Vay be Canan Kaftancıoğlu...!
Vaayy be...; Hayat hala mı sürprizlerle dolu?
Demek Özlem Zengin'i güvenilecek biri olarak görüyorsunuz ha Canan hanım?
Onun adaletine, vicdanına, insanlığına inanıyor ve sığınıyorsunuz öyle mi?
Onu cinsel tacize uğramış biri olarak; diğer uğrayanların halinden anlayacak ve yardım edecek biri olarak lanse ediyorsunuz...
Öncelikle; Özlem Zengin'in cinsel tacize uğradığı ne kadar doğru?
Özellikle de; cinsel tacizden mahkum ettirdiği benim tarafımdan...
70 yaşlarında yaşlı bir adam; Özlem Zengin'in sosyal medyada herkese açık paylaştığı fotoğrafının altına "Mutlu akşamlar Özlem Hanım. İster özelim ol, ister helalim ol, ikisine de varım. Ancak ilişkinin günahı senin, helal olursa sevabı ikimizin. Tercih senin. Sevgiler mutluluklar dilerim" şeklinde yorum yazıyor...
Yetinmiyor; niyetinin ciddi olduğunu göstermek için ayrıntılı adresini ve telefon numarasını da yazıyor....
Ben de bu, "ister helalim, ister özelim ol" teklifini, nikah kıyarak evlenelim, nikaha mani durumun varsa da, nikahsız birlikte yaşayalım anlamında; bir evlilik teklifi olarak gördüm...
Bir milletvekiline sosyal medyadan yapılan evlilik teklifinin haber değeri olmasından dolayı da, bir gazeteci olarak, teklifin ekran görüntüsünü alıp; sosyal medya hesabımdan, sadece, "hayat sürprizlerle dolu" cümlesi ile yayınladım...
Mahkemede de söyledim zaten; velev ki bu yaşlı adam evlenme teklif etmedi de, cinsel tacizde bulundu.. Bunun da haber değeri var; bunu yayınlamam da suç değil...
Her yıl gazeteciler yüzlerce cinsel taciz haberi yayınlıyor; ama hiç biri bu haberden dolayı cinsel tacizden yargılanmıyor..
Ki; Özlem Zengin'e yapılan o teklifi o günlerde bir çok haber mecrası da aynı cümlelerle yayınlamıştı...
Hala da yayınlanıyor...
Neden sadece ben...?
Gördüğünüz gibi o şahsın yazdıkları en fazla Tİ'ye alınacak bir durumdu...
Ama sırf finalde beni linç etmek için, önce o 70 yaşındaki adamı yargılatıp; çoluna, çocuğuna, torununa torbasına rezil ederek cinsel tacizden mahkum ettirdiler...
Aynı suçlamayla beni de yargılatıp; aynı cinsel taciz mahkumiyetini bana da verdiler...
Mahkumiyet kesinleşir kesinleşmez de; daha bana dahi tebliğ edilmeden, Akit denen paçavraya, "Yeniçağ Gazetesinin Cinsel Tacizci Yazarı" şeklinde manşet attırarak hayatımı karartmaya çalıştılar...
Dün de Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Zulal Kalkandelen, benim çok daha makul bir şeyden cinsel tacizden mahkum olmama rağmen, kendisine çok daha ağırını yapan şahsın berat etmesini karşılaştırınca; üstüme atılan iftiranın yarası tekrar sızlamaya, kanamaya başladı...
Sanki diyordu ki; Kemal Vanlı'dan daha ağır cinsel tacizde bulunan nasıl berat etti?
Bunu yaparken beni cinsel tacizden şikayet ve mahkum ettiren Özlem Zengin'i etiketleyerek, onu da bir cinsel taciz mağduru olarak göstermesi; benim cinsel tacizci algımı daha da pekiştirdi..
Oysa, "Kemal Vanlı Cinsel taciz yapmadığı halde cinsel tacizden mahkum edilirken, bana açıkça cinsel saldırı yapan nasıl berat etti?" diye de sorabilirdi...
Ardından da Canan Kaftancıoğlu çıktı sahneye; ve Zulal hanımın benimde ismimin geçtiği tivitini, "Sevgili @veganzulal kadınları da ikiye bölmeye çalışıyorlar. AKP’li kadınlar ve diğerleri diyerek. Eril bakışa inat bölünmeyeceğiz ve inanıyorum ki @AvOzlemZengin bu haksızlığa ve hukuksuzluğa ses verecektir." diyerek tekrar paylaştı...
Kaftancıoğlu'da; Özlem Zengin'i benim tarafımdan cinsel tacize maruz kaldığından dolayı; halden anlayacak biri olarak lanse etti...
Mağdurun yanında duracak biri olarak...
Adaletli, vicdanlı, sağduyulu biri olarak ona sığındı...
Onu güvenilir buldu; ve ondan yardım istedi...
Allah akıl fikir versin...
Yahu Özlem Zengin'de zerre vicdan olsa; bir gazetecinin, "hayat sürprizlerle dolu" cümlesini, "bana cinsel tacizde bulundu" diye şikayet eder miydi...?
Siyasi gücünü ve ilişki içinde olduklarının siyasi gücünü kullanarak; beni cinsel tacizden mahkum ettirir miydi?
Hepsini geçtim; Canan Kaftancıoğlu'nun, "eril bakış" diyerek, erkeklere karşı kadın dayanışması çağrısı yaptığı ismin Özlem Zengin olması kadar dramatik ne olabilir yahu...?
Öyle ya Özlem Zengin Gurup başkanvekili iken; bir grup kadının, çıplak aramaya maruz kaldık" diyerek, meclise taşıdıkları yardım çığlığına; öfkeyle karşılık veren; o mağdur ve işkenceye maruz kalmış çaresiz kadınlara, "onursuzlar, iffetsizler" diyerek hakaret eden Özlem Zengin değil miydi?
Siz kimden kadın dayanışması bekliyorsunuz?
Kimden adalet, vicdan, merhamet dileniyorsunuz?
Ha Canan hanım; sizin aklınız başınızda mı?
Sonra Zulal hanımın şikayeti hakkında verilen haksız karar dolayısı ile Özlem Zengin'den yardım istiyorsunuz da; Özlem Zengin ne yapacak ve nasıl yapacak?
O tepki gösterince veya "höt" deyince yargı kararı değişiyorsa; bu siyasetin yargıya müdahalesi demektir... ki; amacınız buysa, doğru isimden yardım istemişsiniz.. Lakin kendisi; ilmihale girse sırıtmayacak, "hayat sürprizlerle dolu" cümlesini siyasi baskı ile cinsel taciz saydıran isimdir...
İyide; bu yakıştı mı size...?
Bakın Özlem Zengin'de ben de Tokatlıyız...
Dolayısıyla bir çok ortak dostumuz var...
Araya girip; Özlem Zengin'e ricacı olmak, bu sayede davayı geri çektirmek isteyenlere defalarca şiddetle karşı çıktım...
Asla onun o vicdansızlığına diz çökmedim, sizin gibi ondan yardım dilenmedim...
Yahu ben tek başıma böylelerine minnet etmez dimdik dururken, siz milyonlarca insanın desteği arkanızdayken; nasıl diz çöktünüz, nasıl minnet ettiniz Özlem Zengin'e?
Bin kere yazıklar olsun size...
Ha Canan hanım; eril bakış öyle mi?
Müsaade ederseniz eril atasözlerimizden birini hatırlatayım; jet skimi keser yerim; yine de kasaba minnet etmem...
Ama siz devam edin vicdansızlara, itibar suikastçilerine minnet etmeye...
Onlardan yardım dilenmeye...
Onları topluma örnek göstermeye...
Onları adalet timsali, vicdanlı, mağdurun yanında şeklinde, onore etmeye...
Yalnız siz çeşitli şirinliklerle, hiç hak etmeyenlere minnet edeceksiniz diye; benim gibileri harcamayın olur mu...?
Elim yüzüm yara bere içinde sorun değil de; sırttan alınan darbe; umut kırıyor, direniş kırıyor ve çok acıtıyor...
