SABAH ARAYAN ÇİFTÇİMİZİN ANLATTIKLARI...

Sabah Tokat'ın Pazar ilçesinden bir çiftçimiz aradı...
Mısır üreticisiymiş...
Diyor ki; devlet ton başına mısır alım fiyatını 5.700 lira olarak açıkladı. Ama burada devletin alım yapacağı ofislerin açılması engellendiği için tüccara mecbur ediliyoruz. Tüccara gittiğimizde 5.200 lira gibi rakamlar teklif ediliyor. Sonuçta da mısırımız 4.500 lira gibi tüccara geçiyor.
Sordum; biraz önce tüccar 5.200 lira civarından alıyor demiştiniz; neden 4.500 liraya veriyorsunuz?
"Çünkü 14 nem getir, 5.200 lira verelim" diyorlar. Ama bizim tarladan hasat ettiğimiz mısırın ortalama nem oranı 17 ile 20 arasında. Devletin ofisi olsa 14 nem mısıra 5.700 alım fiyatı varsa; daha yükseklerini ortalama 5.200 lira gibi rakamlara verirdik. ama şu an 4.500 lira gibi rakamlara vermek zorunda bırakılıyoruz.

"Siz de o zaman Devletin alım yaptığı yakın ilçelerdeki ofislere götürün" diyorum...
"Sadece Pazar değil, Kazova bölgesinde ofis kurulmuyor" cevabını veriyor...
"Bu eskiden beri mi böyle?" diye soruyorum; "hayır eskiden alım için ofisler kuruluyordu" diyor...

Bütün bir aile aylarca çalışıp, sulayıp, gübreleyip, işçilik yapıp üret; tam satacaksın, bütün o emeğin üç otuza elinden alınsın...
Yıl boyunca alnından, sırtından akan terler; bu kez gözlerinde nem olarak belirsin...
Devlet gibi başka alıcı da yoksa; çaresiz boyun büküp vermekten başka çare de kalmıyor..
Kolay değil çökülen çolunun çocuğunun nafakası; alın teri, emeği...

Öğrendiğim kadarıyla şikayetin geldiği Pazar ilçemizde çiftçinin ürettiği mısırın en büyük alıcılarından biri, Ak Parti Pazar ilçe başkanıymış...
Hatta mısır kurutma tesisi de varmış...
Aldığı mısırları kurutup depoluyormuş... 
Köylünün elindeki mısırlar alınıp; depolara kilitlendikten sonra,  piyasada mısır fiyatları da yükselmeye başlar artık...

Bu ilçe başkanımız normalde; siyasi gücünü çiftçinin faydası için oraya devletin ofis açması yönünde kullanması gereken kişi değil mi?
Ama aynı zamanda çiftçinin ürettiğinin de alıcısı bir tüccar...
Yani; ofislerle ticari rekabet içinde olan biri...

Sizce bu bir şapkası siyasi otorite, diğer şapkası tüccar olan bu şahıs; İster mi sizce Pazar ilçesine veya tüm Kazova bölgesine hitap edecek bir devlet alım ofisinin açılmasını?
Ya da siyasi gücünü açılması için mi, yoksa açılmaması için mi kullanır?
Demek ki; herkes siyasi partilere il ve ilçe başkanı yapılmamalı...
Bunu ilçe başkanını suçlamak için söylemiyorum; şaibeyi ortadan kaldırmak için, il ilçe başkanlarına yaptıkları işlerle ilgili bazı kriterler getirilmeli...

Sevgili çiftçi abimizin aktardıkları arasında geçen, mısır kurutma tesisi detayı da dikkatimi çekti...
Tüccarda var; ama çiftçide yok...
Oysa Kazova'da çiftçimizin mısır kurutma tesisi var...
Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifinin tesislerinden biriydi; uzun süre bu konuda yazdım çizdim...
Ne oldu o kooperatifimize?
Kayyum atandı...
Beni takip edenler bilir; o kooperatifi seçime götürmek üzere atanan kayyum; seçime götürmek yerine çiftçilerin kurduğu o mısır kurutma tesisi ile diğer fabrika ve tesisleri satmaya kalkmıştı...
Bu satma planını belgeleriyle ortaya çıkarınca; satmayacakları; en kısa sürede seçime götürecekleri yönünde açıklama yapmışlardı...
Ama; neredeyse yıl olacak ne seçime götürüyorlar; ne de seçime götürmek için en ufak bir çabaları var...

O zaman da defalarca yazdım; çiftçilerimizin kurduğu ve sahibi olduğu bu devasa kooperatifimize kayyum eliyle çökülmesi ve bırakılmamasının ardındaki isim, Ak Parti Tokat Milletvekili Özlem Zengin'dir...
Hatırlarsanız; o satışla ilgili belge ve bilgileri yayınlarken; bir de birilerinin o satıştan komisyon adı altında 5 milyon dolar indirecekleri yönündeki iddialar; ve bu iddiaları destekleyen bir belgeyi de yayınlamıştım...
Bunun üzerine  Milletvekili Özlem Zengin apar topar Tokat'a gelmiş; ve basın toplantısı ile başkalarını yolsuzlukla suçlamış; ama ortaya da yapılan yolsuzluğun ne olduğunu koyamamıştı...
Şimdi onun atattığı kayyumun rüşvet iddiaları konuşuluyor Tokat'ta...
Ve çiftçinin o kooperatif seçime götürülerek, çiftçiye teslim edilmiyor...

Bir de geçen seçimi olan Tokat Ticaret Borsası gerçeği var...
O seçimlerde Ticaret Borsasının ne anlama geldiğini yazmıştım..
İşte bu mısır ve buğday başta; çiftçinin ürettiklerini alan tüccarların üye oldukları borsa...
Tokat ve ilçelerinde toplam 320 üyeleri var; ama yüzbinlerce köylünün üretimini bunlar kontrol ediyor...
Soruyorum; Tokat Ticaret Borsası bu tür rant alanlarına yönelik devletin alım ofisleri kurmasını ister mi?

Çiftçi kuşatılmış; resmen sömürülüyor...
En büyük dayanakları kooperatif gibi yapılanmalarla örgütlenmeleri..
Ve Tokat'taki en büyük çiftçi kooperatiflerinden biri olan Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi'ne de siyaset eliyle çökülmüş durumda...
Kooperatifin adında pancar yazmasına bakmayın; hayvancılık için bırakın Tokat'ı bölgenin en büyük kombinasını kuran bir kooperatif... Yem fabrikaları, Mısır kurutma tesisleri de kuran bir kooperatiften bahsediyoruz...

Çiftçimiz kendi hakkına sahip çıkmaz; kooperatiflerinin seçime götürülmesi de başta, sesini yükseltmezse; daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalması kaçınılmaz görünüyor...