İHTİYACI OLANA; PİYASA, POZİSYON ALMA, BEKLENTİYİ FİYATLAMA...
Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

İHTİYACI OLANA; PİYASA, POZİSYON ALMA, BEKLENTİYİ FİYATLAMA DERSLERİ...

01 Aralık 2021 - 11:58

- "Eğer ben de ekonomi tahsili görmüşsem inandıklarım, bilgim varsa, faiz sebeptir, netice değildir; enflasyon neticedir. Farklı düşünenler de çıksa Tayyip Erdoğan aynı noktadadır. Asla bu konudan taviz vermem." diyorsun da; ekonomi eğitimi almış olsan; bu konudaki, "enflasyon sebep, faiz sonuçtur" şeklindeki temel öğretiyi öğrenmiş olman gerekirdi... Oysa sen tam tersini söylüyorsun... Ya ekonomi tahsil etmedin; ya da derslere girmedin... Durum buysa; diploman da, tahsilin de kağıt üzerinde demektir...

- Dün akşam da yine çıktın, "seçimlere kadar faiz indireceğiz" dedin, dolar 14 lirayı gördü... 
Bak muhtemelen sen bunu da bilmiyorsun; ama piyasa denen bir şey var ve o piyasada reel ekonomik gerçeklerle birlikte beklenti de fiyatlanır...
Dün doların 14 lirayı görmesi senin sözlerinden çıkan beklentiden dolayıydı...
Sen çıkar, "seçimlere kadar faizleri indireceğim" dersen; piyasa bunu seçimi veya faizi indirmeni beklemeden, TL'yi her fırsatta satarak bugünden fiyatlamaya başlar.. 
Satılan TL'de sürekli değer kaybeder...
Üniversite tahsiline gerek yok; bak buradan da anlatıyoruz...

Şöyle düşün; bir market bir hafta sonra cuma sabahına tarih verdi. Cuma sabahı sabah 8:30'daki market açılışında ilk 15 müşteriye tam altın vereceğini duyurdu diyelim... 
Şimdi sen o altını almak için marketin önüne haftaya cuma günü sabah saat 8:30'da gidersen havanı alırsın...
O altını istiyorsan, geceden hatta belki 2 gün önceden o kapıda yatman.. yani; pozisyon alman gerekir... 
Ki; sabah ilk 15 arasına girebilesin... Cuma sabah 8:30'da gelirsen bırak altın almayı o kalabalıkta, o marketten paranla ekmek dahi alamazsın...
O altını istiyorsan; günler öncesinden o kapıya çulu sereceksin...
İşte buna da, "beklentiye göre pozisyon almak" denir...

Sen seçime kadar faiz düşüreceğim dedikçe; piyasa bunu seçime kadar TL'nin değer kaybetmesi garanti gözüyle okuyor ve TL'yi Dolar ve altın başta gördüğü her şeye karşı satarak pozisyon alıyor...
Daha gerçekleşmemiş, belki de gerçekleşmeyecek kötü ihtimallerin dahi bugünden fiyatlanması için zemin oluşturuyorsun...
Sen her konuştuğunda TL'nin neden değer kaybettiğini anladın mı şimdi?
TL için olumsuz beklenti oluşturuyorsun...
O olumsuz beklenti de piyasa tarafından TL'nin her şeye karşı satılması ile fiyatlanıyor...

"TL her şeye karşı satılacak" derken, bu TL'nin; yağa karşı da, şekere karşı da, akaryakıta karşı da, tuvalet kağıdına karşı da satılacağı, yani değer kaybedeceği anlamına geliyor...
Yani; her şey TL karşısında artacak anlamına... Yani; zamlanacak anlamına geliyor...
Nasıl; öğrenebiliyor muyuz bir şeyler?

"Düşük TL ihracatımızı artıracak, bu da istihdam sağlayacak" gibi şeyler söylüyorsun... 
Bunu aslında TL'nin düşüşünü önleyemediğin için söylüyorsun; ama öte yandan tezinde de doğruluk payı var...
TL düştükçe Türkiye'de üretilen her şey, topraklarına kadar dışarıdakiler için batan geminin malları gibi ucuzlayacak.. Türkiye'nin kaynakları üç otuza dışarıdakiler tarafından yağmalanacak.. Yağmalandığımız oranda da döviz girecek...
Yağmalatmaktan kazançlı çıkan şirketler de, daha fazla üretmek için istihdama yönelecek...
Ama bu sürdürülebilir bir şey değil...
Bütün bu süreçte enflasyon da füze gibi yükseleceği için, o ucuza köle gibi çalışmaya zorladığın insanların maaşı da doğal olarak bir şekilde yükselmek zorunda kalacak...
Denge sağlandığında da yağmacılar için caziben kalmayacak... İstihdam hayalin de çökecek...

-Mesela yakında asgari ücret ve emekli maaşlarına astronomik zam yapmayı planlıyorsun muhtemelen...
Ki; ne yaparsan yap, aslında zam olmayacak... 
Çünkü; kontrol edemediğin enflasyondan sebep diğer her şeye yapılan zamlardan dolayı, daha yapmadan, peşinen aldın milletin cebinden zammı...
Şimdi en fazla biraz fazlası ile geri koyacaksın...

Yanında biraz da para basıp; esnafa, kobiye, sanayiciye, vatandaşa uygun faizle kredi pompalayacaksın...
Bununla; damardan uyuşturucu enjekte eder gibi, piyasayı sersemleteceksin...
Bir rahatlama hisseder gibi olacaklar ama bu aynı zamanda enflasyonu daha da azdıracak.. Fiyatlar daha da şişecek, zamlar daha da çok  yağacak derken; maaşlar yine kuş kadar kalacak...
TL'de iyice çökmüş olacak...
Eee; uyuşturucu ile sağlanan rahatlama bu kadar olur...

Dediğin gibi ekonomi tahsili almış olsan.. Veya ekonomi eğitimi veren o derslere girmiş olsaydın; daha reel, daha üretime yönelik politikalara yönelirdin...
"Yol yapıyorum" diye değil, "fabrika yapıyorum" diye övünürdün...
Fabrikaları satıp dışarıdan ithal etmez.. aksine sayılarını artırır; dışarıya ihraç ederdin...

Altyapısını kurmadığımız, üzerinde bizim ürettiklerimizin taşınmadığı bu yolları ne yapacağız şimdi?
Al borcu göm betona, al borcu göm betona da; neremize ne yapacağız şimdi bu betonları...?
 

Bu yazı 303 defa okunmuştur .