Peşinen söyleyeyim; Tanrı inancı ile dinleri birbirinden ayırın...
Çoğunuz öyle zannediyorsunuz; ama bu ikisi aynı anlama gelmiyor...
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Prof. Dr. Cağfer Karadaş, yaklaşık 2 yıl önce, “Öğrenciler, Kur’an mealini okumaya başlayınca ateizm ve deizme yöneliyor” demişti...
İlk başta aykırı bir şey söylüyor gibi gelebilir; ama değil...
Bunu ben söylesem taşlarsınız; ama diyanetten bir profesör söylüyor...
Hem de doğru söylüyor...
Ama kimse de demiyor ki; kardeşim o meali yazan öğrenciler değil; senin gibi kelli felli, ömrünü bu işe adamış profesörler...
Hiç Allah başka dile çevrildiğinde anlaşılmayacak cümle kurar mı?
Hiç koskoca profesör, bir ayeti tam anlamıyla çevirmekten aciz kalabilir mi?
Çocuklar sadece okuyor; çeviren nasıl çevirdiyse, ne anladıysa onu okuyor...
Öğrenciler anlamıyorsa; meale çeviren doğru çevirememiştir...
Haydi biri çeviremedi; binlerce meal var; hepsi mi yanlış...?
Dedim ya; Cağfer bey yine de doğru söylüyor...
Okuduğunuzda anlıyorsunuz ki; Kur'an asla evrensel falan değil...
Bu da sadece benim görüşüm değil; artık ilahiyatçıların önemli bir kısmı da, "Kur'an evrensel" değil demeye başladı...
Yerine, "tarihsel" şeklinde bir kavram getirdiler...
Yani; 1400 yıl önceye ait...
Ki; tarihsellik iddiası da; "zaten bugüne hitap etmez, bugünü öngöremez" demekle; diğer bir anlamıyla, "hükmü kalmadı" demekle aynı kapıya çıkıyor...
Bakın, "Kur'an tarihsel" diyen de ben değilim...
Nasıl tarihsel... Nasıl o döneme ait...
Oysa tüm dinlerin ebedi olmak gibi bir iddiaları var...
Geçtiğimiz yıllarda yine önemli bir ilahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, "Kur'an Allah kelamı" olamaz dedi...; Ortalık karıştı...
Belirteyim Mustafa Öztürk hala Müslüman... En azından, "değilim" demiyor...
Hala dini yayınlar yapıyor; dini eğitim veriyor; dini kitaplar yazıyor...
Oysa; "Kur'an Allah kelamı olamaz" dediği an, dine İslam'a inanmadığını da deklare etmesi gerekirdi...
Neden?
Çünkü Kur'an'ın Allah kelamı olmadığını iddia eden, aynı zamanda peygamberin de yalan söylediğini iddia etmiş olur...
Çünkü Hz peygamber bize ayetleri Allah kelamı olarak sundu...
Ki; Kur'an Allah'ın ağzından, "De ki" diye başlayan ayetlerle dolu...
Konu din olunca, ayetler olunca, Tanrı olunca; peygamberi konuşturmuyor; ona ne söylemesi gerektiğini, "de ki;" diye başlayan ayetlerle sufle vererek dikte ediyor...
Evet; Mustafa Öztürk, "Kur'an Allah kelamı değil" dediği an; Peygamberin de yalan söylediğini iddia etmiş oluyordu aslında...
Yalan söyleyen birinin getirdiği dine inandığını söylemek de haliyle saçma ve samimiyetsiz oluyor...
Bakın şu an ilahiyatçıların görüşlerini ve varsa o görüşlerle davranışları arasındaki çelişkileri aktarıyorum ha; umarım taşı alıp bana doğru koşmaya hazırlanmıyorsunuzdur...
Mustafa Öztürk ne söylediğinden vazgeçebiliyor; ne de üstüne yeni bir şey ekleyebiliyor...
Aksine toparlamaya çalışıyor...
Çünkü; bütün yatırımı, bütün sermayesi bu...
İmam hatip okumuş...
İlahiyat okumuş....
Din üzerine profesör olmuş...
Kitaplar yazmış...; falan filan...
Yatırım oraya, geçim oradan...
Bu yaştan sonra sıfırdan başlayamıyor...
Bizim Müslümanların pek çoğu, Mustafa Öztürk'ten bin beterdir; hem dini bilmez, hem de din ile ilgili gerçekleri duyunca; öfkeden deliye dönerler...
Çünkü onların yatırımı da orada...Kabir sualleri demiş ezberletmişler...,
"Her gün 5 vakit yüzer kere şunu tespih et" demişler; etmiş...
Bin tane şundan oku, 5 bin tane bunu tekrarla; sana cennette köşk...
Şunu yap; huri...
Yapmış da yapmış...
Kestiği kurbanın sırtına binip sırat köprüsünden geçeceğine inanıyor...
Ama hangi kurban onu bilmiyor...
İslam'da "Sırat köprüsü yok, o köprüyü bir hayvanın sırtına binip geçmek hiç yok" desen kızıyor...
Kızar tabi; onca yokluk içinde kaç kurban alıp keserek yatırım yaptı o köprüye...
Onu da anlamak lazım...
Buraya kadar adını sanını vererek, iki din adamı profesörün ağzından bilgiler aktardım.. ve o sözlerin etrafında, onların ve sözlerinin çelişkilerine değinen biraz yorum yaptım; biraz da iğneyi bizim gibi ezberci Müslümanlara batırdım... Umarım araştırmak yerine bana kızmıyorsunuzdur...
Bırakalım şimdi Mustafa Öztürk'ün "Kur'an Allah kelamı olamaz" sözünü...
Prof. Dr. Cağfer Karadaş'ın, “Öğrenciler, Kur’an mealini okumaya başlayınca ateizm ve deizme yöneliyor” sözünü ne yapacağız...
Adam Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi...
Bu söze göre biz ve çocuklarımız Kur'an'ı anlayarak mı okusunlar, yoksa anlamadan, ezberden mi geçsinler?
Kemal Vanlı