O sabah evim basıldığı anda, Sulusaray Belediye Başkanı Necmettin Coruk'un, makam aracına el konulmasını ele alan bir yazı yazıyordum...
Hatta finaline de gelmiştim...
Ama işte; bilgisayarımla birlikte hepsi gitti...
Bugün farklı duygularla, farklı bir motivasyonla da olsa; konuyu yeniden yazayım istedim...
Çarşamba gecesi; başkanın makam araçlarından birine el konulduğunu, diğerine de el konulurken, son anda kaçırılıp saklandığını yazmıştım...
- Neden el konuldu?
- Belediyenin borcu dolayısıyla başlatılan hacizden dolayı...
- Belediyenin kime borcundan dolayı?
- İşçisine...
Ne kadar dramatik değil mi; belediye, işçisine ödemediği maaş borcundan dolayı hacizlik oluyor; araçlarına el konuluyor...
Beni takip edenler bilir; Sulusaray Belediyesi'nin yıllardır 20-30 belki daha fazla sayıdaki işçisinin maaşlarını düzenli eksik ödüyor...
Neredeyse; o kadar işçinin maaşlarının yarıya yakınını vermiyor...
Başkan ve belediyeye yerleştirdiği akrabaları.. Ve yandaş siyasetçilerin akrabaları maaşlarını tam alırken, epeyce sayıda bir işçinin maaşının, neredeyse yarı oranında eksik ödenmesi normal mi sizce?
Başkan Coruk'ta biraz vicdan, biraz sorumluluk duygusu olsa; belediye maaş ödeyemiyorsa; önce kendisinin maaş almaması lazım...
Bütün işçilerin karnı doyduktan sonra karnını doyurması lazım...
Ama o kendi yüksek maaşını tıkır tıkır alırken, işçilerin maaşını eksik ödemeye devam etti...
Bununla yetindi mi?
Hayır; gitti belediyeye memur alma adı altında, akrabalarını belediyeye almak için sınav düzenledi. Sınava başından sonuna şaibe ve hile karıştırıldı...
Başkanın bir akrabasının yerine sahte bir kişi sınava sokulacak kadar, hile de ileri gidildi...
Bunları da ben belgeleriyle yazdığım halde bir şey olmadı...
Bir kesim işçinin maaşını ödeyemeyen başkan; akrabaları ve yandaşlarından bir grup insanı daha belediyeye doldurdu...
Yine birkaç hafta önce yazmıştım; başkan yine 6 tane sözleşmeli personel almış... Bunları kadroya geçirmek için müracaatlar yapılmış...
Bu personele işe gelmedikleri halde aylardır maaş ödüyor...
Belediyeden maaş alan bu insanların, çoğu başka yerlerde veya kendi işlerinde çalışıyor...
Ama ay sonu geldiğinde gidip maaşlarını alıyorlar...
Çalışmadıkları halde...
Demek ki; belediyede para var...
O diğer işçilerin maaşını eksik ödemesi tamamen başkanın başının altından çıkan bir şey...
İşte o işçilerden biri en sonunda mahkemeye başvuruyor... Mahkeme bu işçinin geriye dönük alacağını tespit edip; belediyenin ödemesi yönünde karar veriyor...
Ama başkan bu karara da direnip, o işçinin anasının ak sütü gibi hakkını vermiyor...
Bu işçinin helal alacağını ödemezken; öte yandan aralarında akraba yandaşlarının da olduğu insanlara ise; çalışmadıkları halde maaş ödüyor...
Sizce bu davranışın onurlu bir tarafı var mı yahu?
Şerefli bir tarafı var mı?
Ahlaki bir tarafı var mı?
O işçi de gidiyor alacağı için haciz işlemi başlatıyor...
Haciz işlemi sonrası başkanın makam arabalarından biri bağlanıyor; diğeri de tam bağlanacakken kaçırılıp saklanıyor...
Bir belediye herhalde ancak bu kadar küçük düşürülürdü...
Hayır devasa projeler yapmış; bu sırada müteahhit firmaya milyarlarca lira borçlanmış; ve bunu ödemekte zorlandığın için belediyeye haciz gelmiştir anlarız...
Hatta deriz ki; normaldir, kısa zamanda çok iş yaptılar, haliyle ödemeye sıkıştılar vs..
Ama durum o değil ki; bir işçisinin maaşını ödemediği için icralık olan bir belediyeden bahsediyoruz...
Bu güzide ilçemiz Sulusaray'ın belediyesine neden kayyum atanmıyor acaba?
Neden bu ilçemizin ve halkının böylesine rencide edilmesine izin veriliyor?
Öyle değil mi ama; neden bu belediye başkanı ve onunla organize şekilde belediye kaynaklarını tüketenlerin değil de; bunları ortaya çıkaran gazetecinin evi basılıyor?
Ha bu arada; makam arabasına el konulması, diğerine de el konulacakken saklamasından dolayı, başkan Coruk ortada kalmış...
Gelen bilgiye göre; alacaklı işçinin avukatı aramış ve; borcu 10 bin 10 bin taksitle ödeme teklifinde bulunmuş...
İşe bakın yahu?
İşçinin hakkına riayet etmek için değil; kendi makam arabası, kendi konforunu geri almak için ödeme yapmaya razı oluyor...
Kendi konforu olunca yıllarca ödemediği borcu dahi ödemek için çaba gösteriyor...
Sizi bilmem de bana göre; bu da ayrı bir rezalet, ayrı bir iğrençlik....