"İnsanı öldürmeyen şey; güçlendirir" şeklinde bir söz vardır...
Geçtiğimiz gün milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri ile belki yüzlerce hatta binlerce partili ile şahsıma karşı başlatılan linç kampanyası da öyle oldu sanırım...
Bitirmediği gibi; aksine güçlendirdi...
Dün akşam Tokat gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cemal İncesoyluer ve Gazeteci hemşerimiz Gültekin Yılmaz'la benim yazdığım yazı ve arkasından başlatılan linç kampanyasını ele aldık...
Görüldü ki; ay Kemal Vanlı vekilimize saldırıyor, ay iftira ediyor, ay hakaret ediyor" diye ortalığı ayağa kaldıranlar bizzat kendileri iftira ediyor, bizzat kendileri hakaret ediyor, bizzat kendileri itibar linçi yapıyormuş...
Ve bunu binlerce kişi ile yaptıkları halde başarılı da olamamışlar...
Ak Parti Tokat il Başkanı Cüneyt Aldemir mesela... Milletvekili Özlem Zengin'i savunurken bana karşı kullandığı ahlaksız kelimesi, bizzat kendisinin ahlaksız olduğunu ortaya koyuyor...
Aynı cümleyi yüzlerce kişiye paylaştırdılar...
Yetinmiyor FETÖ'cü olduğumu söylüyor Aldemir...
Bununla da net iftiracı olduğunu ortaya koymuş oluyor...
Yayında söylemeyi unuttum; Havalimanında FETÖ soruşturması yüzünden alıkonulan, yurt dışına çıkmasına izin verilmeyen ben değil, Ak parti Tokat İl Başkanı Cüneyt Aldemir'di...
O olay yaşanınca haberim olmuş; kendisini aramış sormuştum; FETÖ'den dolayı yurt dışına çıkmanıza izin verilmemiş, havalimanında alıkonulmuşsunuz, nasıl oldu Cüneyt bey?
Bana demişti ki; yalan Kemal bey.. öyle bir şey olmadı iftira...
Araştırmayı derinleştirince de öğrenmiştim ki; Cüneyt beyin havalimanından Kıbrıs'a gitmesine izin verilmemiş...
İzin verilmeme sebebi de, hakkındaki FETÖ soruşturması...
Bana yalan söylediği halde... Yayınlamam için epeyce de baskı yapılmasına rağmen; bu FETÖ'den alıkonulmayı yazmadım...
Çiçeği burnunda bir il başkanıydı; ve bende siyasi hayatı başlamadan bitsin istemiyordum...
İkna olamıyordum FETÖ'cü olabileceğine..
Kendisine karşı gösterdiğim bu merhamet ve anlayışın; bu vicdanlı davranışımın üstüne basan o utanmaz herif; dün bana FETÖ'cü diye iftira atmaktan çekinmedi...
Yalan söylemek, iftira atmak senin için bu kadar kolaysa; bu söylediğine inanıyorsan; Senin iktidar partisinin il başkanı olduğun bir ilde bir FETÖ'cü nasıl gazetecilik yapıyor Cüneyt Aldemir?
O kadar mı acizsin?
Sen de biliyorsun ki; Kemal Vanlı FETÖ'cü değil...
Buna rağmen hem yalan söylüyor, hem iftira atıyor; hem de karalama yapıyorsun değil mi?
Bana ahlaksız diyorsun ha Cüneyt efendi...
Yalan konuşan, iftira atan birinden alacak zerre ahlak dersi yok; ama sen yazılarımı biraz oku da, hiç değilse senin ahlakın, kişiliğin gelişsin olur mu?
"Bize hakaret ediliyor, imdat bize iftira atılıyor, koşun itibarımıza saldırıyorlar" diye ortalığı yaygaraya verenler, gazetecilerine, içlerinde il başkanları Cüneyt Aldemir ve Milletvekilleri Mustafa Arslan'ı da etiketleyerek, bana karşı "Yalovalı mayın eşeği" başlığı ile yazı yazdırmışlar...
Yazının içeriği başlığından daha da iğrenç...
Hakaretlerini, "piç" diyecek kadar ileri götürmüş...
Hayırdır yahu; lağım mı patladı...
Bu nasıl bir savunma?
"Ay bana hakaret edildi" diyerek ortalığı yaygaraya verdiren Özlem Zengin; gerçekten hakarete, itibar linçine karşısıysa; buyursun kendisini savunmak için bana atılan yüzlerce iftira ve edilen hakaret için bir özür dilesin...
Yapamıyorsa; bu dili kınasın...
Yapmaz değil mi?
Özlem Zengin için varsa yoksa kendi itibarı...
Varsa yoksa kendi egosu...
İşte Özlem Zengin ile Kemal Vanlı arasındaki en büyük farklardan birisi bu...; ben bana dava açanlara dahi haksızlık yapılsa; onun yardımına koşuyor, ona kendimi siper ediyorum...
Bir de o linç saldırısının hepsinde yargıya gidileceği yazılarak; bana parmak sallanıyor..
"Hayat sürprizlerle dolu" dedik diye, hakkımda cinsel tacizden karar aldırdılar ya; zannediyorlar bunların daha neler yapabileceğinden korkacağım...
Sürekli Türk yargısını bana tehdit olarak kullanıyorlar...
Yargı sanki bunların sopası...
Sadece bunların itibarı için var yargı...
Canlı yayında Gültekin Yılmaz söyledi...
Bana saldırı ve cevap vermede Odatv ve Akit gazetesi de dahil toplan 8 ulusal basın yayın organını da kullanmışlar...
Akit öyle bir dil kullanmış ki; düşmanınıza o dili kullansa kusarsınız...
Ulan sizde hiç mi vicdan, ahlak, karakter, insana saygı yok be ağzı bozuk güruh...
Gerçekten karşımda bu kadar aciz misiniz yahu?
Yaptınız da ne oldu şimdi?
Sağduyulu insanlar benim yüzüme mi, sizin yüzünüze mi tükürecek?
En azından iç dünyalarında; sizi nereye, beni nereye koyacaklar...?
Değer miydi bu kadar alçalmaya, bu kadar küçülmeye; bunca iftiralar atmaya...?