Biraz önce gelen bir telefon ile öğrendim...;
Tokat Ticaret Odası Başkanı Ali Çelik'in hakkımda açtığı davada yarın duruşma günüymüş...
Hakkımda, "alenen hakaret" gerekçesi ile hazırlanan İddianameyi aynen aktarıyorum...;
Kemal VANLI'nın; "TOKAT'TA MAĞDUR VE RANT EDEBİYATI" başlıklı facebook paylaşımındaki yazısında "Ali ÇELİK'i TSO'ya başkan mı seçtik, yoksa Dimes'in getir götür işlerini yapması için ayakçı mı seçtik bilmiyorum", "Yargıya müdahale hadsizliğinde olduğu gibi, imar düzenlemesi adı altında rant işine bulaşırken de, yine TSO'nun kurumsal kimliğini kullanması" şeklinde ve "SAHİ TOSKAP NE OLDU" başlıklı facebook paylaşımındaki yazısında "Tıkama memleketin önünü Ali efendi, ya bu mekanizmanın çalışması için bir yol bul, ya da edebinle çekilip yol aç, ya makamını kişisel şov, hırs ve intikamın için kullanma adil ol, ya da istifa etmeyi dahi düşün derim, basit bir soru adil misin Ali ÇELİK, çünkü adil olmayan vicdanlı da değildir" vb. birçok paylaşım yaptığı hususlarının tespit olunduğu olayla ilgili olarak...
1- Bu ifadelerin hiç birinde aleni veya gizli hakaret yok...
2- Ali Çelik TSO'ya başkan olduktan sonra, durup dururken ve görev tanımı içinde yokken; DİMES davası duruşması sonrası basın açıklaması yapmış ve her duruşma sonrası basın açıklaması yapmaya devam edeceğini belirterek, bu yolla yargıyı baskı altına almak istemişti... O gün Ali Çelik'in bu yaptığının yargıya müdahale anlamına geldiğini yazmıştım... Ben yazdıktan sonra bir daha bu açıklamaları yapamadı...
2- Ali Çelik yine ne tesadüftür ki; TSO'nun kurumsal kimliğini kullanarak, DİMES arazisinin imara açılması için basın açıklaması yapmış.. bu açıklama ile belediyeyi de baskı altına almaya çalışmıştı... O konuda da ben yazdıktan sonra geri adım attı ve bu yönde başka bir basın açıklaması yapmadı...
3- TOSKAP konusu... Tokat'ta siyaset üstü bir STK oluşumu planlanmış ve bu yolda TOSKAP kurulmuştu... Fakat TOSKAP'ın da lokomotifine Ali Çelik geçince, bu yapının da frenleneceği, bunun da memlekete zarar vereceği öngörüsü ile uyarılar yaptım.. TOSKAP'ın önünden çekilmesini, kentin önünü tıkamamasını, her şeyi kişisel şovu için kullanmaması konusunda uyaran yazılar yazdım...
Peki sonuç ne oldu...?
Ali Çelik TOSKAP'tan çekilmedi...
Aynen yazdığım gibi de bu yapının önü kesilmiş oldu ve hayata geçmedi...
A-TOSKAP olayında kentin en dinamik sivil yapısını bloke eden Ali Çelik değil de, hayata geçmesi için çaba sarf eden... bu yapının bloke olacağını öngören ve haklı çıkan olarak ben mi yargılanacağım..?
B- DİMES davasında, TSO'nun kurumsal kimliğini kullanarak; duruşmalar sonrası yargıya müdahale anlamı taşıyan açıklamalar yapan Ali Çelik değil de, yargıya müdahale etmesini engelleyen olarak ben mi yargılanacağım...?
C- Yine TSO'nun kurumsal kimliğini kullanarak.. ve yine DİMES faydasına, DİMES arazisinin imara açılması için açıklama yapan, bu yolla, belediyeyi de baskı altına almaya çalışan Ali Çelik dururken, bu şekilde bir baskı yapmaması konusunda onu uyaran ve önüne geçen olarak ben mi yargılanacağım...
D- "Ali ÇELİK'i TSO'ya başkan mı seçtik, yoksa Dimes'in getir götür işlerini yapması için ayakçı mı seçtik?" derken; kötü, yanlış, eksik veya fazla ne söylemişim...?
Sadece genel siyaset için değil; bu iddianamede olduğu gibi; Tokat ile ilgili yazdığım yazı ve aldığım risklerden dolayı da çok yargılandım.. Bu da o davalardan sadece biri...
Bir gün siyasi dengeler değişirse; bugün yargılandığım bu davaların, yarın gururla anlatacağım birer anıya dönüşeceğini umuyorum...
Bu arada; Ali beye de STK ve siyasi hayatında başarılar diliyorum...