Tokat'tan bir arkadaş ile aramızda şöyle bir diyalog geçti...
-Gaziosmanpaşa Üniversitesi yine adrese teslim öğretim üyesi ilanı vermiş...-
-Ne var bunda?
-Ama İlan ile kimin alınacağı konusunda sadece alacağı kişinin ismini yazılmamış... ayakkabı numarasından, gözlük numarasına kadar yazılarak... hatta, birinde kamyon lastiği tamirinde uzmanlık sertifikası istenerek adeta adrese teslim ilan verilmiş...
-Ne var bunda geçen yayınladıkları tıp fakültesine öğretim üyesi alım ilanına da, karşıdan el hareketi yapınca, "ananı..." diye tepki gösterecek şekilde tiki olması şartı istenmişti...
Şaka tabi ki...
Ama bir o kadar da gerçek...
Şaka bir yana; arkadaşın şaşkınlığına, "Şu camiler nelere muktedir Allah'ım...?" diye cevap vermem daha münasip olurdu...
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi rektörlüğü, Öğretim Üyeliği Kadrolarına Başvuru Koşulları ve Uygulama İlkeleri uyarınca öğretim üyesi alım ilanı yayınlamış...
4 başlıkta verilen öğretim üyesi alım ilanları için ise, "falanca konuda sertifikası olmak.. şu konuda klinik deneyimi olmak... Falan konuda çalışmaları olmak..." gibi özel de şartlar istemiş...
-Yapamaz mı...?
-Yapamaz efendim...
-Neden...
-Çünkü bu konuda YÖK düzenlemesi var...
Yapamaz çünkü; daha bir kaç ay önce, sırf siyasi torpilleri var diye liyakate bakılmadan öğretim üyeleri alınamasın... Rektör ve danışmanları kafalarına göre eşini, dostunu öğretim üyesi alamasın diye... Bizzat YÖK Başkanı Prof. Yekta Saraç'ın “liyakat, rekabet, kalite ve fırsat eşitliği” vurgusuyla açıkladığı bir düzenleme var...
Resmi gazetede yayımlanan o düzenlemeye göre; Öğretim üyesi alımlarında özel şart istenemez...
Peki Bünyamin Şahin bu düzenlemeye rağmen, istihdam edilecek öğretim üyeliklerine nasıl oluyor da, önceden belirlenmiş isimleri almaya çalışır gibi, etrafa şapır-şapır şaibeler damlatarak.. kanun kural tanımaz şekilde özel şartlar isteyebiliyor ya...?
Bu sorunun 2 cevabı olabilir...
1- O düzenleme sadece; kendi dünya görüşünde olmayan... (Ki; böyle rektör kaldı mı emin değilim...) kendi istedikleri adamları öğretim üyesi olarak almayan rektörlüklere dayatılan bir düzenleme..
2- Babasının hayrına cami yapan rektörler için geçerli olmayan bir düzenleme...
"Babasının hayrına cami" derken bu YÖK düzenlemesini yapan, yayınlayarak yürürlüğe koyan... ve bunun takibini yapması gereken YÖK Başkanı Yekta Saraç, o düzenlemesine, "Yönettiği üniversiteye babamın adı ve hayrına cami yaptıran rektörler bu düzenlemeden muaftır" şeklinde bir özel şart eklemiş de olabilir...
Veya öyle cami falan yaptırarak biat bildirenleri görmezden geliyor olabilir...
Yoksa kapı gibi resmi düzenleme varken; nasıl olacak da olacak...?
Liyakat ve fırsat eşitliği için... kalite ve rekabet için düzenleme ne güzel bir düzenleme... ne güzel bir uygulama değil mi...?
Ama uygulandığı takdirde tabii..
Düzeni sağlamıyorsa...; adı, "düzenleme" olsa neye yarar...?
Uygulanmadığı sürece...; adı, "uygulama" olsa ne yazar...?
Hırsızlığa ceza gibi işte...
Bazı muktedirlerin hırsızı çaldığında cezalardan muaf olması gibi...
Bir paket çay çalanın hapse girmesi... ama Çayın fabrikasını çalanın alkışlanması gibi...
Ne yapsın şimdi YÖK başkanı Yekta Saraç...
Adam babasının adına, hayrına cami yapmış...
Sürekli Ak Parti Tokat Milletvekilleri ile görüntü veriyor...
Üniversiteden ziyade, bir anlamda siyasi parti şubesi gibi davranıyor...
Bu rektöre karışılır mı...?
Sonra bu rektörün işine karışmak, kimlerin işine karışmak anlamına gelir...?
Rektör beyin öğretim üyesi olarak kimi alacağı, almayacağı, ilana ne şartı yazıp yazmayacağına da, partisinin karar veriyor olma ihtimali yüksekken hem de...
Ak Parti Tokat Milletvekili Özlem Zengin'in kardeşi de Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine alınmış... ve ardından Başhekim yardımcısı yapılmıştı mesela...
"O ismi üniversiteye alırken ve başhekim yardımcısı yaparken, özel şart olarak; Bir milletvekilinin kardeşi olma... O milletvekilinin ise Tokat milletvekili ve bayan olması... Bayan milletvekili olmakla birlikte başı örtülü de olması gibi özel şartı mı istenmişti...?" diye sorasım geldi...
Şaka tabi ki...
Bunlar tamamen tesadüf...
Üstelik böyle bir pozisyon için... hele hele de bir milletvekili kardeşi için özel-mözel hiç bir şarta gerek yok...
Direkt ser kapıya kırmızı halıyı..; buyursun girsin istediği koltuğa otursun...
Mesela; Rektör beyin; Gazetecilik bölümü için öğretim üyesi alım ilanı yayınlaması... ve o ilana özel şart olarak konuyla ilgili diploma ve tecrübe istenmemesi... tercihen alınacak kişinin isminin baş hafinin "K"... son harfinin "L"... soyadının ise doğudaki ismi "V" harfi ile başlayan illerimizden biri olması şartını istemesi durumunda, kendisi hakkında çok yanıldığımı belirten bir yazı yazacağımı da belirtmek isterim...
Çünkü doğal olarak, "hiç bir insan bu kadar da dürüst olmaz" diye düşünmeye başlarım...