BU SESSİZLİK HAYRA ALAMET DEĞİL!
Reklam
KEMAL VANLI

KEMAL VANLI

tokattan.com

BU SESSİZLİK HAYRA ALAMET DEĞİL!

13 Kasım 2022 - 11:58

Tokat Ticaret ve Sanayi Odası'na sıkıntılı da olsa, hiç hesapta olmayan da olsa bir başkan seçtik...
Peki; ne diyor sürpriz başkan; ilk açıklaması ne oldu?
Bırakın bir açıklamayı; hiç bir ses, seda duyamadınız değil mi?

Öyle ya; Fatih Gökdere, anormal denecek kadar çok sürpriz bir şekilde TSO başkanı oldu... 
Gözler bir anda üzerine çevrildi...
Herkes şaşkın; bir şeyler söylemesini bekliyor..
En azından, kucaklayıcı, birleştirici mesajlar içeren; aynı zamanda kendi kişilik ve yönetim anlayışının ipuçlarını da içeren basitte olsa bir açıklama yayınlamalıydı...
Ama yayınlamadı...
Bana göre; yayınlayamadı...

"Bunu neye göre söylüyorsun?" derseniz; çünkü kendisinin sürpriz şekilde seçilmesi, bir anda kendini başkanlık pozisyonunda bulması, buna paralel arkasında basın ve açıklama metnini yazacak bir ekibinin olmamasını düşünerek; ona, hiçbir hamasete girmeden, dini ve manevi değerleri istismar etmeden; böyle bir kucaklayıcı ve etkileyici mesaj metnini yazıp gönderdim...
Bu yolla da; bir açıklama yapması gerektiğini de hatırlatmış oldum...

Katılmadığı cümle varsa; kaldırır yayınlardı...
Veya tamamen katılmıyorsa; o metnin dışında, basit de olsa bir kaç cümle ile kamuoyuna bir şeyler söylerdi...
O ilk sözleri de; yeni başkanın açıklaması olarak anında internet haber sitelerinde yayınlanırdı...

Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz bilemem; ama ben bunun mutlaka bir sebebi olmalı diye düşünüyorum!
O sebeplerden en kötüsü de, Gökdere'nin kendi inisiyatifi ile bir açıklama yapamayacak kadar başkalarının ağzının içine bakıyor olma ihtimaldir..
Ben açıkçası başkan seçilmesinin ardından, kamuoyuna, "selamünaleyküm, ben başkan oldum" kadar dahi olsa bir mesaj yayınlayamayan Gökdere ile ilgili, ilk hayal kırıklığımı yaşadım...

Ortalığı epeyce kirletmeleri ve sürece milleti kusturacak yöntemlerle müdahale etmelerinden dolayı, üç başkan adayının üçüne de mesafeliydim... Böyle sürpriz bir ismin başkan olmasını, diğer 3 adayın başkanlığına da yeğ tutuyordum; gerçi hala da öyle!
Ama gerçek anlamda başkan olması veya en azından olmak için gayret göstermesi durumunda...

Hatta başkanlığı sürecinde Erol Can ile daha fazla istişare etse; onların hassasiyetlerini kendi yorum ve yöntemleri ile yönetime de yansıtsa da yadırgamam..

Mevcut sessizlik bana pek hayra alamet gelmiyor...
"Acaba Fatih Gökdere'nin başkan olmasıyla sonuçlanan pazarlıklar sürecinde; Gökdere'nin başkan olması dışında, kamuoyu vicdanında karşılık bulmayacak kararlarda mı alındı?" diye sormadan edemiyorum...
Çünkü; Gökdere ile pazarlıkları Erol Can değil; Ak Parti il başkanı Cüneyt Aldemir, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, İl Başkan Yardımcısı Ali Özer, Ak Partili milletvekilleri de dahil kalabalık bir heyet yürüttü...
Dolayısıyla; Fatih Gökdere'nin başkan seçilmesinin ardından apışıp kalma derecesinde suskunluğa bürünmesi; bu kadar güçlü ve baskın bir ekibe karşı, gerçek anlamda pazarlık yapabilmiş olacağına dair inancımı önemli ölçüde kaybettirdi...
O masada böyle bir irade ortaya koyabilse; başkan seçilir seçilmez kontrolü ele almaya başladığının ilk işareti bir açıklama görürdük diye düşünmeye başladım...
Umarım gerçekleşmez; ama bu durum bana, Gökdere'nin başkanlığı sürecinde şok etkisi yaratabilecek yeni bazı süreçler yaşayabileceğimizin habercisi gibi geliyor...

Pazarlık normaldir; ama seçim sonuçları üzerinden pazarlık; kamuoyuna açık yapılır...
Ali Çelik ve Sami Ülkü'nün koalisyonu, bu koalisyonda başkanın kimin olacağı pazarlığı; ve 2+2 yıl dönüşümlü başkanlık konusunda anlaşmaları; ve bunu da bir açıklama ile kamuoyuna duyurmaları gibi...
Böyle şeffaf pazarlık ve koalisyonlarda sıkıntı yok...

Gökdere'nin pazarlıkları, sadece kendisinin başkan olması,  başkan olarak kalması; ve başkanlık yetkisini kimseyle paylaşmamak doğrultusundaysa; onda da sıkıntı yok...
Kim kendisi başkanlığa aday olup da; oyunu kendisinden başka birine verir?
Dolayısıyla, Gökdere'nin oyunu kendisine vermesini de yadırgamıyorum...
Ama; kamuoyuna açıklanamayan pazarlıklar ve o pazarlıklarda kullanılan mide bulandırıcı argümanlar varsa; ve bunların kokusu yayılmaya başlarsa; işte bu, seçim sürecinde yaşanan rezilliklerden çok daha iğrenç bir tablo ortaya çıkarır...

Ne gibi pazarlıklar yapılmış; neye karar kılınmış; Gökdere'yi ikna etmek için, pazarlık masasına hiç tasvip etmeyecek argümanlar konmuş olabilir mi; önümüzdeki süreçte bu pazarlıkların hangi şok edici etkileriyle karşılaşabiliriz; bütün bunlarla ilgili bazı düşüncelerim var...
Bunları da netleştirdiğim veya temellendirebildiğim kadarıyla yine yazmaya; bunları sizlerle değerlendirmeye devam edeceğim...

 

Bu yazı 672 defa okunmuştur .