DÜŞÜNÜ ANLATIRKEN OYNAŞINI SÖYLEMEK!

Cumhurbaşkanı Erdoğan teröristbaşı Abdullah Öcalan'ı serbest bırakacaklarına yönelik iddiaları, “Öcalan'ın bırakılması sözü yalandan ibarettir. Onu aslında Abdullah Öcalan'a sormak lazım. Öcalan'ın Demirtaş'ın oradan verdiği mesajlarından rahatsız olduğu ortada bir gerçek” şeklindeki cümlelerle reddetti...
Reddetti de; bu kez de başka bir bataklığa saplandı...
Öcalan'ın Demirtaş'ın verdiği mesajlardan rahatsız olduğunu itiraf etti...

Demirtaş'ın hangi mesajlarından rahatsız oldu Öcalan..?
Israrla vurguluyorum; İstanbul seçimlerindeki mesajlarından...
İstanbul seçimlerinde Öcalan Erdoğan'ın adayını destekleyen mesajlar verirken; Demirtaş, CHP adayını destekleyen mesajlar verdi...
Finalde ise Kürt halkı Öcalan'ın değil, Demirtaş'ın işaret ettiği yönde irade ortaya koydu...
Terörü değil, siyasi çözümü tercih etti...

Demirtaş Öcalan'ı rahatsız eden başka ne mesajlar veriyor...?
Terör değil, siyaset mesajları.. barış ve uzlaşma mesajları veriyor...
Erdoğan'a karşı olan mesajlar veriyor.. Erdoğan'ın yönetme şekline karşı olan.. bölen, ötekileştiren, hakaret eden diline karşı olan... hukuku, eşitliği, insan hak ve özgürlüklerini.. kısaca; adaleti çiğneyen tavırlarına karşı olan mesajlar veriyor...
Ve Erdoğan'a göre; Öcalan Demirtaş'ın verdiği mesajlardan rahatsız oluyor...

O zaman Öcalan kimden rahatsız değil; kiminle beraber...?
Öcalan kiminle birlikte barıştan, uzlaşmadan rahatsız...?

Ve; Terörist olduğu, hain olduğu, Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanı olduğu, Mehmetçik'in ve çocukların katili olduğu  tescilli Abdullah Öcalan'ın rahatsız olduğu, onun hesap sormak istediği kişi neden hapiste...?

Tamam, Öcalan'ın barış değil terörizmi, uzlaşma değil kan akıtmayı, siyaset değil silahı tercih etmesini anlarız da; Erdoğan'ın özellikle Demirtaş konusundaki tercihi neden Öcalan'ın tercihleri ile örtüşüyor...?

Tamam terör biter, silaha ihtiyaç kalmaz, kan akmazsa PKK diye bir örgütte kalmaz... dolayısı ile de; Öcalan'ın ,Kürt halkının hak arayışlarını terör zemininden siyaset zeminine çekmek isteyenlerden rahatsız olması da eşyanın tabiatına aykırı değil...
İyi de Erdoğan devletin zirvesindeyken, PKK HDP arasındaki bu pozitif çatlağı ülke için neden fırsata çevirmiyor...
Neden Öcalan değil, Demirtaş'ın önünü açarak; terörün taraftarsız kalmasına yol vermiyor...?

Bugün, Demirtaş'ın verdiği mesajlardan Öcalan'ın rahatsız olduğunu söyleyen Erdoğan; bir kaç hafta önce de, "Demirtaş, en büyük hesabı Öcalan'a verecek" anlamında bir cümle kurmuştu...

Neden Erdoğan'ın hesap sorduğu ile Öcalan'ın hesap sormak istediği aynı kişi...
Neden Erdoğan da, Öcalan da aynı isimden rahatsız...?

Peki Erdoğan, Öcalan'ın Demirtaş'tan rahatsız olduğunu nereden biliyor?
Öcalan'ın Demirtaş'tan hesap soracağını nereden biliyor?

Gerçi bugünlerde deyim ve atasözü kullanmak riskli olsa da, tam yerine denk geldiği için o riski göze alacağım..
Bizim oralarda, "düşünü anlatırken, oynaşını söyledi" diye bir deyim vardır...
Bir konuda kendini savunmaya çalışırken; farkında olmadan diğer ilişkilerini, çapraşık işlerini itiraf edenler için kullanılır...
Bu alanda, "Lokum" derken "okum" dedi şeklinde muadili deyimler olsa da; "Düşünü anlatırken, oynaşını söyledi" deyiminin yerini tutamazlar....