Zaman zaman yazıyor ve İmamoğlu'nu eleştiriyorum...
"Kötü bir Tayyip Erdoğan taklidi" diye de özetliyorum...
Ülkede belki de savaş dönemleri hariç böylesine bir yoksullaşma hızı görülmemişken.. bin bir zorlukla seçerek, seçtirerek İstanbul'un belediye başkanlığı koltuğuna oturttuğumuz şahıs; ülkenin başka illerinde gösterişli mitingler yapıyor...
Neden?
Yanar dönerliği ile meşhur... Ekmeğini yediklerinin kılıcını sallamalarıyla bilinen; özellikle muhalif kesimlerce sevilmeyen gazetecileri de yanına alıp poz vererek...
"Bu mitingleri kendi cebinizden mi, yoksa İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kasasından mı finanse ediyorsunuz?" gibi bir soruya da, yanındaki o bazı yanar dönerler gibi, yanarlı dönerli bir cevap veriyor...
Bazı kısımlarını kendi cebinden, bazı kısımlarını İstanbul ve İstanbullunun kesesinden finanse ediyormuş...
Yazıklar olsun sana iyi mi?
Senin kişisel şovunun giderlerini İstanbul'un çoğu fakir, çoğu varoşlarda yaşayan... çoğu 3 kuruş ucuza diye ekmek kuyruklarında ömür tüketen insanları neden ödetiyorsun...?
Hiç mi utanmıyorsun...?
Hiç mi vicdanın yok?
Biz seni bütün bu savurganlıklara, bütün bu yanardönerliklere... bütün bu vicdansız harcamalara.. bütün bu kişisel şovlara, kişisel ikbal arayışlarına, kişisel itibar arayışlarına tepki olarak seçmiştik...
Ne çabuk bozuldun?
Ne çabuk koktun?
Ne çabuk döküldü o parlak cilan...?
Ne çabuk çıktı gerçek yüzün ortaya...?
Daha önce de yazdım; bu ülkede Erdoğan'a rahmet okutacak bir cumhurbaşkanı namzeti varsa; o da İmamoğlu'dur...
Bu ülkede Erdoğan'ın kendi seçilemezse; muhalefetten seçilmesini isteyeceği bir cumhurbaşkanı namzeti varsa; o İmamoğlu'dur...
Erdoğan'ın seçilememesi halinde; perde arkasında en iyi anlaşacağı, hesap vermekten en kolay kurtulacağı bir isim varsa; o İmamoğlu'dur...
Fotoğrafta poz verdiği bu gazeteciler de gösteriyor ki; İmamoğlu'nun iktidar için işbirliği yapmayacağı kimse olmaz...