Bırakın ölünün ardından konuşmamayı... Henüz cenazesinde konuşmaya başlayan... Onu da kulaktan kulağa, dedikodu kıvamında yapan...
Bunu özellikle kan bağı olan ölülerin arkasından yıllarca sürdüren bir toplumuz...
Ve muhtemelen bu sadece bize has bir durum da değil...
Ama gel gör ki; bazılarımız ezberi bozulunca, "ölünün ardından konuşulmaz" diyebilecek kadar da iki yüzlüyüz...
Bugün Ömer Döngeloğlu hakkında bir yazı yazdım...
Çok şükür rahmetliye "pezevenk" falan da demedim...
Aman efendim bizim adalet timsalleri... Dini bilmeyen ama dinci bir söylem geliştirenler aslan kesilmesin mi...?
Gerçi yazıdakilere itiraz edecek yerleri de yok... en ucuzuna sarılıp, "ölünün ardından konuşulmaz" deyip yürüdüler...
Şahsıma saldırıların; Milli şairimiz rahmetli Mehmet Akif Ersoy'a "pezevenk" diyecek kadar, ölü ardından hakaret ve nefret dili ile konuşan Kadir Mısıroğlu'nu baş tacı edenlerin mahallesinden gelmesi şaşırtmadı beni aslında....
Onların mahallede ölülerin ardından konuşmayı bırakın... Hakaret etmek.. hatta iftira etmek normaldir...
Öyle ki; İstiklal marşımızı yazan Milli Şaire "pezevenk" diyecek kadar alçalan bir adamın yakasına yapışmayan.. akdine; onu rol model edinen...
Hatta..; cumhurbaşkanı ve diyanet işleri başkanı gibi üst seviyede ziyaretlerle onore ederek bağrına basmış bir mahalledir bu mahalle...
Biliriz...
Kadir Mısıroğlu'nun Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki hakaretleri de yıllarca konuşulmuş tartışılmıştır...
Belki bilmeyenleriniz vardır... Bu fesli Kadir'in Milli Şairimize "pezevenk" dediğini bir gazetede yazan ve tepki gösteren de yine bir Tokat Milletvekilidir...
Adı da; Yücel Bulut...
Ve bu konuda yargılanmıştır...
Hayır-hayır...; Mehmet Akif'in aziz hatırasına, "pezevenk" diyen fesli Kadir değil... Onun hakareti zoruna gittiği için karşı yazı yazan Yücel Bulut yargılandı...
Ve mahkemede; feslinin Milli Şairimize "pezevenk" dediğini ispat edip, berat etti...
Evet...; dinci Kadir Mısıroğlu'ydu Milli şairimiz rahmetli Mehmet Akif Ersoy'a "pezevenk" demeye getiren şahıs...
Dinci ve Osmanlıcı Fesli Kadir'di...
Milli mücadele için, "keşke yunan kazansaydı" diyen... Mehmet Akif ve Atatürk başta bir çok rahmetli olmuş değerimize hakaret ederken, ABD'ye de, "Allah razı olsun" diyen Kadir...
Bırakın ölü ardından konuşmayı, ağır küfür ve hakaretler eden... Onların yerine Yunanlıları tercih eden... Bizimkilerin kurduğu cumhuriyet yerine, Yunan esareti altında yaşamayı arzulayan zat...
Ve bütün bunlara rağmen, "sen ölülerin ardından nasıl konuşuyorsun" denmeyen... Aksine Cumhurbaşkanı ve Diyanet İşleri Başkanı tarafından ziyaret edilerek kucaklanan Kadir...
Dinci kesimin gazeteleri ve televizyonlarında baş tacı edilen...
Ne hikmetse o dinciler demedi..; ölüleriniz ardından konuşmayın" diyen bir hadis var...
Aksine alkışladılar...
Yaldızladır...
Kahramanlaştırdılar...
Ta ki ecdadımıza pezevenk diye sövmek başta hakaret ettirene kadar...
...
Ve tabii ardından da...
Bakın şimdi de başka bir ölünün ardından konuştum değil mi...?
Farkındayım...; İflah olmam ben....
Ama bir Kadir Mısıroğlu'nun diline bakın bir benim Ömer Dögeloğlu yazıma...
Sağduyulu ve vicdanlı şekilde okursanız, benim yazım ilmihalden alınmış gibi, tane-tane.. hakaretsiz ve sade geleceğine eminim...
Ama önce sağduyu ve vicdan olması lazım...
Tabii iki yüzlü olmamak da gerekiyor...
Ben bir gazeteciyim...
Benim görevlerimdendir; Toplumun gözü önündeki insanları hem sağlığında, hem de öldükten sonra yazmak...
Sağdaki, soldaki...
Dindar, dinci veya seküler tüm gazeteciler, tüm yazarlar yazar bu tip analizler...
Ölü ardından konuşmak değildir yazdıklarım...
Açık net ifadelerle, toplumun gözü önünde yazıyorum...
Özellikle kötü örnekleri... Kötü rol modelleri, neden kötü rol model olduklarına dair yönleri ile yazmaktan fayda görüyorum...
Türbeleştirilmesine, gençlerimize rol model gösterilmesine kendimce rezerv koyuyorum...
Ama isteyen çocuklarına rol model de alabilir...
Kimsenin yakasına, "sen bunları neden rol model alıyorsun" diye de yapışmam...