Haksızlıkları, yolsuzlukları gündeme taşıdığım yazıların altına çoğu zaman, "hiç HDP'yi eleştirmiyorsun" şeklindeki şablon cümlelerle, sorumluları savunmaya çalışan yorumlar yapılıyordu...
Israrla eleştirmedim...
Tokat'ta yerel bir gazeteci olarak, ne işim olur HDP ile?
İstanbul seçimlerinde PKK'nın Abdullah Öcalan öncülüğünde Ak Parti'yi; HDP'nin de Selahattin Demirtaş öncülüğünde CHP'yi desteklemesi sonrası, Ak Parti'nin HDP'yi cezalandırmak ister gibi belediyelerine kayyum ataması; bunu da, "HDP'li belediye başkanları PKK'ya destek veriyor" şeklindeki bir gerekçeyle yapması üzerine; "madem bu belediye başkanları PKK'ya destek veriyor; o halde o belediye başkanlarını şafak operasyonları ile evleri ya da makamlarında neden ters kelepçe yapmadınız?" diye sormuş; bir anlamda HDP'li belediyelere yapılanları eleştirmiştim...
Öyle ya; teröre destek veren teröristtir zaten!
Oysa; o belediye başkanlarını, bırakın ters kelepçe yapmayı; gözaltına alıp, ifadelerine dahi başvurmamışlardı...
Özellikle İyi Parti, iktidarın çizdiği çizgide savrulmaya pek meraklı...
TBMM'ni yöneten ve seçimlerde devlet kasasından milyonlarca lira ödeme yapılan HDP, legal bir siyasi partidir...
Legal olduğu için zaten TBMM'nde oturumları yönetebiliyor...
Devlet hazinesinden para alabiliyor...
Milletvekillerine maaş veriliyor...
İyi Parti gibi, merkeze oynayan bir partinin asla kullanmaması gereken tonlamalarla, HDP düşmanlığı kıvamında sözler söylendi...
Bunun da en önemli sebebi; Ak Parti ve MHP'nin, yüz bulamadıkları HDP'yi terörist gösterme çabalarıydı...
İyi Parti'nin ki nasıl bir muhalefet anlayışıysa artık; genelde tarafını ve söylemlerini, rakipleri belirliyor...
Oysa; Erdoğan bir konuşmasında, Meral Akşener'i de terörist ilan etmişti...
HDP'nin, İstanbul seçimlerinde açıktan, Abdullah Öcalan ve PKK'ya kafa tuttuğunu hepimiz gördük...
İktidarın, "Mersindeki saldırıyı PKK yaptı" demesi üzerine, HDP o saldırıyı yapanları da kınadı...
Tarafını daha nasıl göstersin isteniyor acaba?
Ben olsam; seçimlerde PKK'nın karşısında yer alan; ve Kürt halkını da PKK değil, kendi peşine takan HDP'yi ziyaret ederek; tebriklerimi sunardım...
Kürt halkının terörü değil, siyaseti tercih etmesine neden olan bu partiyi; PKK'ya karşı daha da cesaretlendirirdim...
Hapishanedeki Demirtaş'ın ziyaretine giderdim...
HDP konusundaki politika ve söylemlerinde, Erdoğan ne diyecek, Bahçeli ne diyecek diye de korkmazdım...
Ama maalesef yapamadılar...
HDP sorunu finalde İyi Parti'nin kucağında kalırsa şaşırmam...