Yer..; Reşadiye..
Tarih..; 31 mart 2019
Tamı, tamına seçim sabahı yani...
Sabah kalkıp tuvalete, banyoya giden insanlar... Mutfağa giren kadınlar musluğu çevirdiğinde suların akmadığını gördü...
İnsanların hiç ummadıkları zamanda, hazırlıksız oldukları bir zamanda... çevirdiklerinde musluklarından sıcak soğuk suların akmasına alışkın oldukları bir zamanda...
Ve üstelik tam da sabah saatlerinde sular akmıyordu...
Tam da seçimin olacağı sabah...
Tuvalet ve banyolarda yaşanan bu sıkıntının ardından, "hay ben senin.." diye başlayan cümlelerle mevcut başkan Cemil Kılıç'a sövenlerin.. tepki gösterenlerin sayısı hiçte az değildi muhtemelen...
Hatta; bu normal bir su kesilmesi de değildi...
Çünkü Reşadiye ilçesine su getiren hatta sabotaj silahla yapılmış... Bu sabotajla da ilçede suların akmaması hedeflenmiş... Bu da başarılmıştı..
Reşadiye ilçesinde birazdan oy vermeye gidecek insanların tamamı, bu su sıkıntısı ile yer yer ızdırap şeklinde yüzleştiler... Çoğu da bunun sorumlusu olarak başkan Cemil Kılıç'a tepki gösterdi...
Ak Partili belediye başkanıydı Cemil Kılıç.. ama aday gösterilmemişti...
Yerine eski imam Mustafa Yılmaz aday gösterilmişti...
Başkan da buna boyun eğmemiş, istifa etmiş Ak Parti'den... Büyük Birlik Partisi'ne geçerek oradan aday olmuştu...
Cemil bey bu sabotajın kendisini hedef aldığını söylerken... karşı taraf da, hayır bizi hedef alıyor savunmasına gitti...
Taraflar diğerini suçladı...
Ama aklı vicdanı olan herkes, gelişmenin şekli ve zamanlamasına bakınca bunun sorumlusunun hangi taraf olacağını... ve neyi hedeflediğini tahmin edebiliyordu...
Başkanın geçip, aday olduğu Büyük Birlik partisinin bir önceki belediye seçimlerinde Reşadiye'den aldığı oy sayısı 5'ti...
Sadece 5...
Buna bir de başkan Kılıç'ın oyunu eklersek 6 ediyordu...
Haydi 10 tane de akraba oyu ekleyelim...
16 oy...
Başkan Kılıç 1.597 oy aldı ve seçimi sadece 75 oy ile kaybetti...
Sadece 75 oy...
Üstelik ilçede başkanın sorumlu olduğu su şebekesine yapılan ve yediden yetmişe herkesi etkileyen o sabotaja rağmen...
O sabotaj yapılmasa..; seçimin sonucu ne olurdu acaba...?
Üzerinden 2 yıldan fazla geçen bu sabotajla ilgili, geçtiğimiz günlerde bir bilgi geldi...
Dediler ki, "ismi Raşit olan biri kolluk güçlerine gitmiş, 'vicdan azabı duyuyorum, seçim günü su hattını ben patlattım" diye itirafta bulunmuş..."
Yine gelen ama kesinleştiremediğim o bilgiye göre birileri devreye girip ikna edince; Raşit efendi ifadesinde "evet ben patlattım ama domuza atarken boruya geldi" diyerek minik bir değişikliğe gitmiş...
Raşit veya Hasan...
Adı her neyse artık...
Veya hangi tarafın adamıysa...
Gerçekten itiraf etmek istediği bir şey varsa...; benimle de irtibata geçebilir...
Olayla ilgili detaylı bilgisi olan varsa da beklerim...
Sonuçta ilçeyi mağdur eden bir sabotaj...
Bu tür olaylar aydınlanmazsa, failler yarın daha başka şeylere de yeltenebilir...
Olmadı mı..?
Geçtiğimiz haftalarda; Erbaa'nın bir köyünde su hattına yapılan sabotajla; köyün suyuna kimyasal madde karıştırılmadı mı...?
Su bu kardeşim... bazı durumlarda suya sabotaj cinayete teşebbüs gibidir...
Hatta kitlesel bir teşebbüs...
Ve alçaklıktır...
Onun için suya yapılan saldırı, bir çocuğa yapılan saldırı kadar... bayrağa yapılan.. dine yapılan, kutsala yapılan saldırı kadar toplumun tepkisi çekmelidir...
Üstünün örtülmesi veya unutulması... Yeni ve daha kötüsü için davetiyedir...