Evet sabah anladım ki; yapılan manipülatif şikayetler sonucu, canlı yayın yapmam Facebook tarafından engellemiş...
Ama başka yöntemlerle yine yaparız sıkıntı yok...
Gerçeklerin canlı yayın ve makalelerle anlatılmasından korkanların, sahte şikayetler organize ederek yaptıkları troll bir saldırı bu...
İşte bu saldırı aynı zamanda anlayana; Özdilek Özcan ve yandaşlarının gerçek yüzünü gösteriyor...
Hala işin yanıltma tarafındalar...
Dün şartnamelerin, yasaların açığını bulup, menfaat temin edenlerin, bugün de Facebook'un açığını, kendi menfaatlerine kullanmaya çalışmaları şaşırtıcı değil aslında...
Çünkü; bu onların davranış şekli..
Milyarlarca üyesi ile Facebook, platformundaki faaliyetleri algoritmalarla kontrol ediyor..
Doğal olarak kötü niyetli bir gurubun, facebook'un bu açığını manipüle edip, yanıltması da kolay oluyor...
Mesela benim gibi hem yasalarca koruma altında olan, hem de aynı yasalarla denetlenen gazetecilik mesleği gibi kamu yararına bir faaliyeti dahi; kamu düşmanı gösterebildiler...
Özdilek Özcan'ın menfaatinden başka hiçbir kutsalının olmadığını; her şeyi ve herkesi kendi menfaatleri doğrultusunda kullanabileceğini; son açıklaması ile birlikte; canlı yayın engeli ve makale yasaklanması gibi troll saldırılarla bir kez daha anladık...
Dün millete hesap vermesi gerekirken, belden aşağı bana saldırmayı tercih eden Özdilek Özcan'ın, bunu belediyedeki personellere paylaştırması bence rezaletin geldiği noktanın ibretlik son fotoğrafıydı...
Bir belediye başkanı için utanılması gereken bir şeydi...
Kendine saygısı olan hangi insan; millete ait bir kurumun başındayken yaptığı yanlışları, o kurumun personeline savundurtur yahu?
Özgüvenli ve dürüst bir siyasetçi; toplar basını, verir sorulan sorulara çatır çatır cevapları; ertesi günde herkes başkan ne demiş, gazete ve internet haber sitelerinden öğrenirdi..
Başkan aslında masum muymuş, dürüst müymüş.. Kemal Vanlı aslında çarpıtıyor, yalan mı söylüyormuş; herkes öğrenmiş olurdu..
Kendisinden açıklama yapması beklenirken, onun yerine; bana karşı belden aşağı saldırı yaptı.. Bunu da belediye personeli ve bazı trollere paylaştırdılar...
Bu organize troll eylemle amaçladıkları ise; başkanın arkasında bir kamuoyu desteği varmış gibi göstermek...
Başkanın kamuoyunu bırakın, basının önüne çıkacak yüzü kalmamış; ne desteği yahu...?
Kimi kandırıyorsunuz siz...?
Bütün bu dairelerin, villaların, satışların hesabını veremeyenler; beni yargılatmak için suç duyurusunda bulunacakmış...
Haktan hukuktan haberi olmayanlar... Yetim hakkının adeta dibini sıyıranlar; "hukuki süreç başlatacağız" diye, sözüm ona bana, aba altından sopa gösteriyorlar...
Bütün bunları yapanlar değil; bunları ortaya çıkararak, devletin, milletin çıkarlarını korumaya çalışanı yargılatacaklarmış güya...
Gerçekten ibretlik bir dava daha eklenir kariyerime...
Ve ben bununla ancak gurur duyarım...
Özdilek Özcan yaptığın açıklamanda, "Kemal Vanlı Niksar Belediyesi'ne ve Niksar'a saldırıyor..." demeye getiriyorsun ya..; hah işte bu dediğin tam bir kuyruklu yalan...
Aksine ben Niksar Belediyesi'nin kurumsal kimliğini sömüren, ona layık davranmayanların yakasına yapışıyorum...
O kurumsal kimliği asıl ben korumaya, temizlemeye çalışıyorum...
Niksar için de aynı şey geçerli...
Ben hem Niksar ilçemizi, hem de o ilçe mensubu hemşerilerimi; o memleketin tüm değerlerini kendilerine saltanat vesilesi yapanların, üstüne başına döke, saça yiyenlerin elinden kurtarmaya çalışıyorum...
Başkan efendi, "yetişin, Niksar'ımıza saldırıyorlar" şeklinde yaptığınız yaygaraya ancak senin trollerin inanır...
Onlar da ancak bir çıkar karşılığı inanır...
Devleti milleti yanıltırken yakalandığın o yerden; başka bir yanıltma hamlesi ile kurtulman pek mümkün değil...
Ancak dürüstçe açıklamalarla çıkabilirsin bu yerden...
Bunun içinde gerçekten dürüst ve masum olman lazım...
Ki; öyleysen, buyur benim canlı yayınıma çık; gerçek gazetecinin sorduğu, gerçek sorularla yüzleş...
