TOKİ açıklamış; Yanan evlerin yerine; yöresel mimariye uygun yapacağımız köy evlerinin projelerini hazırladık...
Ya yanan ormanlar...
Hayvanlar...
Tabiat...
Umutlar...
Gelecek...
Haydi yanan evlerin yerine döküp betonu hızlı şekilde ev yapacaksınız...
Ya diğerleri...; araziyi de yeşile mi boyayacaksınız...
Yakılan yerlerin üzerine yapılan otellere, yangında şehit olan insanlarımızın adını mı vereceksiniz...
Ağaç siluetinde mi inşa edeceksiniz...?
Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinin belediye başkanı Mehmet Özeren bu haberi duyar da durur mu...?
Geçmiş mikrofona, TOKİ’nin yanan evlerin yerine yapacağı evleri öyle bir anlatmış ki;
Finali de şöyle yapmış..; eski evi yanmayan vatandaşlar Keşke bizim de evimiz yansaydı diyecekler....
...!
Buyrun; bu da havan dövücünün hınk deyicisi...
Ekonomiye sahip çıkamayıp batırdıklarında; bir yerlerden gaz bulurlar...
Yolsuzluklar, hırsızlıklar, adaletsizlikler her alana hakim olup, ülkeye sahip çıkamadıklarında; bir yerlerden düşman bulurlar...
Ormanlara sahip çıkamadıklarında da; ev projesi buldular...
Akıllarına da geliyor...
Ama o nasıl bir akılsa artık; bize her defasında zarar üretiyor...
Öyle inanmışlar ki..;
O evlere baktığınızda içimizin geçeceği ve "keşke benim de evim yansaydı" diyeceğimizi düşünüyorlar...
Şu saat olmuş hala anlayamamışlar meseleyi...
Hala işin madde tarafında, maddiyat tarafında, menfaat tarafında şekil tarafındalar...
Hala kavrayamıyorlar...
Hala; biraz menfaat dağıttıkları ya da vaat ettiklerinde insanların kendilerine ram olacağını zannediyorlar...
Hala tepeden bakıyor..; bazen kah üzerimize çay paketleri, kah ev projeleri fırlatıyorlar...
Oysa; yıllar ama yıllar boyu almadıkları önlemler, yapmadıkları yatırımlar dolayı... olan yatırımları da batırmaları sonucu koruyamadıkları bu nimetler için başta cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanları, halkın önünde diz çöküp, özür dilemeleri, af dilemeleri gerekirken, hala mağrurlar...
Hala tepeden bakıyorlar...
Hala kendilerine minnettar olmamızı bekliyorlar...