Diyanet mart ayında promosyon ihalesi yapmış... Yani ülke genelindeki Diyanet personelinin alacağı promosyon karşılığında maaşlarının hangi bankaya yatacağının belirlendiği ihale...
Doğal olarak hangi banka promosyon rakamını yüksek tutarsa onun kazanması gerekir...
İhale sonuçlanmış ve bir katılım bankası kazanmış.. Bankanın her bir Diyanet personeline ödeyeceği promosyon da 2.800 lira olarak açıklanmış...
Bu rakamı az bulan Türk Diyanet Vakıf-Sen, Diyanet'e dava açıyor...
Davayı görüşen Ankara 4. İdare Mahkemesi de sendikayı haklı bularak, işlemin (ihalenin) iptaline karar veriyor...
Mahkemenin bu kararı sonrası Diyanetten müftülüklere; faaliyet gösterdiğiniz il ve ilçelerdeki bankalarla promosyon anlaşması yapabilirsiniz diye hem yazı; hem de mesaj geliyor...
Öte yandan; bu bozma kararına içerleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın talimatıyla da konu Danıştay'a taşınıyor...
Bozma kararı sonrası; Diyanetten gelen yazı üzerine müftülükler il ve ilçelerinde, personel maaşlarının yatacağı bankalarla promosyon pazarlığı yapmaya başlıyor...
Tokat Müftülüğü Tokat Merkezdeki 550 personeli için; 15.600 TL promosyon teklif eden banka ile anlaşıyor...
Diyanetin sözüm ona yaptığı ihalede 2.800 liralık ödeme, sırf Tokat merkezde bir anda 15,600 TL'ye yükseliyor...
Yüzde 10-20 falan değil...
Yüzde 50 veya yüzde 100'de değil...
Tam; yüzde 550 daha fazla promosyon almaya hak kazanıyorlar...
Arada kaybolan rakamsa; kişi başı tam 12.800 TL...
Tokat Merkez gibi eminim bir çok il ve ilçe müftülüğü de anlaşma sağlamıştır...
Tokat'ta anlaşılan Yapı Kredi Bankası, il merkezindeki Diyanet personeline bankamatik ve kredi kartı basıp gönderiyor...
Ayrıca diyanet personeline açılan hesaplarda, kredili mevduat limiti tanımlanıyor...
Bir çok personel de bu kredili mevduatı kullanarak, bankaya borçlanıyor...
Tam bu sırada Ali Erbaş'ın itiraz ettiği iptali görüşen Danıştay, Erbaş yani Diyanet lehine karar veriyor...
Bunun üzerine de dün gece Allah'a bağlı; pardon Cumhurbaşkanına bağlı Diyanet, önceden müftülüklere gönderdiği, "promosyon anlaşmanızı kendi il ve ilçenizdeki bankalardan yapabilirsiniz" yazısını hatırlatıp, "biz her ne kadar öyle dedik; siz de bu anlaşmaları yaptınız, promosyonları alıp harcadıysanız da; biz bunu Danıştay'ın kararına dayanarak bozuyoruz" demeye getiren bir genelge yayınladı... Ve ortalığı bir anda tarumar etti...
15.600 liraya 'haram' demeye getirip beğenmeyen, 2.800 liraya ise helalmiş gibi dayatan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a sormak istiyorum;
Diyanetin yaklaşık 180.000 personeli var... Sizin yaptığınız 2.800 liralık anlaşma ile sırf Tokat Müftülüğünün yaptığı 15.600 liralık anlaşma arasında 12.800 lira gibi devasa bir fark var...
Bu da; 12.800 x 180.000 eşittir; 2.304.000.000... 2 milyar; 304 milyon ediyor...
Söyler misiniz sayın Erbaş; izin verseniz personelin cebine girecek bu milyarlarca lira şimdi kimin cebine girecek?
Bozulmasa; daha önce kimin cebine girecekti?
Resmiyette açıkladığınız 2.800 liradan hariç; o bankalarla kayıtlara geçmeyen, gayri resmi bir anlaşma daha yapmış mıydınız?
Bir müftülük dahi sizin anlaştığınız rakamdan yüzde 550 fazlaya anlaşabiliyorsa; sizin anlaşmanızın 2.800 lira olduğuna nasıl ikna olacağız... Geri kalanın çeşitli yollarla birilerinin ceplerine akmayacağına, birilerinin kasasında kalmayacağına kim nasıl ikna edecek bizi?
Bu nasıl bir hak yemedir sayın Erbaş?
Bu hırsızlık değilse, yolsuzluk değilse nedir?
Bu kitabına uydurup insanların cebinden çalmak değilse nedir?
Ha sayın Erbaş; sizin bu hallerinizi gören gençler deist olmasın da ne yapsın?