TİCARET ODASININ 3 ADAYI....

"Tokat Ticaret ve Sanayi Odası adaylarına yönelik bir analiz de ben yapacağım" demiştim...
Daha fazla geciktirmeden yazayım...

Adaylar netleşti...
Mevcut başkan Ali Çelik, geçen dönem de yarışıp kaybeden Ahmet Sami Ülkü ve yeni isim olarak da Erol Can başkanlık için yarışıyor...

Takip eden bilir; mevcut başkanı görev süresinde yaptığı şeylerden dolayı çok eleştirdim...
Her hatası bir yana; milletvekili Özlem Zengin'i mağdur ilan edip, 9 STK başkanı ile ona sahip çıkan açıklama yapmalarını hiç unutamıyorum...
Ticaret Odasının kurumsal kimliği ile Dimes davasında yargıyı etkilemeye çalışan açıklama yapmasını.. Dimes arazisinin imara açılması için açıklama yapmasını vs vs...
Hepsini eleştirdik; hatasını anlamış olacak ki, aynı şeyleri bir daha tekrarlamadı...
Buna rağmen karşısına sağlam bir aday çıkmasını ve Ticaret odasına başkanlık yapmasını isterdim...
Benim gözümde seçim kazanmak ayrı; başkanlık yapmak ayrı şeyler...
Ama maalesef bu adaylar içinde; Ali Çelik'te dahil şu kazansın diyeceğim bir isim yok...

Ahmet Sami Ülkü...
Geçtiğimiz dönem de adaydı...
Mevcut başkanın yıpranmış, diğer adayın da ortaya bir duruş koyamamasından dolayı şansı en yüksek olması gereken profildi...
Her ne kadar Tokatspor ile ilgili kötü sicili onu takip etse; Tekel arazisini allem kullem yöntemlerle, biraz da kandırarak ele geçirseler de; bence bir şansı olabilirdi...
Çünkü Ahmet Sami Ülkü'deki heves ve heyecan, diğer adayların hiç birinde yok...
Ama öyle bir defosu var ki; bunu oy kullanacak Ticaret odası üyelerinin dikkate almaması mümkün değil...
O defosu da; yanında taşıdığı mafya özentisi tip...
Öyle ki; geçtiğimiz günlerde adaylık çalışmaları çerçevesinde bir parti il başkanlığına resmi ziyarette bulundu...
O resmi ziyarette yanındaki mafyasını sanki çalışma arkadaşıymış gibi yanına oturttu...
İl başkanı da bu ziyaretle ilgili yaptığı resmi paylaşımda; Sami Ülkü ve mafya özentisinin ismini aynı anda zikretti..

İşte o an dedim ki; Ahmet Sami Ülkü kaybetti...
Çünkü bu görüntü sokaktaki ergen delikanlıların, zenginlik ve koruma özentilerinin, mafyaya özenen yeni yetmelerin hoşuna gider de; işinde gücünde olan belli bir olgunluk, tecrübe ve kültüre sahip olmuş ticaret ve sanayi erbabının hiç hoşuna gitmez...

Ne olacak acaba Sami bey Ticaret odası başkanlığına seçilirse...?
Sami bey ile ters düşenleri bu mafya arkadaş mı arayacak veya ziyaret edecek...?
Laf olsun diye söylemiyorum bunu...
Çünkü Tekel arazisi olayı geçtiğimiz yıl tekrar gündeme geldiğinde, ben konuyla ilgili son elde ettiğim bilgileri kamuoyuna aktarırken, bu mafya özentisi arkadaş devreye sokulmuştu...
Tabii bana tehdit de, şantaj da sökmez...
Ama bu mafya arkadaş; benim Tokat'taki arkadaşlarımdan adresimi falan isteyerek, bana gözdağı vermeye kalkmıştı...
Hatta ileriki zamanlarda bir yazımın altına, "neredesin, adresini ver" diyerek tehdit etmeye kalkmıştı...

Sami Ülkü'nün iş yapma yöntemi demek ki bu...
Bundan bir keyif ve haz aldığı; vazgeçemediği de ortada...
Kendisini eleştiren veya yaptığını yanlış bulan gazetecinin üzerine tehditleri ile mafyasını gönderen bir ticaret odası başkanı profili...
Ki; Ticaret ve Sanayi Odası üyelerinin bu profilde birine oy verme ihtimalleri oldukça düşük...
Bundan dolayı; kazanma şansı yok diye görüyorum..
Ama buna rağmen heyecanı da, hevesi de en yüksek aday Ahmet Sami Ülkü...

Erol Can'a gelince...;
Bugüne kadar bir tanışıklığım olmadı...
Başkan seçilirse; söylemleri ve icraatları ile tanıyacağız kendisini...
Uzaktan izlediğim kadar; ışığı ve enerjisi düşük bir profil...
Sanırım bunun için de arkasına bir siyasi destek almış...
Siyaset; çok bağımsız ve özgün bir ismi; kontrol edemeyeceği bir ismi kolay kolay desteklemez...
Ama burada belki Ali Çelik'e karşı muktedir siyasetin başka şansı kalmamış da olabilir...
Bundan dolayı da seçimin Ali Çelik ile Erol Can arasında geçebileceğini düşünüyorum...

Erol beyin siyasetin desteğini almaya çalışmasına falan değil; başka bir ayrıntıya takıldım...
O da Tokat'ta gazetecilik yaptığını öne süren; bu güne kadar gerçek anlamda bir gazetecilik performansı ortaya koyamayan.. önüne gelene şantaj yaparak geçinmeye çalışan, iftiradan, dolandırıcılıktan, şantajdan mahkemelik olan ve mahkumiyetler alan kriminal bir isme, heyeti ile resmi bir ziyaret yapması...
Ki; bu tip bir kaç gün önce de yine diğer aday Ali Çelik'e şantaj yaparken yakalandı...

Bir insan toplumda karşılığı olmayan böylesine kriminal profile; heyeti ile neden resmi bir ziyaret yapar...?

Bakın açık ve net düşüncemi söyleyeyim...
Bu kriminal tipi Tokat'ta kendine saygısı olan kimse ziyaret etmez...
Ancak onun şerrinden ve şantajından korkanlar; veya onun kumaşından olanlar ziyaret eder...
Bir şantajcıdan da ancak; defosu olanlar korkar...
İnanın daha farklı bir ihtimal çok zor...

Bu düşüncelerimi bir kaç gün önce Erol beyin basın danışmanlığını yapan Dursun Ekrem Er'e de aktardım...
"Sen bir gazeteci olarak, bu camianın içinden biri olarak, kimin şantajcı, dolandırıcı ve karaktersiz bir iftiracı olduğunu bilerek; danışmanlığını yaptığın bir ismin, bu tipe resmi bir ziyaret yapmasına nasıl müsaade ettin?" diye sordum...
"Abi biz bütün gazetecilerle görüştük" gibi bir savunma yaptı...
Yalan söylüyordu; yalanını da deliliyle yüzüne söyleyerek, "siz ona ya onun şerrinden korktuğunuz için gittiniz.. Ya da; kumaşınız aynı olduğunuz için gittiniz" diye ekledim...

Şantajcı da o arada; Erol beyi överken ve perde arkasında Sami beyle cilveleşirken; Ali Çelik'e şantajı patlatıverdi zaten...
Ardından hakaretler eden bir yazı...
Ali Çelik şantaja rağmen hala gitmiyor ayağına...
Bir de dava açmış; kazanmış, şantajcı hakkında icra takibi başlatmış...
Vallahi yıllardır eleştirdiğim adama neredeyse kanım ısınacaktı...

Erol bey hakkında bana en çok fikir veren şey; bu ziyaretiydi...
kaleminden sürekli küfürler akıtarak, iftiralar atarak, şantajlar yaparak geçinen; ve bunu da gazetecilik diye pazarlayan birine kim neden heyetiyle resmi bir ziyaret yapar...?
Bu sorunun, "korkusundan" veya "defosundan" veya "kumaşından" gibi 3 mantıklı cevabı var...
Ama üçü de birbirinden berbat...

Erol Can'ın Tokat Ticaret odasını temsil kabiliyeti bu mu yani?
Yarın seçilirse; bu kriminal tiplerle mi yan yana göreceğiz?

Buna rağmen; "kim kazanır?" sorusuna, gazeteci gözlüğümü çıkararak cevap aramak zorundayım...
Tokat Ticaret Odası seçmenlerinin de kendi içlerinde dengeleri ve dikkat edeceği daha farklı noktalar da vardır mutlaka...
Yanındaki, sağı solu tehdit eden mafya figürü nedeniyle Ticaret odası üyelerinin Sami Ülkü'yü eleyeceklerini düşünüyorum...
Kendisine saygısı olan hiçbir ticaret ve sanayi erbabının böyle birini başında başkan görmek isteyeceğini düşünmüyorum... 
Seçimin Ali Çelik ve Erol Can arasında geçeceğini düşünüyorum...
Ve Ali Çelik'in Ak Parti ile birlikte İyi Parti'den de önemli isimleri karşısına aldığından dolayı; işinin iyice zorlaştığını görüyorum...
Bakalım neler olacak?