Gündeme taşıdığım; milletvekili Özlem Zengin hakkında FETÖ soruşturması iftira değil; bunun iftira olmadığını, Zengin açıklaması ile bizzat kendisi onaylıyor zaten...
Hakkında FETÖ soruşturması varmış; ama 2020 yılında takipsizlik kararı almış...
Bu konuyu kapatır mı; benim açımdan kapatmaz...
Çünkü biz gazeteciliğin muhabirlik tarafını yapmıyoruz...; bizzat düşünen, analiz eden, ilişkileri, bağlantıları kuran ve elde belge olmasa da, okuyucuların kafasında bir fotoğraf oluşturabilen, ikinci bir ihtimale de pencere açan gazetecileriz...
Dün akşam ki canlı yayında da değindiğim, Özlem Zengin hakkındaki FETÖ soruşturmasının can alıcı noktalardan birini daha bir kez de buradan okuyucularıma aktarmak istiyorum...
Önce Özlem hanımın yazımdan sonra Odatv'ye yaptığı açıklamaya yer verelim
"Beyaz El Yardımlaşma Derneği diye tertemiz bir dernek. Dernek hala açık ve çok güzel işler yapıyor. Biz sosyal hizmetlere bağlı çocuk bakan bir derneğiz. Sosyal hizmetlerle protokol yaparak çocukların bakıldığı evlerin masraflarını karşılıyoruz. Çocuklar kurumda kalmak yerine evde kalıyor. FETÖ’cüler böyle bir şey yapar mı. Gariban çocukların bakıldığı tertemiz bir dernektir. Ben de bu derneğin kurucusuyum"
Yetimhanelerdeki öksüz yetim çocukları alıyorlarmış, gariban çocukları alıyorlarmış; evlere yerleştiriyorlarmış.. Özlem hanım, "bunu FETÖ yapar mı?" diye soruyor...
Evet FETÖ tam olarak bunu yapıyordu...?
FETÖ örgütüne eleman devşirmeyi özellikle gariban, başka şehirlerde eğitim alan öğrencilere barınacak yurt ve evler sağlayarak yapıyordu...
Zaten siz, FETÖ yurt ve evlerinde kalanları onun için fişliyorsunuz...
Onun için bunları kamudaki işlerinden atıyorsunuz...
Bu sizin bahsettiğiniz şey bizzat FETÖ'nün ana faaliyetlerinden biriydi...
Şimdi gelelim yayında da sorduğum sorulara...
Madem kurduğunuz dernek FETÖ veya başka birilerinin çıkarına hizmet etmiyordu...
Madem dediğiniz gibi gariban kimsesiz çocukları himaye eden bir dernekti; öyleyse bugüne kadar bu derneği ve onunla olan ilişkinizi neden gizlediniz?
En ufak bir yazıdan mağduriyet edebiyatı ile prim yapmaya çalışan siz; bununla da neden gündeme gelmediniz?
Mesela bir çok derneği ziyaret ediyor, onların yöneticileri ve üyeleri ile görüntü veriyorsunuz... Faaliyetlerine katılıyor, orada ekranlara konuşmalar yaparak gündeme geliyorsunuz..
Peki bu derneği neden hiç ziyaret ederken gündeme gelmediniz?
Neden o derneğe de giderek; yöneticileri ile de görüntü vermediniz?
Neden faaliyetlerine katılmadınız?
Ben ortaya çıkarana kadar bu dernekle ilişkinizi gizliyordunuz Özlem hanım?
Ki; sizin Ak Parti'deki son göreviniz; STK'lardan sorumlu genel başkan yardımcısı...
STK; yani bu Beyaz El derneği gibi dernekler...
Neden kurucusu olduğunuz dernekle övünerek ve gururla pozlar vermediniz?
Ha Özlem hanım; neydi gizlemeye çalıştığınız?
Sonra o derneğin ve bağlı olduğu vakfın internet sayfalarında neden yönetim kurulu da dahil yöneticileri ve diğer tüm yönetim organlarının isim listesi yok?
Tarihçemiz diye açtığı başlıkta, kuruluş tarihi de dahil neden hiçbir tarih yok..?
Sizin gibi bu dernek neyi gizlemeye çalışıyor Özlem Hanım?
Sonra bu derneğin sayfasına girince çocuklara verdiği başlıca eğitim hafızlık...
Yer bir eğitim öğretim, şefkat, merhamet yuvasından ziyade; resmen tarikat eğitim merkezi...
hafızlık eğitimi bu ülkedeki ailelerin çocuklarına verdirmek istediği ortalama eğitim mi?
Siz çocuklarınızı bu tip yerlere gönderiyor musunuz?
Sizin çocuklarınız da hafızlık eğitimi aldı mı?
Siz çocuklarınızı bu tip yerlere göndermiyorsanız; hafızlık eğitimi aldırmıyorsanız; bu ülkenin gariban çocuklarına bunu ne hakla reva görüyorsunuz?
Neden resim gibi, müzik gibi, tiyatro gibi aktivite ve eğitimler yok mesela?
Bu el kadar sabilere neden kick boks gibi vahşi bir sporun eğitimi veriliyor Özlem hanım?
Ne yetiştiriliyor orada?
Siz hangi hak, hangi vicdanla bu çocuklara tarikat eğitimi aldırıyorsunuz?
O çocuklar sahipsiz, kimsesiz, gariban oldukları için mi bu kamp gibi ortamlarda, bir zihniyet değişimine mahkum ediliyor?
Ve gelelim o derneğin sayfasında bugün fark ettiğim fotoğrafınıza...
Fotoğrafta Beyaz El derneği yöneticileriylesiniz...
Ama siz gitmemişsiniz; onlar size gelmiş...
Sizden, "Cumhurbaşkanı danışmanlarından" diye bahsettiklerine göre; fotoğraf epeyce eski...
Benim yazdıklarımdan sonra, görüntüler oraya alel acele mi kondu; yoksa yıllardır mı orada emin değilim; ama yine de çok ilginç..
Çünkü dernek yönetimi sizinle verdiği görüntüyle ilgili şu ifadeleri kullanmış; Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından Sayın Özlem Zengin'i Ankara'da ziyaret ederek, derneğimizin faaliyetlerinden bahsettik.
Bu söylem de gösteriyor ki; dernek yöneticilerinin sizin o derneğin kurucusu olduğunuzdan dahi haberleri yok.. Görüşmede siz de söylememişsiniz...
Sizin o derneğin kurucusu olduğunuzu bilseler, kurucumuz diye hem sizi, hem de derneklerini onore ederler...
Haydi onlar nasıl oluyorsa artık; kurucularını tanımıyor diyelim...
Peki en azından o dernek yöneticilerine, "siz bilmiyorsunuz; ama ben bu derneğin kurucusuyum" diyerek kendinizi neden tanıtmadınız?
Ya bu dernek sizin kurduğunuz dernek değil...
Ya siz kurduğunuzda orası farklı bir dinamikle, farklı bir misyon ve yönetim anlayışıyla çalışıyordu; 15 temmuzdan sonra sessiz sedasız başka bir tarikat veya oluşumun kontrolüne geçti...?
Yani dernekte devşirildi...
Bundan başka bir ihtimal varsa, siz izah edin Özlem Hanım; bir derneğin yöneticileri kurucusunu nasıl tanımıyor?
Tanıyorsa; neden gizliyor?
Kemal Vanlı
