Bir kadın cezaevine atıldı; ama neden?
Cinayet mi işledi?
Cana mı kastetti?
Yolsuzluk mu yaptı?
Kendi yönettiği bakanlığa, fahiş fiyattan mal satıp bakanlığı mı soydu?
Camiye gidip, imamı da yanına alarak, "dilini koparırız diye bir sanatçıyı tehdit mi etti.. hedef mi gösterdi...?
Kendisini protesto eden bir gence, "İsrail dölü" diyerek mi saldırdı...?
Bir parti il başkanına, "cinsi bozuk" diye mi bağırdı.. "şerefsiz" diye mi bağırdı...?
Ki; bunları yapsa dahi suç olmaması lazım; bunları bizzat ülkenin cumhurbaşkanı da yapıyor çünkü...
Öyle ya; bu sözler suç olsa anayasayı koruması gereken kişi, söyleyip çiğner mi?
"Öküz saraya girince kral olmaz, saray ahır olur" demiş...
Bu söz tuvaleti pis kullanana da, piknik alanlarını, parkları kirleten ve öyle bırakanlara da söylenebilir...
İyi bir makama geldiği halde işini iyi yapamayana da söylenir...
Bir atasözü veya deyim...
Gazeteci Sedef Kabataş bu sözü Erdoğan'ı eleştirirken söylediği için, hakaret olarak değerlendiriliyor...
Erdoğan'ın politikalarını anlatırken öküzlü, saraylı, ahırlı bir deyimi kullanarak; bence de gereksiz riske girmiş...
Bundan dolayı, bu ülkede, bu günlerde hakkında cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma başlatılması bana göre normal...
Ama bu yine de; gazetecinin gece saat 02:00 sularında evinden gözaltına alınmasını ve hapse atılmasını makul göstermiyor...
Çünkü daha düne kadar cumhurbaşkanı da, adalet bakanı da, "artık gece yarısı insanlar evlerinden, otellerinden gözaltına alınmayacak" diyorlardı...
Hepsini geçtim; bu deyim mi değil mi, bu deyimin kullanılması hakaret mi değil mi, yargılama olmadan, yargı kararı çıkmadan cezaevine göndermek neyin nesi?
Ha bu arada bende Erdoğan'a karşı kullandığım bir deyimden dolayı yargılanıyorum...
Ben ne dedim; "Erdoğan partisine adayları karpuz seçer gibi seçiyor" dedim...
Öyle mi yapıyor peki...?
Evet bence Erdoğan partisine de, devlete de yaptığı atamaları liyakatine, ferasetine göre seçmiyor; karpuz seçer gibi biatına bakarak seçiyor...
Dikkat ederseniz kullandığım deyim; karpuz seçer gibi...
Öküz yok, ahır yok... Ya da benzeri kelime yok...
Cumhurbaşkanımızın ağzından çıkan, İsrail dölü, cinsi bozuk tanımlamalarını kullanmıyorum...
Mesela biri bana, "Kemal Vanlı yazdığı konuları karpuz seçer gibi seçiyor" dese ve ben savcıya suç duyurusunda bulunsam, savcı güler ve bana dönüp, "sen bu kafa bu anlayışla nasıl gazeteci oldun" der ve dosyayı çöpe atar...
Normali de budur zaten...
Ama ben yargılanıyorum ve önümüzdeki ayın 3'ünde de duruşmam var...
Ha diyeceksiniz ki; sen olunca neden kimse tepki göstermiyor ya...?
Öyle ya; "öküz saraya çıkınca kral olmaz ama saray ahır olur" gibi bir deyimden değil, "karpuz seçer gibi" deyiminden yargılanıyorum...
Karpuz seçer gibi cümlesini ders kitabına koysan yakışır...
Dini konuları tarif etsen sırıtmaz...
O kadar masum bir tanımlama...
Ama ben yazınca suç sayıldı ve yargılanıyorum ve kimse de gık demiyor...
Ben, "hayat sürprizlerle dolu" sözümden yargılanınca da olmadı bir şey... Bu sözden dolayı cinsel tacizden mahkum edilince de olmadı...
İşçilerin hakkını ararken yayınladığım bir belgede kime ait olduğu dahi bilinmeyen bir hesap numarası göründü diye 2 yıl 6 hapis cezasına mahkum edildiğimde de kimse kılını kıpırdatmadı...
Tokat işte bu sebeple güzel...
Bu kentin muhalefet koltuğunda oturanlar; iktidarın keyfi kaçmasın diye, böylesine vahşetlere dahi gık demiyorlar...
Onlar yapıyor; muhalefet de noter gibi, susma mührünü tüm bunların altına basarak onaylıyor...
Onaylamasa ayağa kalkarlardı değil mi?
Onaylıyorlar...
Bu kentte kooperatifler soyuluyor...; muhalefet susarak noter rolünü oynuyor ve "normaldir" mührünü basıyor...
İnsanların hakkı gasp ediliyor; muhalefet susarak yine onaylıyor...
Burası Tokat...
Burada iktidar değil muhalefet sorunu var...
Yoksa iktidar haddinden fazla iktidar ve muktedir...
Hatta o derece iktidarlar ki; muhalefet il başkanlarını susturacak, kendilerine çalıştıracak kadar iktidar ve muktedir...
Net olarak anladık ki; Bu kentte bizi muhalefetin aktörleri kurtaramaz... Allah'ını seven varsa muhalefetin aktörlerini, iktidarın elinden biz kurtaralım...
Şaka-şaka..
Yahu inanın kurtarmak isteseniz de kurtulmaz, iktidarın koltuğunun altına sığınırlar...
İnanın mesele göründüğünden çok daha karmaşık...
Şimdi oynayacağımız toto şu...
"Hayat sürprizlerle" dolu sözünden dolayı cinsel tacizden mahkum edilen Kemal Vanlının başına', "karpuz seçer gibi" sözünden dolayı ne gelir?
Ha bu arada; bir eylemi, "kapuz seçer gibi" diye başka bir şeye benzeterek ve bu sayede ifadeyi güçlendirerek anlatmaya teşbih sanatı deniyor...
Yani ben bir anlamda yazılarımda sanat yapmaktan yargılanıyorum...