ÇAPULCUYA BIRAKACAK PABUÇ KALMADI...

Öncelikle Tokat'ta 3 kişiye peşkeşe dönüşen ihalenin Tokat Valisi sayın Numan Hatipoğlu tarafından iptal edildiğini öğrendim...
Ben de vali beyin böyle bir şeye onay vereceğine ihtimal vermiyordum zaten...

Bununla beraber yine benzer bir ihale ile; bir köydeki 185 dönüm araziyi alan bir siyasinin kazandığı ihale de mahkeme tarafından iptal edilmiş...
Yer; Tokat Niksar yoluyla paralel akan Yeşilırmak kenarının Kızılköy sınırları içinde bir yermiş...
Vali beye de, mahkeme üyelerine de görevlerini yerine getirdikleri için teşekkür ediyorum...

Ben bu konuyu yazdıktan sonra; doğum hastanesinin oradaki 5.500 metrekare araziyi 13 milyon gibi komik bir rakama kapatmaya çalışan 3 siyasiden birinin özel idareye giderek, valinin burayı onaylaması gerektiğine... bu araziyi hak ederek ihale ile aldıklarına... 2 gazeteci müsveddesi yazdı diye ihalenin iptal edilmemesine yönelik; üst perdeden apır sapır konuştuğu bilgisi aldım...

Ben bu kendini dev aynasında gören; ona buna ayar veren tip ile ilgili yaşadığım bir olayı aktarmak istiyorum...
15 temmuz darbe girişimi sonrası, emniyet güçleri kadar gerçek anlamda gazetecilik yapanların da iş yükü artmıştı...
Bunlardan biri de bendim ve bir çok kişiyle ilgili FETÖ'cü olduklarına dair bilgi belge akıyordu...

Bir gün bu şahısla ilgili de, şimdi tam hatırlamıyorum ama, "diplomasını yurt dışındaki FETÖ üniversitesinden aldığı.. Samsundaki ortağı üzerinde  FETÖ ile bağlantılarının olduğu" şeklindeydi sanırım; bir bilgi geldi... 
Gelen bilgi sonrası kendisini aradım ve bazı sorular sordum... İddiaları kabul etmedi...

Bir kaç gün sonra dışarıdayken telefonum çaldı... Arayan eşimdi... Diyordu ki; biraz önce kapı çaldı; açtım.. Tanımadığımız yabancı biri seni sordu... Evde olmadığını söyledim, bir paket bırakıp, falanca ismin selamını söyledi ve gitti...
Anladığım kadarıyla eşim de tedirgin olmuştu..
Adres resmi adresim değildi... Hatta elektrik su aboneliklerine kadar hiç bir şey üzerime değildi..
Hatta ve hatta beni taşındığım o bölgede ismimle tanıyan kimse de yoktu...
Akrabalarımdan henüz kimse de o adrese gelmemişler; bilmiyorlardı...

Biraz sonra da kendisi aradı zaten ve dedi ki; abi sana İstanbul'dan baklava göndermiştim; ama evde yokmuşsun. Adamım evine bırakmış afiyet olsun...

Dün telefonla görüştükten sonra, istihbaratçılık oynayan bu şahıs, İstanbul'dan bir adamını; güya bana bir kilo baklava getirmesi için, ta Yalova'daki evime göndermişti...
Oysa ben bunu, "adresini biliyoruz" şeklinde bir mesaj ve tehdit olarak okumuştum...

Ertesi gün de ben kendisini aradım; sen bana kimsenin bilmediği halde adresimi bularak göz dağı mı veriyorsun; bu bir tehdit mi diye sordum... "Yok abi olur mu; böyle düşüneceğini bilsem yapmazdım diyerek özür falan diledi...
Adresimi nasıl bulduğunu açıklayamıyor; battıkça batıyordu...

Evet; o adresi normal yollarla bulması mümkün değildi...
Ya devletin içine sızmış FETÖ'cü istihbarat elemanlarından almıştı bilgiyi... ya da, Tokat'ta milletin sosyal medya hesaplarına falan da sızmak gibi, şantaj gibi pis işlere bulaştığı bilgisi aldığım bir polis vardı; ondan... Ki; onun dahi bilmesi imkansıza yakındı...

Ama biraz daha araştırınca bu Şahsın Jandarma İstihbaratta çok üst düzey bir komutanla da yakın arkadaş olduğunu öğrendim...
Ve evim de jandarma bölgesindeydi...
Bence taşlar yerine oturmuştu...

Şahıs zengin...
Parası var...
Bundan dolayı da oluşmuş siyaset ve bürokrat çevresi var...
Sırf bu sebepten Tokat'ta devlete millete ait yerlere çökebileceği hakkı görüyor kendisinde...
Ki; başka pis işlere bulaşmadıysa tabii...

Seni uyarıyorum; bir daha ne bana, ne de başka bir kimseye devletin gücü senin yanındaymış izlenimi ile baskı falan yaptığını; devletin milletin malına çökmeye kalkıştığını duymayayım...
Özellikle devletten bir yer alacaksan; hakkını vererek al...
Çünkü o yerlerde tüyü bitmemiş yetimin, evine ekmek götürmekte zorlanan babaların, annelerin, evlatların da hakkı var...

Eğer zerre adamlığın varsa; zerre devlet ve millet sevgin varsa; devletin milletin malı sana ucuza teklif edilse dahi alma; başkasına da aldırma...
Anlıyorsun değil mi?
Bu saatten sonra çapulculara bırakacak pabuç kalmadı millette...

Bu arada, 13 milyona bu tiplere peşkeş çekilen bu yerle ilgili aldığım bir duyumu da aktarayım...
Sivas'ta bir firma burası 55 milyona ihaleye çıkacak diye bekliyormuş...
Hatta o fiyatın üzerinde de rakam vermeye de hazırmış...
Ama; nasıl olduysa, allem kullem oldu bittiye getirilip burası 13 milyon rakamına ihale edilmiş...

Yine bu duyuma paralel; bu 3 ortak burayı aldıktan sonra devredecekleri yerde hazırmış... Ver bu devirden her birinin 15'er milyon karı olacakmış...
Eğer o firmaya 50 milyona devretseler; hem o firma, hem de bu tipler kişi başı; 15'er milyonun üzerinde kar ederlerdi...

Duyumlar yanlış olabilir.. eksik veya fazla olabilir... Veya abartılmış olabilir...
Zaten duyum diye belirterek anlattım...
Ama diğer bilgilerin tamamı doğrudur...