Devletin okullarına...
Devletin orduevine, askeriyesine başörtülüler alınmayınca...
Devletin yargı sistemi, eğitim sistemi, sağlık sistemi gibi bir çok alanında başörtülülere istihdam hakkı verilmediğinde...
İnancından, siyasi görüşlerinden dolayı horlandıklarında; buna karşı çıkıyor, eylemler yapıyor, protestolar yapıyorlardı...
Haklıydılar da...
Ben de destekliyordum...
Onlara göre bunu yapanlar; CHP zihniyetiydi... Laik zihniyetti...
Devir değişti iktidar oldular...
Yargı bağımsızlığını yok ederek; adalet sistemini yıktılar...
Devletin denetim rolü olan bağımsız kurumlarını bloke ederek; denetim sistemini yıktılar...
Merkez bankasının bağımsızlığını yok ederek; ekonomik ve mali sisteme, ülkeye olan güvene büyük bir darbe indirdiler...
Dinin bağımsızlığını yok ederek; dini de kendilerine bağımlı, emir alır hale getirdiler...
Ama bunları kendi zihniyetlerinin yaptığını idrak edemiyorlar...
Diyorlar ki; bu devlet...
Yani, "zulmün ve yıkımın yanındayım" diyemiyor da; "devletimin yanındayım" diyor..
Ulan o zaman başörtüsü yasaklanırken, devlet dairelerine sokulmazken, okullara sokulmazken neden, "devletimin yanındayım" demiyordun?
Neden o zulmü de devlet yapmış gibi kutsamıyordun...?
Aksine neden karşı çıkıyordun; yoksa o günlerde devlet düşmanı mıydın...?
Devlet ne, siyaset ne ayırt edebilmekten aciz cahil bir kitleyiz...
Devlet kurumlar bütünüdür...
Devlettin yönetiminde rol alan herhangi biri devlet değildir...
Hiç bir siyasi parti de devlet değildir...
Günümüzün gerçek devletleri; yargısı bağımsız, merkez bankası bağımsız, TUİK ve Sayıştay başta denetleme ve raporlama kurumları bağımsız olandır..
Milli ordusu, milli eğitimi, Milli istihbaratı, Milli emniyet teşkilatı ve daha önemli bir çok kurumu belli ana omurga üzerinde, devletin önceden belirlediği politikalar doğrultusunda görev yapan kurumlardır...
Bir faninin iki dudağının arasına hapsedilince bu kurumların ne milliliği kalır, ne devletliği...
Türkiye'de olan da tam olarak budur..
Erdoğan sayesinde; devletin üzerinde durduğu en önemli ayaklardan bağımsız yargı yok edilmiştir... Adalete, dolayısıyla da devlete güven sarsılmıştır...
Yine devletin en önemli organlarından Merkez Bankası işlevsiz hale getirilmiştir...
Devletin ana unsur kurumlarından; ordudan, milli eğitime... Emniyetten, istihbarata tüm kurumlar siyasallaştırılmıştır...
Devlet büyük ölçüde zafiyete uğratılmıştır...
Hatta yok edilmiştir; rehin alınmıştır dahi diyebiliriz...
Şu ortamda birilerinin devlet dediği şey tamamen siyasettir...
Takım tutar gibi; akıldan, mantıktan, izandan uzak sığ bir devletçilik söylemi ile herkese küfür eden yeni bir kitle türedi...
Adam ekonomiden anlamıyor; yanlış kararlar alıyor... o kararları kabul etmeyen kurumlara zorla dikte ediyor...
Merkez Bankasının rezervlerini yok ediyor...
Yargı bağımsızlığını yıkıp güvensizliği zirveye çıkarıyor..
Sonra doğal olarak ekonomi de çöküyor...
Ekonomi çökünce de; enflasyon fırlıyor, döviz fırlıyor...
Enflasyon ve döviz fırlayınca da; fiyatlar fırlıyor...
Açlık ve geçim derdi artıyor..
Buna itiraz edenlere de, "siz devlet düşmanısınız" başta ağza alınmayacak hakaretler, küfürler...
Ulan bunu yapan devlet mi be geri zekalı...?
Devlet kendi temellerine neden dinamit koysun?
Neymiş; dolar ABD parasıymış...
Biz ne dedik; milli paramız mı?
ABD parasıydı madem; devlet ve milletin öz kaynakları ile ülkenin içine yapılan yatırımlara, dolar karşılığı garantiler verilmesini neden sorgulamadın?
TL'nin değer kaybına tepki gösterenlere, "ABD uşağı mısınız?" diye kükreyeceğinize, devletin yatırımlarına dolarla garanti veren siyasetçilere; "burası ABD mi, siz ABD uşağı mısınız" diye neden erkeklenmediniz...?
Durup-durup merkez bankası rezervlerindeki ABD doları miktarı ile övünenlere... Ülkenin gücünü kasalardaki ABD doları ile ölçenlere neden tek kelime edemediniz?
Ülkenin milli yargısını köleleştirip; devlet eliyle yapılan yatırımlarda karar verme hakkını, güvence verme hakkını İngiliz mahkemelerine verdiklerinde neredeydiniz?
Bu mu sizin milliliğiniz, Müslümanlığınız, devletçiliğiniz be tatlı su kahramanları?
Türkiye Cumhuriyetine kasteden bir casus olarak devlet meselesi haline getirilen Rahip Brunson olayı...
"Bu fakir görevde olduğu sürece kimse alamaz" denilen Brunson, nasıl verildi ABD'ye...
Ulan utanacaksan, gocunacaksan, devletinin itibarından endişe edeceksen o zaman etseydin ya...
ABD Türkiye Cumhuriyeti devletinin başındaki isme, "aptal olma" diye mektup yazıp... devletin başına "aptal" diye hitap ederken... Devletin başkanını mal varlığı ile tehdit ederken neredeydiniz?
Bu kadar hakaret ve tehdidin ardından ABD ve başkanlarına, "dostum" diyerek, ayaklarına giden, o devlet yöneticilerine neden ağzına geleni söylemedin...?
Hiç mi arın namusun, utanma duygun... Hiç mi devletine, milletine saygın yoktu da bunlara tepki göstermedin?
Rusya Suriye'de 38 Mehmetçiği katlettiğinde, hiç bir şey yapamayanlara, cevap veremeyenlere, askerlerini koruyamayanlara neden gık diyemedin...
Haydi karşılık verememeleri bir yana; atlayıp askerilerimizin katili Rusya'nın ayağına gidilmesine.. Putin'in kapısında ayakta bekletilmeye... Bu görüntülerin dünyaya servis edilerek devletin itibarı ile oynanmasına neden seyirci kaldınız?
Merkel arayıp; "hain" denen bir gazeteciyi istediğinde... o gazetecinin düzmece bir ara kararla serbest bırakılmasına... ilk uçakla ülkeden çıkartılıp, Almanya'ya indirilmesine... sağ salim Almanya'ya indikten sonra da, hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarılması tiyatrosuna neden sustunuz...?
"Bu nasıl devlet anlayışı?" diye neden sormadınız?
Böyle bir şey devlette değil, komedi temalı bir tiyatroda ancak olur... siz devleti ne hale düşürdünüz?" diye sorumluların yakalarına neden yapışmadınız?
Devlet düşmanı Apo ile mektup arkadaşlığına girenlere, siyasi dayanışmaya girenlere... mektubunu canlı yayınlarda okutarak; teröristi hala Kürt halkına lider olarak sunanlara; bu tür hareketlerle terörizmi Kürt halkına bir seçenek haline getirenlere ne dediniz...?
Bir başka terörist Osman Öcalan'ı devletin televizyonuna çıkartarak, devletin onurunu çiğnetenlere ne dediniz de; Türk Lirası değer kaybedince tepki gösterenlere, "alçak, hain, kahpe dölü" diyebiliyorsunuz?
Siz alçaklık ve hainlik mi görmediniz, ne bu öfkeniz?
Öfkenizin ardındaki bir suçluluk psikolojisi olmasın...?
Evet; TL'nin itibar kaybetmesine karşıyız...
Evet; TL'ye kasten itibar kaybettirenlere karşıyız...
Evet; devletin mekanizmalarını yok edenlere karşıyız...
Evet; devlet ne, siyaset ne, hıyanet ne ayırt edebiliyoruz...
Bundan utanmaya da niyetimiz yok...