O DEĞİŞİMİN SIRRI...

Tokat Ticaret Odası Başkanı Ali Çelik, Tokat'ta kafe ve restoran gibi işletmelerle ilgili bu kez kameraya konuşmuş; 
Ama dilini biraz kıstırmış gibi...
İlk açıklamada, bizzat "bu nasıl adalet" diye tepki gösteren Çelik... Bu kez esnafı öne iterek, "arkadaşlar bunu haksızlık olarak görüyor" demiş...

Daha düne kadar tam tersini söyleyen... "Tokat pandemi döneminde Türkiye geneli ile pozitif ayrıştı" diyen... Adeta iktidar... yani Ak Parti ağzıyla konuşan Ali Çelik'in birden bire muhalif sözlerle gündeme gelmesinin sırrı ise; milletvekili olmak istemesi...
Bu konuda Ak Parti'den umudu kesen Çelik, İyi Parti'ye yaklaşmaya başladı..
"Birden bire bu söylem değişikliği, bu dönüş neden?" diye merak eden olursa..; sırrı bu...

Geçtiğimiz haftalarda da, Ankara'daki İyi Parti Genel Merkezini ziyaret etti...
Hatta kısa bir süre önce İyi Parti Tokat İl Binasına çıkmış ve orada, "partimizin oy oranı yükseliyor" şeklinde sözler sarf etmiş...
"Partimiz" demiş...

Ali bey, İyi Parti'ye, Yavuz Ağıralioğlu referansı ve onun ekibinden olarak yaklaşıyor....
Ve bence büyük yanlış yapıyor...
Ama bence tabi.... Yanılıyor olabilirim...

Bence Ağıralioğlu ekibinden görünmek neden yanlış....?
Çünkü iyi parti içindeki; en büyük sıkıntılardan biri o...
Partisini her fırsatta, her kritik zamanda Ak Parti çıkarına uygun bir yere çekmek... ve orada tutmak için siyasal İslam ağzıyla konuşan biri Ağıralioğlu...

İyi Parti'nin üst aklı bütün bunları görüyor ve doğru okuyordur diye düşünüyorum...
Bu durum Ağıralioğlu'na yakın isimlerin... Onun referansı ile partiye yaklaşanların üstünün çizilmesi veya en azından pasifize edilmesi anlamına gelir...
Ki; eğer İyi Parti parçalanmadan, kendi söylem ve siyaseti ile yoluna yekpare devam etmek istiyorsa, bunu yapmak zorunda...

En son; Ak Parti'nin ihtiyaç duyduğu zaman HDP'lilerin fezlekelerinin meclise getirilmesi gündeme taşıması... ve Ağıralioğlu'nun bir avuç tuz alıp koşması olayı...

"Neden şimdi...?" düşünmeden...
"Erdoğan'ın amacı terörle mücadele mi, kendinin çökeceği yeni bir siyasal boşluk oluşturma çabası mı...?" diye bir sağlama yapmadan...

Sonra en son seçimlerde HDP, CHP'ye...
PKK, Ak Parti'ye destek verdi...
PKK'nın tarafsız kalın dayatmasına rest çeken, cezaevindeki HDP eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tı...

Millet İttifakı adayları televizyonlara çıkartılmazken, terörist başı Abdullah Öcalan'ın mektubu tüm ana akım medya kanallarında canlı yayında okutulması sağlanmıştı...
İstedi mi bu mektubu canlı yayınlayarak, teröre, teröriste mikrofon uzatarak destek veren... propaganda yapmasını sağlayan medya yönetici ve patronlarının da fezlekesini Ağıralioğlu...?

TRT ekranına da bizzat terörist başlarından Osman Öcalan çıkartıldı...
İstedi mi Ağıralioğlu; TRT Genel Müdürü ve Bağlı bulunduğu amirin fezlekesini de...?

Neyse işte..; PKK ayrı, HDP ayrı cephelerde bir seçim mücadelesi verdiler...
Kürt halkı PKK değil HDP'yi... Silahı değil, siyaseti tercih etti...

Gitti mi o gün Ağıralioğlu HDP Genel Merkezine tebrik için...?
"PKK ile aranıza koyduğunuz mesafe için tebrik ederim... bu devletin ve milletin ihtiyacı olan bir şeydi" dedi mi...?
"Kürt kardeşlerimize terörün değil, siyasetin meşru seçenek olduğu bundan güzel, bundan cesaretli anlatılamazdı" diye cesaret verdi, teşvik etti mi HDP milletvekillerini...?
Yok...

Ne yaptı peki...?
Bunun ardından, "vay sen misin PKK ile arana mesafe koyan... PKK ile bizi desteklemeyen" dercesine, HDP belediyelerine kayyum atanmasını alkışladı...

Sonra...
Sonra "Ak Partiyi eleştireceğim diye, Cumhurbaşkanımızı eleştireceğim diye, dinimize hakaret etmeye kalkanlar" şeklinde saçma sapan cümleler kuran başka bir açıklama yaptı...
Yani...; Ak Parti veya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirmenin dini eleştirmek, dine hakaret olacağı anlamına da gelecek bir saçmalama...

Buna benzer daha bir çok çıkış...
Bunları bilinçli yapıyorsa; net söylüyorum, Ağıralioğlu AK Parti'nin İyi Parti içindeki truva atıdır...
Yok..; bilinçsiz, ne yaptığını bilmeden söyleyip savruluyorsa... Zaten partideki konumu külliyen yanlıştır...

Geçen İyi Parti içinden bir arkadaşla konuşurken, Ağıralioğlu'nun gelecek seçimlerde Ak Parti'den aday olabileceği veya Büyük Birlik Partisi'ne geri dönebileceğini söyledi...

Tabii bunu net realite olarak alamayız ama böyle bir ihtimali de göz ardı edemeyiz...
Ak Parti'den de aday olabilir...
Büyük Birlik Partisi'ne de dönebilir...
Neden dönebilir...?
Çünkü; o parti artık Muhsin Başkanın partisi değil...
O partinin başında artık Muhsin Yazıcıoğlu yok...

Yazıcıoğlu sağlığından Yavuz Ağıralioğlu'nu partiden kovmuş... ve bir daha partiye yaklaştırmamış...
Ta ki; o suikast gibi kazada hayatını kaybedene kadar...

Tam da bu kritik noktada Ali Çelik'in İyi Parti'den şans bulabilmek için Yavuz Ağıralioğlu'nun ipine sarılması çok bir işe yarar mı emin değilim...
Hatta Ağıralioğlu ekibinden olduğunu net şekilde vurguladıysa; üstü daha başından çizilmiş de olabilir...