Biri; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Ekrem İmamoğlu...
Diğeri; Yeniçağ Gazetesinin sahibi ve aynı zamanda İyi Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik...
Bu iki isim üzerinden şantajın.. bir şantaj karşısında diz çökmenin... ilkesizliğin, gözü doymazlığın izini süreceğim...
Bakalım vız geliyor tırıs gidiyor muymuş...?
İyi Parti Milletvekili ve Yeniçağ Gazetesi'nin sahibi Ahmet Çelik'in kendi gazetesine kendisini manşet yaparak, İstanbul ve Ankara başta CHP'li belediyelere gözdağı verir gibi, şantaj yapar gibi beyanatları üzerine bir yazı yazmış ve bu dili, üslubu eleştirmiştim...
Ahmet Çelik'in yaptığı gerçekten de; ne mertliğe sığıyor, ne gazetecilik ilkeleri ile örtüşüyor, ne de milletvekilinin görev ve sorumluluklarına uyuyordu...
Kendi gazetesini silah gibi kullanıp, namlusunu partisinin müttefiki belediyelere çevirmiş ve ayaklarının dibine ateş etmişti...
Hem de ortada bir olay, bir gelişme yokken...
Sırf kendi gazetesinden, kendi beyanatları ile uyduruk bir gündem oluşturarak...
Ve herkesin gözü önünde...
Geçtiğimiz günlerde geçirdiğim ameliyattan dolayı hastanedeyken Yeniçağ gazetesinde yeni bir manşet gördüm...
Gazete bu kez; Ekrem İmamoğlu ile Yeniçağ Gazetesi sahibi ve yazarlarının, iftar organizasyonu adı altında bir araya geldiklerini manşetine çekmişti...
Yemişler, içmişler, poz vermişlerdi...
Bu kez herkes mutluydu ve manşette şantaj dili yoktu...
İBB sözcüsü Murat Ongun'da iftarı paylaşmış; bu tür organizasyonların diğer medya temsilcileri ile de devam edeceğini söylemişti...
Ama Ramazan bitti; bırakın karşı mahalle medyasını, kendi mahallelerinden ne Cumhuriyet, ne Halk TV, ne KRT ne de başka bir medya kuruluşu ve temsilcilerine iftar verip, bir araya gelmediler...
Neden acaba; diğer yayın organları, Yeniçağ'ın gözünü hırs bürümüş patrona benzer şekilde, gazetesi ya da ekranını namlu gibi kullanıp, üzerlerine çevirmedikleri için mi?
Öyle ya; "neden diğer medya kurum ve temsilcileri değil de sadece Yeniçağ?" sorusu kadar, "CHP'li belediyelere ateş eden Ahmet Çelik ve gazetesine, neden CHP'li diğer belediyeler değil de sadece Ekrem İmamoğlu yemek verdi?" sorusu da önemli...
İyi Parti Milletvekili Ahmet Çelik'in kendi partisinden dahi tepki çeken bu şantaj gibi manşetlerine neden sadece İmamoğlu diz çöktü?
Nagehan Alçı ve Ertuğrul Özkök'lü fotoğrafına gelen eleştirilere olduğu gibi, Neden o manşetlere de, "vız gelir tırıs gider" diyemedi İmamoğlu...?
Yoksa; Ahmet Çelik'in elinde İmamoğlu hakkında, İSKİ skandalına benzer bir dosya mı var?
İyi Parti Milletvekili ve Yeniçağ Gazetesi sahibi Ahmet Çelik'e gelince...
Ben bu şahsın ülke diye, parti diye, ilkeler ve prensipler diye, mertlik diye, gazetecilik diye bir derdi olmadığını düşünüyorum...
Çünkü bizzat Yeniçağ Gazetesinde köşe yazarlığı yaparken şahit oldum buna...
Amasya Şeker fabrikasında yaşanan yolsuzluklar üzerinden, Ak Parti Gurup Başkanı Naci Bostancı'yı hedef aldığım bir yazı yazmıştım...
Yazı gazetede yayınlandıktan sonra, ardından Yeniçağ Gazetesi'nin internet sitesinde de yayınlandı...
Yazı büyük ses getirirken, Ak Partili Bostancı'nın da paçası tutuştu...
Yeniçağ Gazetesi Ankara temsilcisini arayıp; yazının siteden kaldırılmasını istedi...
Temsilci bu talebi gazetenin İstanbul merkezine iletti; ama oradaki ekip, ilkeli bir duruşla bu ahlaksız talebi reddetti...
Bostancı bu kez İyi Parti Milletvekili Ahmet Çelik'i aradı ve ondan yazıyı kaldırmasını istedi...
Ahmet Çelik'te emir almış bir piyade gibi, gazetesini aradı ve yazıyı kaldırttı...
Buradan biliyorum bu Ahmet Çelik denen zatta gazetecilik ve milletvekili kumaşı olmadığını...
İlkesiz ve prensipsiz biri olduğunu...
Korkak olduğunu...
Kendi gazetesindeki bir yazarı dahi, mücadele ettikleri partinin emri ile satabileceğini...
O gün o yazının kaldırılması için Naci Bostancı, Ahmet Çelik'e bir açığı üzerinden şantaj mı yaptı; yoksa bir vaatte mi bulundu bilemem...
Bildiğim; asla hatıra gönüle kalkacak yazı değildi...
Çünkü Ak partililer kendi partisine öylesine iğrenç bir dille saldırıyordu ki; Genel Başkanlarının namusuna söz etmekten dahi çekinmiyorlardı...