MEMLEKETİN EŞEKLERİ!

BU MEMLEKETİN EŞEKLERİ...

Gazeteci arkadaşımız Mahbip Dilek; gitmiş, görmüş, çekmiş...
Tokat'ın Zile ilçesinde, içme suyunu eşekle taşıyan insanların yaşadığı, yolu dahi olmayan köylerimizden biri...
İçmeye suyun zor bulunduğu köyde; banyo, çamaşır bulaşık gibi, daha fazla suya ihtiyaç duyulan kişisel ihtiyaçlar nasıl karşılanıyor; siz düşünün artık...

Burada on yıllardır bu dram yaşanırken; öte yandan, Tokat Valisi, Zile kaymakamı ve milletvekilleri kol kola girmiş İstanbul'da ellik oynuyor...

Bu memlekette, evladını devlet için askere gönderip kurban eden, vergisini veren, salmasını ödeyen insanlara, sırf iktidara oy vermiyorlar diye ayrımcılık yapılmasını seyrediyoruz...
Ayrımcılık diye geçiştirdiğime bakmayın; bunun adı zulümdür...

Hemen komşu köye giden hizmetler bu köye ve köylere neden gitmiyor?
Bu memlekete devleti temsil edenler; o köylere gidip, durumu neden yerine görmüyor...?
Bu soruya oradaki bir annemiz, aynen şu cümle ile cevap vermeye çalışıyor; Alevi diye gelmiyorlar ella yavrum...
Kendilerine yapılan haksızlığı dahi, içinde merhamet ve şefkat olan, "yavrum" ifadesi ile dile getiren bir Anadolu kadını...
Ne diye annem..?
Alevi diye ellam...
O seni kültürünle yargılayanlar; seni inancından dolayı cezalandırmaya kalkanlar; diline, edebine kurban olsunlar annem..

Bu memlekette bazılarının dini var; ama ne ahlakları, ne adaletleri, ne de vicdan ve merhametleri yok maalesef...
İnsanlara ekmek ve su üzerinden siyasi şantaj; ekmek ve su üzerinden cezalandırmak hangi dinin kitabında yer alıyor bilemedim...

Zulüm dediğin şey, tam da böyle bir şey işte...
Sana yavrusu, annesi, babası gözüyle bakanların hakkını gasp etmek...
Onların merhamet ve şefkat duygularını; aidiyet duygularını istismar ede ede; gözlerinin içine baka baka; haklarını alıp, kendinizden saydıklarınıza vermek...

Bir tarafta bu memleketin eşekleri, insanımıza su taşırken... Diğer tarafta; memleketin sorununu çözmesi gerekenler, İstanbul'da halay çekiyor...
Eşeğe kurban olayım; bu köyde olduğu gibi eşekler bin yıllardır yardımımıza koşuyor...
Bizim sorunumuz eşeklerle değil zaten...

Valiyi göreve çağırsak; o da özel idare müdürünü çağırır, ona sorar...
Müdür de bu sistemin bir sonucu olduğu için; gerçekleri çarpıtarak anlatır...
Sonra vali bey döner, bu haberleri yapanları hedef alıp; "birliğimizi beraberliğimizi bölmeye çalışıyorlar" diye açıklama yapar...
Bize içerler...

Boş verin ona buna sormayı sayın valim; giyin çizmeleri, takın kasketi; çıkın o köye..
Gözlerinizle görün; kulaklarınızla dinleyin...
İçme suyunu eşekle taşıyan; ve bir gün gelip hallerini göreceksiniz diye umutla bekleyen insanlarla tanışın...

Siz siyaseti değil; devleti temsil ediyorsunuz...
Devletseniz; gidin..
Gidin çünkü; o köyde, o insanlarda bizim...