Cumhuriyet gazetesi erinmemiş; biraz da provakatif bir dille, Tokat'ta kurulması planlanan rüzgar enerji santrallerine karşı bir haber yapmış...
Bu salaklık nereye kadar devam edecek yahu?
Tamam nükleer enerjiye karşı olmanın mantığını anlarım...
HES'lerle ilgili yer yer haklı kaygıları anlarım...
Rüzgar enerjisine (RES) de mi karşıyız...?
Allah'ın rüzgarı ulan!
Sen enerjisini alsan da; almasan da akıp gidecek...
Rüzgar enerjisini de istemiyorsan; günlük iki kez şarja bağladığın o telefonun şarj soketini nerenize sokacaksınız?
Nerenizle sağlayacaksınız bağımlısı olduğumuz elektrik enerjisini?
Bu rezil haber ve siyaset dili; bir çok haklı kamu muhalefetini de etkisiz hale getiriyor...
Mesela; Erbaa ve diğer ilçelerimizde siyanürle altın madenciliğine karşı olmak gibi yerden göğe kadar haklı sebeplerimizi de baltalıyor...
Sadece muhalefet yapacağım diye, oto b.ka karşı çıkma kafası; yarın Güneş Enerjisine (GES) de karşı çıkar...
Ve bir sonraki gün seçim sathı mahallinde iktidar çıkar, "bunlar zaten köprülere de, hastanelere de, havalimanlarına da karşıydı" dediği gibi, "enerji üretim santrallerine bile karşıydı; hatta rüzgar enerji santralleri gibi yeşil enerjiye bile karşı çıkmışlardı" der...
Unutmayın; ülkeler ve ulusların gelişmişlik seviyeleri kullandıkları enerji oranı ile ölçülüyor...