Ekonomiden adalete; milli güvenlikten, demokrasiye kadar her konuda özeleştiriler yaparak frene basması beklenen Erdoğan; Yiğit bulut etkisinde, "ekonominin kitabını yazdık" diyerek gaza basarken...
Geçmişteki bir çok şeyin, bugünün temellerinin atılması için suni şekilde oluşturulduğu netleştikçe, gaza basması beklenen Kılıçdaroğlu ise; Levent Gültekin etkisiyle, her şeyi üstlenmiş, "helalleşelim" diyerek frene basıyor...
Birinin frene basıp, 'zınk' diye durması ile; onun peşinden gidenlere arkadan gaza basmış gelen şey çarpıyor...
Ezilen ezilene.. Savrulan savrulana...
Erdoğan gerçeklikten uzaklaşmış şekilde uçarken; Kılıçdaroğlu, yoğunlaştırılmış sanal gerçekliğin ağırlığında kendini gereğinden fazla yere basmaya zorluyor...
Biri; hiç ihtiyacımız olmadığı alanlarda heyecan patlaması yaratmak istercesine adrenalin yüklemesi yaparken... Diğeri; yine hiç ihtiyacımız olmayacak şekilde; yükselişe geçen heyecanımızı bastırmak ister gibi melankoli yüklemesi yapıyor...
Kimse boşuna koşup hamilelik testi yaptırmasın. Bu baş dönmesi, bu mide bulantılarının hepsi; aşırı inişli çıkışlı siyaset gündemimizden...
Hamza abi bana inanmadı koştu da ne oldu..?
"Gaz sıkışması" deyip göndermişler...
Şimdi de; negatif çıkan test sonucuna üzülmeli mi, sevinmeli mi şeklindeki kararsızlıktan kimlik bunalımına girdi; kös kös oturuyor kahvede...