Tokat Ticaret Borsası başkanlık yarışının iki adayından biri mevcut başkan Lütfi Bora...
Diğeri karşısına aday olan Ali Bıçakçı...
Lütfi Bora'nın karşısına gerçekten sağlam bir aday çıkmasını ve seçimi kazanmasını isterdim; ama olmadı...
En azından bana göre...
Ali Bıçakçı Ak Parti Tokat İl yönetiminden bir isim olarak STK başkanlığına aday olması eşyanın tabiatına aykırı bir defa...
Hem iktidar partisinin yöneticisi olacaksın; hem de iktidar ve siyaseti dengeleme rolü olan STK'ya başkan adayı olacaksın...
Bence bu normal olmadığı kadar; ahlaki de değil...
Bıçakçı isminden aday olduktan sonra haberdar oldum...
Onu tanıtan yazılarda hep bu Ak Parti yöneticisi olmasına vurgu yapılıyor; muhtemelen de seçimlerde siyasi bir cepheleşmenin temellerini atmak isteniyordu...
Bu köy derneklerinde falan etkili olabilir de; Ticaret Borsası gibi bir burjuva yapılanmasında işe yaramaz bence...
Nedir acaba iddiası?
Ne olacak mesela; Bıçakçı başkanlığı kazanırsa, iktidar partisi yöneticisi olma gücünü Ticaret Borsası ve üyelerinin lehine mi kullanacak?
Yoksa Ticaret Borsası'nın gücünü partisine mi kullanacak?
Her iki türlüde kullanmayacaksa; neden adaylığını açıklamadan önce partisinden istifa ederek şık bir hareket yapmadı?
Neden ne yardan ne serden vazgeçemez halde çıktı meydana...?
Ali Bıçakçı, bu kadar yıpranmış bir partinin yöneticisi olarak seçimi kazandı diyelim...
Partili ve parti yöneticisi kimliği ile geldi; Ticaret Borsasının koltuğuna da oturdu..
Ya sonrası?
Çünkü partisinin şu an bir seçim kazanması imkansız görünüyor...
Ülkeyi bu kadar politize eden bir partinin yöneticisi olarak; iktidar değiştiğinde ne yapacak o koltukta...?
O zaman mı düşünecek partisinden istifa etmeyi...?
Keşke Ali bey önüne çıkan bu fırsatı iyi değerlendirseydi...
O fırsat ne miydi?
Ticaret Borsası başkanlığına aday olma fırsatı değil; partisinden istifa etme fırsatı...
Hem fırsatı değerlendirse; hem de bunu zekice pazarlayarak, "Parti yöneticiliği ile STK başkanlığı kimliğini aynı anda taşımayı etik bulmadığımdan dolayı; Ticaret Borsasına başkan adayı olmak için partimden istifa ediyorum" diye bir açıklama yapsa ve adaylığa ilk adımı böyle atsa; ben de dahil herkesin saygısını kazanırdı...
Oy vermeyecek olan dahi saygı duyardı...
Ve başkaca büyük bir çalışma yapmasına da gerek kalmadan; iddialı bir aday olurdu...
600 bin nüfuslu bir kentte, hepi topu 320 üyesi olan bir STK'da işler de, üyelerin bakış açıları da bizim ortalama bakış açımızdan farklıdır...
Düzenlerini riske atmak istemezler...
Mevcut başkan iktidara yancılık ve yalakalık yapmadan, işleri bu kadar iyi götürebilmişse; iktidar değişecekken macera aramazlar diye düşünüyorum...
"Zaten siyasi dalgaların üzerine doğru geldiği en kötü şartlarda dahi gemisini başarılı ve stabil şekilde yüzdürmüş kaptanı neden değiştirsinler?" diye soruyor insan...
Ama yine de belli olmaz tabi...