SANAL BUĞDAYDAN EKMEK OLUR MU...?
Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

SANAL BUĞDAYDAN EKMEK OLUR MU...?

31 Aralık 2024 - 13:11

"Ekmek herkese yetecekti aslında" şeklinde başlayan şiiri çoğunuz bilirsiniz...
Yetmediyse sebebi var...

Dün Erbaa'dan bir vatandaş iletişime geçti...
Erbaa İlçe Tarım Müdürlüğü'nün muhtarlara dağıttığı, buğday destekleme ödemesinin Akça Köyümüze ait listesini gönderdi...
Ve sordu; listedeki bu 3 ismin üstü neden çizilmiş...?
Ben bilmiyorum tabii...
İlk defa böyle bir liste görmüşüm; nereden bileyim...?
Ama bana sorduğuna göre; kendisi biliyor...
Ve ardı arkasına sorularla, ağzından kerpetenle laf almaya çalışma sürecim başladı...

Erbaa İlçe Tarımda N. isimli bir çalışan varmış...
Müdürlükteki bu destekleme ödemeleri türü evrakların hepsi onun elinden geçiyormuş...
İşte bu üstü çizilen 3 ismin, N. ile alakası varmış...
Ve bu 3 isim üzerine, devletten yaklaşık 600 bin lira civarı destekleme ödemesi çıkartılmış...
Muhtemelen siz de, "ulan madem çiftçilere sırf ürettikleri buğday için her yıl, 200 300 bin destekleme veriyorsa; bu çiftçiler neden ağlıyor?" diye sormuşsunuzdur; lakin ben sordum...
Düşünün bu sadece devletin verdiği ton başına destekleme; daha adam buğdayı satacak ekstra para alacak...

Hemen basit bir hesaplama yapalım;
Devletin ton başına 1.750 lira verdiği destekten 600.000 lira alabilmek için...
600.000 bölü 1.750 eşittir 342,8 ton...
Yani yaklaşık 343 ton buğday üretmek lazım...
Bu da yazılırken dönüm başına 500 KG. destekleme yazıldığı için;
343 ton buğdayı ancak çarpı 2 eşittir; 686 dönümden alabiliyorsun...
Yani 3 kişinin bu yıl sadece buğday olarak 686 dönüme buğday ekmiş olmaları gerekiyor...

Sırf devletin alın size destek diye verdiği 600.000 lirayı alanlar bir de 343 ton buğdayı satıyor...
O da 8-10 bin lira arası tonu...
343 ton çarpı 10.000 TL diyelim; 3.430.000 TL'de buğdaylarını satınca almışlar güya...

Yukarıdaki hesaplamada gidiş yolu yanlış olabilir; rakamlar yanlış olabilir belki; doğrusunu arkadaşlar yoruma yazsın...
Ama ana gidişat bu...

Şimdi biz dönelim listedeki ismi karalanmış 3 gizemli isme...
Bunlardan biri ilçe tarımdaki N.'nin kızı B.A...
Diğeri eşinin kardeşi; yani baldızı L.Y.
Üçüncüsü ise; kızının kayınpederinin yakını Ö.A...
Bana gelen bilgiye göre; sırf kızına bu yıl 260 bin lira destekleme çıkartılmış...

"Yahu köyde yaşayan insanlar bunlar, 686 dönüm tarla ekip 343 ton buğday üretemezler mi?" diye iyimser bir soru soralım...
Üretemezler...
Hayır; bizim o bölgelerde o kadar tarlayı hak etmeleri eşyanın tabiatına da, hayatın akışına da aykırı da...
Bundan hariç bir şey daha var...
Kızı B.A. köyde yaşamıyor...
Uzman çavuş damadı ile evlenmiş başka bir şehirde yaşıyormuş...
Yine kızının kayınpederinden akrabası Ö.A.'da köyde yaşamıyormuş; gemide çalışıyormuş...
Tokat'ta deniz olmadığına göre; bizim oralara yakın bir yerlerde dahi değil yani...

Bu 3 ismin üstü karalanmış listeyi köyün kahvesine asan; ve herkesin devletten ne kadar destekleme alacağını görmesini sağlayan Akça köyü muhtarını aradım...
Sordum; bu köyde dahi yaşamayan insanların, devletten bu kadar destekleme almaları normal mi?
Ona göre normal...
Köyde var mı başka böyle kişi başı 200.000 civarı destekleme alan başkaları da diye sordum...
Varmış...
İki kişi örnek verebildi...
Biri muhtarın kardeşi; diğeri de kendisi...
Kardeşine 200 binin üzerinde destekleme çıkartılmış; kendisine de 100 binin üzerinde...
Peki dedim; neden çizdiniz bu 3 ismin üstünü...?
Onlar kendileri çizmiştir dedi... İsimlerinin görülmesini istemiyorsa çizmişlerdir...
Muhtara göre; gemide çalışan Ö gelmiş isminin üstünü çizmiş...
Uzman çavuşun eşi, ilçe tarımdaki N.'nin baldızı falan köyün kahvesindeki listeden isimlerini çizmiş olmalı...
Ya da akrabaları çizdi...
Peki neden sadece ilçe tarımdaki N'nin akrabaları listedeki isimlerini çiziyor; bu da mı rastlantı dedim...
Rastlantı dedi...
Sizde yazıya eklediğim belgeden görebilirsiniz; nasıl bir rastlantıysa artık; kendi ismini karalayanların hepsi aynı renk kalem kullanmış; ve aynı şekilde simetrik karalamış...
Rastlantıya bak; Tıpkı köyde 200 bin ve üstü destekleme alanların bu 3 isim ve onlara normal diyen muhtarla kardeşi olması kadar rastlantı demek ki...
Şahsen ben de ikna oldum...

Yetinmedim Akça köyümüze yakın olduğundan köyümden destimin geçtiği bir buğday üreticisini aradım...
Dedim; oğlum, dövlet bize bakmiir diye ne ağlıyorsunuz lan? her birinize 200 300 bin TL sırf buğdaydan destekleme veriyormuş devlet...
Siz köyde üretici başına ne kadar destekleme aldınız?
Dedi; en fazla alanlar 30 veya 40 bin civarı almıştır...

Yani normal buğday üreticilerinin ortalama alabildikleri 30-40 bin civarı...
Bunu bizzat buğday üreticisi söylüyor...
Ki; gemiden, ya da başka şehirde yaşarken değil; bizzat tarlada çalışarak maksimum alınabilecek rakamlar 3 aşağı 5 yukarı buymuş...

Köylüm diyor ki; bırak 200 bin almayı, 30 40 bin lira alanlarınkinin çoğu da uydur kaydır...
Konuştuğum muhtar, köylüm ve bunu bana gönderen arkadaşın anlattıklarından anladığım kadarıyla; sistem şöyle çalışıyormuş...
Zaten o insanlarda o kadar buğday ekecek tarla yok...
Bunlar ÇKS sistemine kayıtlı olmayan diğer vatandaşların yerlerini icarlamış; yani kiralamış gösteriyorlar...
Sonra bunun üstünden devletin desteği talep ediliyor...
O desteği hak etmek için, o kadar buğdayı da üretip satman ve faturasını devlete vermen gerekiyor...
Muhtarın da savunduğu buydu...
Demeye getiriyordu ki; haydi o kadar araziyi ekmiş göstermek için kiralamalar sahte, üretim kağıt üzerinde; peki bunları satıp faturasını devlete vermen gerekiyor; onu nasıl vereceksin...?
Biz de yiyip; haa her yaptıkları faturalı belgeliymiş deyip geçip gideceğiz...
O da öyle değil...
Anlatılanlara göre; faturaların da çoğu naylonmuş...
Bu tarla üzerinde değil de; kağıt üzerinde buğday üreten gözü açıklar; bazı zahireciler ve un fabrikalarından fazla fatura alıyormuş...
Diyelim ki; 100 ton buğday yazdırdı ve sadece 20 ton üretti...
20 tonun faturası yanına, tonuna ekstradan 150 lira ödeyerek, zahireci veya un fabrikasına fatura yazdırıyorlarmış...

Anlayacağınız; devlete karşı organize bir yapı iddiası var...
Muhtemelen bu sadece Erbaa'ya özel değil; tün il ve ilçelerde benzer sistemler işliyor...
Erbaa'ya özel tarafı bu ilçe tarımdaki N.'nin işleri...

Düşünsenize sırf 3 çiftçimiz, yaklaşık 700 dönüm buğday ekiyor; ve yaklaşık 350 ton buğday üretiyorsa; peki biz neden buğday ithal ediyoruz?
Bu rakamları çiftçi sayımızla çarpsak; dünyanın buğday ambarı oluruz...
Ülkeler bizden buğday alabilmek için sıraya girmesi gerekirken; biz ülke ülke dolaşıp buğday ithal ediyoruz...

İlçe tarımda bu kadar büyük ölçüde buğday destekleme yazdıranların, buraları ekip biçtiğini denetleyecek ekipleri, araç parkları var...
Neden denetlemiyorlar dersiniz?
Onlar da muhtemelen denetlemeden denetlemiş gibi, görev yazıp, gitmediği saha denetlemesinin parasını alıyor olabilir mi?
Ki; yıllar önce buna benzer bir konuyu yazdığımı hatırlıyorum...

Bu il ve ilçe tarımlar gerçekten çalışsa; ülke tarımının hali bu mu olurdu?
Sayelerinde çiftçiler, tarla üzerinde değil, kağıt üzerinde ekim yapıyor...
Kağıt üzerinde üretilmiş milyonlarca, milyarlarca ton sanal buğdayımız var....
Ama onlardan ekmek olmuyor...
Ekmek yapmak için buğday lazım olduğunda ithal ediyoruz...

Ha; bu arada tarla değil, kağıt üzerinde buğday üretenlerin çoğu da, bu ilçe tarımdaki N.'nin yakınları gibi kağıt üzerinde çiftçi...
Yoksa onlarda ya uzman çavuş,ya gemilerde miço, ya da restoranlarda komi...

Buyrun kısa bir araştırmayla; devletin adeta soyulduğu düzenin röntgenini çekip ortaya koydum...
Sizce üstüne gidilip; hesap sorulacak mı?
Öyle ya; bir taraftan devlet böyle soyulurken, diğer taraftan işçi, emekli, bu ilçe tarımdaki N. gibi işini bilmeyen memurlar hariç geçinemiyor...

Ben yine de bunun üstüne gidileceğine pek emin değilim...
Memurlar amirlerinden ne görüyorsa onu yapıyor sanki...
Düşünsenize ilçe tarımdaki sırf bir kişi, yakınları üzerinden 600.000 lirayı devletten alıyor veya aldırıyor...
Ona göz yumanlar neler yapıyor kim bilir?
Bu artık yolsuzluk olmaktan çıkmış, amirinden memuruna; muhtarından zahirecisi, un fabrikatörüne kadar uyum içinde işleyen bir düzene dönüşmüş...
Normalleşmiş...
Burada normal kalanlar, muhtemelen tüm bunlara şaşıran ve tepki gösterenler olacaktır...

Bitti mi?
Bitmedi...
Bu arkadaşlara bir de dönüm başına mazot desteği ödenecekmiş...

Yazıya başlarken ne demiştik?
Ekmek herkese yetecekti aslında
Tarlaya karga dadandı
Ambara fare
Fırına hırsız
Memlekete harami

Bu yazı 48 defa okunmuştur .