara yardım edercesine küçük filikaları batırmaya çalışıyordu. Filikamın dümenine geçecek bir rehbere bir kaptana, beni bu hoyrat saldırılardan kurtarıp, sahili selamete çıkaracak, bana hayat iksiri sunacak bir babayiğite ihtiyacım vardı. O zor günlerimde filikamın kaptanlığına geçen  bu adamdı.
Bu Adam Benim Babamdı
 
Bu fırtınalı ve dağdağalı günlerde sığınılacak limanlara bir bir bakar dururken, kapanır bir bir limanlar yüzüne. Bakmazlar feryatlarına ve inanmaz kimse sözüne. Dalgalar seni vurur durur falezlerin yüksek duvarlarına, fırsat vermez çıkmaya toprak yüzüne. Feryat edersin, yardım dilersin, dostlar… arkadaşlar… yarenler… dersin ama hiç kimse dönüp bakmaz yüzüne. Ağlarsın, sızlarsın gözyaşların sel olur akar  zülmet denizine. Kardeş, abla, dayı, komşu hiç kimse dönüp bakmaz yüzüne. Kalırsın dertlerinle birbaşa ve ağlarsın kendi kendine.
Hiç beklemediğin bir anda bir el uzanır, siler o gözündeki yaşları naim parmaklarıyla, okşar başını şefkatli elleriyle, sırtlanır seni , merhametli kanatlarıyla alıp götürür seni huzur ve mutluluklar ülkesine.  Öper, koklar seni bir ana şefkatiyle; korur, savunur seni bir baba cesaretiyle. O, benim iyilik meleğim, mazlumların sahibi adam gibi adamdı.
Bu Adam Benim Babamdı
 
Hayatımın çınarı, sırtımı dayayıp huzur bulduğum adamdı. Zor günlerimde onun gölgesinde barındığım, korkularımdan sıyrıldığım , eteklerine tutunduğum adamdı. Geceleri gördüğüm kabustan kaçtığım gibi onun kucağına sığındığım adamdı. Herkesin ortada bırakıp kaçtığı, her gelenin başına bir şille vurup yere serdiği bir günde, bana elini uzatıp, korkularımı gideren adamdı. Hüznümü ve kederimi gördüğünde bana; ‘’ Korkma oğlum, ben kötü günlerin adamıyım’’ diyerek beni bağrına basan, adam gibi adamdı.
Bu Adam Benim Babamdı
 
Yıllanmış bir çınar gibi, yapraklarının hışırtısı bana dertlerimi; zulme karşı heybetli duruşu bana korkularımı; şefkat ve merhameti bana kin ve nefretimi unutturan; gövdesi, yılların sert rüzgarları ve yıkıcı sellerine karşı dimdik ayakta kalmayı başaran adamdı. Gulyabaniler, bizonlar, canavarlar, sırtlanlardan kaçıp bendine koştuğum, gövdesini bir basamak yaparak, dallarına tutunarak kurtulduğum; beni gözü dönmüş canavarlardan, kardeş ve dost zannettiğim fitnebazlardan, bir muhbir gibi çalışan hain yoldaşlardan kurtaran müşfik bir adamdı.
Bu Adam Benim Babamdı
 
Bir hiç uğruna uğradığım iğrenç iftira karşısında mahkeme salonlarında hep arkamda oturup,  beni hiç bir zaman yalnız bırakmayan, arkamda dimdik durduğunu varlığıyla gösterip bana cesaret veren adamdı. Küfeliler gibi Hz. Hüseyin’in elçisini, zalimlerin ve gaddarların ortasına bırakıp, arka sokaklara dağılarak kaçanlar gibi beni ortada bırakıp kaçanlar; konuşmaktan, hal ve hatır sormaktan korktukları için bir selam vermeye dahi cesaret edemeyenlere inat; ‘’ Korkma oğlum. Ben kötü günlerin adamıyım’’ sözüyle, gönlümün tahtına kurulan; gönül deryasını gözlerine bağlayan ve akan damlalarla hazan vurmuş gönülleri sulayan adamdı.
Bu Adam Benim Babamdı
 
 
VE…
Bu koca çınar, bir gün ansızın yıkıldı gözümüzün önünde, bu dertlerin belini bükemediği adam. Dünyayı kasıp kavuran bir mikropla günlerce boğuştu hastahane odalarında. Zora düşüp yalnız ve kimsesiz kaldığım bir zamanda, elimden tutup beni kaldıran, bana yardım eden bu adamın, darda kaldığında yanında olamayışım, onun elinden tutup, tıpkı bana yaptığı gibi onun kaldıramayışım ne kadar içimi yaktı bilemezsiniz.  Belki de seslenmiştir evlatlarına, beklemiştir hastane odasının kapısından birilerinin girmesini ama gözleri o kapıları bekleyerek kapanmıştı. Evlatlarının yalnız kalmasına tahammülü olmayan bu adam, son günlerini yapayalnız bir hastahane odasında geçirmenin acı ve hüznünü yaşamıştı.
 
14 Ocak 2021 gecesi virus, ciğerlerini; yalnızlık da yüreğini yakıp bitirdiğinde aramızdan ayrıldı. Tıpkı iyi insanların atlarını binip gittikleri gibi… Dertleriyle başbaşa kaldığı hastahane odasında son bir kez telefonda sesini duyduğumda umutlu idi ama o odalar onun geniş dünyasını daraltmış ruhunu ezmiş ve ümitlerini yok etmişti adeta. Nerden bilebilirdi ki, o çok özlediği yavrularını son görüşü olduğunu. Bilseydi onlara daha sıkı sarılır, daha çok öper, geceleri onları kucağında yatırırdı.
 
Babam benim. Hicranlı günlerimde gözümden dökülen yaşım, yapayalnız kaldığımda bana ümit veren sırdaşım. Unutmam o zor günlerimde arkamda dimdik durduğun o kasırgalı günleri. Unutamam, beni mahkeme mahkeme dolaştırarak canımı yakan, hayatımı adeta zehir eden ve   mahkeme salonunda bu adam teröristtir diye yemin edip, beni ihbar eden özbe öz ağabeyine karşı, yanımda yer alışını. Unutamam her şeye rağmen kötü günlerimin, iyi yürekli kahramanım oluşunu. Unutamam, sokaklarda benimle alakalı sana onur kırıcı ve üzücü sözleri sarfedenlere karşı diklenmeden dik duruşunu.
 
Belki o çok görmek istediğin beraatimi görememiştin ama ben inanıyorum ki yattığın yerden bunları gördüğüne ve o merhamet pınarları olan gözlerinden yaşlar akıttığına. Sen nasıl bu mahkemelerde arkamda dimdik durup bana şahtilik yaptıysan, inşallah büyük mahkemede hep arkanda olacağım ve bugünlerde yaptığım; Ya Rabbim. Ne olur, zor günlerimde bana sahip çıkıp, beni koruduğu gibi, Sen de ona sahip çık ve onu koru’’ duasını yapacağım.
 
Evet, güzel insanlar atlarına binip gittiler. Kalanlar ise yine müfteri, zalim, münafık, fasıklarla aynı dünyada yaşamaya devam etmekte. Bir gün gelecek bu yiğit ve cesur babalar; rahmetle, saygıyla yad edilirken; korkaklar, ürkekler ve insan libasına bürünmüş münafıklar, lanetlerle anılacaklardır.

Evet Babam.  Yiğittin, kahramandın ama her şeyden önce gönlümün tahtında kurulan adam gibi adamdın.
 
Not: 14 Ocak 2021 tarhinde COVID-19 virüsünden dolayı vefat eden Kayınbabam Hacı Tahsin Canıtez’in aziz hatırası için kaleme alınmıştır. Onun adından babalığını, kan bağı ile değil de adalet ve sevgisiyle ortaya koyup Hak ve hakikatten ayrılmayan bütün babalara selam olsun.
 
 Bir 2 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir
 
 

Bu yazı 926 defa okunmuştur .