DİKKAT; TÜRBÜLANS

Güne İstanbul sözleşmesinin feshedildiği ve Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın görevden alındığı haberleri ile uyandık...

Geçtiğimiz gün İnsan Hakları savunucusu HDP'li milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği düşürüldü...
Yaka paça meclisten çıkartılmak istendi...
Ve yine aynı gün HDP'ye kapatma davası açıldı...

Üstelik..; Cumhurbaşkanımızın, "Daha sivil bir anayasa" söylemlerinin... "Hukuk reformu" çıkışlarının... "ekonomi reform paketi" hamlelerinin üzerinden daha bir ay dahi geçmemişken...
Sayın Erdoğan'ın insan hakları, düşünce özgürlüğü ve ifade özgülüklerine vurgu yaptığı sözlerinin dumanı henüz üzerindeyken...

Ki; bu sadece son 2-3 günde yaşadıklarımızdan bazıları...

Joe Biden ABD başkanı seçilir seçilmez birilerinde bir panik başladı...
Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın birden bire insan hak ve özgürlüklerine vurgu yapmaya... Göstermelik de olsa, "Hukuk reformu" çıkışları da tam bu değişimin ardından geldi...
Hatta öyle ki; "kimse düşüncelerini açıkladı diye hapse girmemeli" gibi sözler söyledi Erdoğan...

Ama ne olduysa..; hop Türkiye'nin en önde gelen, en aktif insan hakları savunucularından Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği düşürüldü...
Al sana; insan hak ve özgürlüğü...
Al sana; düşünce ve ifade özgürlüğü...

Ardından partisine kapatma davası...
Al sana; sivil anayasa...
Al sana; hukuk reformu...

Ne yaparsa yapsın, ne derse desin, yeni seçilen ABD başkanından beklediği telefon gelmedi sayın Erdoğan'a...
Bundan mıdır bilinmez... İktidar  Türkiye'nin rotasını bir anda kırdı hissi veren gelişmeler yaşanmaya başladı...

Dün ABD Başkanı Biden Rusya devlet başkanı Putin için açık, açık, "katil" dedi..?
Evet...; "Dünya için şok edici ve kan donduran bir ifadeyle Putin'e "katil" dedi...
Ki; en şok edici etkilerinden birini Türkiye'de yaptığına eminim...
Biden yetinmedi..; Putin'i ABD seçimlerine karışmakla da suçlayıp, "bedelini ödeyecek" diye de ekledi...

Birileri net şekilde anladı ki; öyle uyduruk hukuk reformu söylemleri...  demokrasi çıkışları... sivil anayasa çağrısı ile diğer birilerini kandırmak mümkün değil...
Bunlar ancak kanmak isteyenlerin kanacağı şeyler...
Nitekim görülüyor işte, demokrasi denilen, hukuk reformu denilen, insan hak ve özgürlükleri denilen, "ekonomi reform paketi" denilen ülkede peş-peşe yaşananları...

'Ekonomi reform paketi'den bahseden Erdoğan, bağımsızlığı ile bilinen merkez bankası başkanını tak diye görevden alıyor...
Al sana ekonomi de reform...
Al sana bağımsız merkez bankası..

Evet; Adeta ekonominin de, merkez bankasının da... dahası reform kelime ve ihtimalinin de üzerinde tepinir gibi... tak diye...
Hepsini reddeder.. İnkar eder gibi...

Sayın Erdoğan bence ülkenin dümenini son 2 günde öyle bir kırdı ki...
Göstermelik de olsa, hakka, hukuka, adalete doğru gibi... Batıya gibi... sivil anayasaya gibi olan yönümüz bir anda neredeyse tam tersi bir yöne çevrildi...

Ülke son 5-6 yıldır zaten anormal şekilde savrulmalar yaşıyordu... ama bu son savrulma gibisine şahit olmamıştım...
Çok fena savrulduk...

Son bir kaç günde yaşananlar, ülkemizi zor günlerin beklediğinin bir işareti...
Herkes kemerini sıkı şekilde bağlasın...
Adı henüz konmamış ve bizi nelerin beklediğini bilmediğimiz bir türbülansa giriyoruz...
Ve ben çok endişeliyim...