CÜNEYT BEYİN PEMBE GÖZLÜKLERİ!
Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

CÜNEYT BEYİN PEMBE GÖZLÜKLERİ!

12 Eylül 2022 - 10:20

Niksar Hükümet Konağının şaibeli satışını yazmamız ve kamuoyunda tepkilerin yükselmesinden sonra; Ak Parti Tokat İl Başkanı Cüneyt Aldemir'i aramış ve bu ortaya çıkanlarla ilgili bir adım atıp, atmayacaklarını sormuştum...
Cüneyt bey bana, "bu satışın Niksar halkının yararına olduğunu ve Niksar'da herkesin bu satıştan memnun olduğunu söylemişti...
Sanki pembe bir gözlük vardı Cüneyt beyin gözünde...
Baktığı yer kirli paslı da olsa; sadece mutluluk görüyordu sanki..

Dünkü canlı yayını izledi mi acaba?
Hükümet konağını bir kenara bırakın, belediyeye iş yapan müteahhit ve belediyeye çıkmaz işi düşen müteahhitlerden başkan Özdilek Özcan ve yardımcısının üzerine 4 adet daire geçmiş...
Ne rastlantı ki; Niksar'daki iki daireyi eşleri almış...
Hem de aynı günde almışlar...
Hatta aynı saatte gerçekleşmiş tapu devri...
Gün parasıyla da, başkanlık maaşıyla da olacak işler değil bunlar...

Sonra Çamiçi yaylasında devam eden 3 saray yavrusu villa...
Orada altyapı şirketine ait işçilerin, iş makinelerinin, kamyonların çalışması...
Oralar da asla memur maaşı ile alınabilecek, yapılabilecek inşaatlar değil...

Bunlar sadece netleştirilenler...
Cüneyt bey ne düşünüyor acaba...?
Bu görünen buz dağının yüzde kaçlık kısmı olabilir...?
Hala tüm bunlardan Niksar halkının memnun  olduğunu düşünüyor mu?
Ve neden partisini bu şaibelerin içinden kurtarmıyor?
Birileri kendine baskı mı yapıyor; yoksa bu çıkar çarkları kendisine kadar ulaştığı için mi susuyor?

Cüneyt beyin bu kez kendisinin aramasını bekliyorum...
Tabii niyeti halisse...
Gerçekten partisinin Tokat'taki imajını korumaktan sorumlu olduğunu düşünüyorsa...

Düşünsün Cüneyt bey; ortaya çıkan bu 4 daire rüşvet değilse nedir?
O villalar rüşvet parasıyla, rüşvet malzemeleri ve işçilikleri ile yaptırılmıyorsa; neyle, nasıl yaptırılıyor...?
Ve düşünsün; Niksar halkı nasıl tüm bunlardan memnun olabiliyor...?

Cüneyt bey kendine, "acaba bizim başkan ve ekibi, Niksar halkı gibi beni de mi yanılttı?" diye sorsun kendi kendisine...
Başçiftlik öyle, Sulusaray öyle, Niksar öyle...
Bu ilçelerde dönenlerin sorumluları, normal bir hukuk devletinde soluğu cezaevlerinde alırlardı...
Cüneyt bey; tüm bu şaibelerin koyu kirini, partisine bulaştırmaya devam mı edecek; yoksa risk mi alacak?
Dindar geçinen biridir Cüneyt bey; bütün bunlara din gözlüğünü takıp bir kez daha baksın...
"Dindar bir yönetici tüm bunlar karşısında ne yapardı?" sorusunu sorsun; ve dindar bir yönetici olduğuna inanıyorsa; ona uygun davransın...

Ha gerek vicdanı, gerek inançları bunları normal bulmuyor; ama öte yandan kendisinin de bunların üzerine gitmesine engel olunuyor...
O zaman direkt görevinden istifa edip; bütün bu şaibelerle anılmaktan kurtulsun...

Öyle ya; tüm bu rezilliklerin onay makamında konu mankeni gibi etkisiz yetkisiz şekilde oturmak herhalde vicdanına da inancına da terstir...
Tüm bunlara rağmen hala harekete geçmiyor; ve o koltukta oturuyorsa, "Cüneyt bey de bu çarkın bir parçasıdır" diye düşünmekten başka bir seçenek bırakmaz topluma...

Bu yazı 472 defa okunmuştur .